Gazetecilikte köşe/ fıkra yazarlığının "kulis- dedikodu" yazarlığı ve kulaktan dolma iddiaların analizi haline dönmesi, okuyucuyu en önemli değerden mahrum bırakıyor.
Hikâye… Bu tartışmayı çıkaranların erkekleri de kadınları da camiye sadece cenaze olduğunda markalı gözlüklerle gelip kenarda duranlar taifesinden…
İnsanlık tarihi boyunca "Ne çok şey gördük!" ifadesini bizim nesil kadar kullanan bir nesil var mıdır acaba?
Recep Tayyip Erdoğan'ın 10 Kasım'da Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili konuşması ve yaklaşım biçimi asla bir "u" dönüşü değildir.
Üstad Necip Fazıl alemlerin Efendisini anlattığı "Çöle İnen Nur" kitabında, kimin inanıp, kimin inanmayacağı ile ilgili çok dehşetli tespitlerde bulunur.
Kimi zaman piknikçilerin artıklarına veya trafikte camını açıp çöpünü dışarı atana rastlıyor ve "Çevre Şuuru"muz depreşiyor ya…
Çıkıp bir yetkili, "Arabalarda kullanılan cam filminin her ne kadar bazı faydaları varsa da, şu kritik süreçte, güvenliği daha etkin bir biçimde sağlamak, yapılan kontrollerin hızını artırmak vs.vs." gibi milleti "insan" yerine koyarak bir açıklama yapsaydı…