Cumartesi günkü yazımda standart büyüme teorisinin kavramlarıyla dışa kapalı ve özel bir ekonominin uzun dönemde sağlayacağı büyüme oranı olan doğal büyüme oranını ve farklı iktisatçıların bu ekonominin doğal büyüme oranına nasıl ulaşacağını açıklayan teorilerinden bahsetmiştik.
Günümüzde piyasa profesyonellerinin, yerli ve yabancı yatırımcıların, iktidar ve muhalefetteki siyasilerin en önem verdiği göstergelerden biri, belki de en önemlisi "büyüme" oranlarıdır.
Bugünkü yazıda cumartesi günkü yazımda kaldığım yerden devam edeceğim.
Bu yazıda ve gelecek yazıda geçen haftadan kalan iki haber ve bu haberlerle bağlantılı temel bazı soruları cevaplandırmak istiyorum.
Seçimlere artık bir sene kaldığından bahisle, geçen yazıda iktidarın uyguladığı politikaları, bunların muhtemel siyasi sonuçlarını ele almıştım.
Seçimlere artık bir sene var. Bu sebeple siyaset sahnesi de ısınmaya başladı.
Öncelikle İstanbul'un Fethi'nin sene-i devriyesi sebebiyle Türk tarihinin en aydın devlet adamı ve en büyük mareşali Fatih Sultan Mehmet Han'ı ve gazi askerlerini, Hocası Akşemsettin Hazretlerini rahmet ve şükranla anarım. Günün anlam ve önemi nedeniyle hepsine birer Fatiha okuyalım.
Gelecek yirmi yılda Altıncı İmar Dalgasının yeniden şekillendireceği siyaset için önemli olan temel noktaları açıklamaya başlamıştım.