​TURİSTLER TÜRKİYE'YE GERİ DÖNMEYE BAŞLADI

Gülay YÜCEL 29 Mar 2017

Gülay YÜCEL
Tüm Yazıları
Epey bir süredir sektörden yüz güldüren bir haber gelmesini bekler olmuştum doğrusu.

Epey bir süredir sektörden yüz güldüren bir haber gelmesini bekler olmuştum doğrusu. Evet Türkiye’den önemli atılımlar, ciddi adımlar vs. haberleri ile epeyce sayfa doldurduk ama açıkcası bu haber kadar hiçbiri beni mutlu etmemişti.

Avrupa'nın en büyük turizm acentalarından İngiltere merkezli Thomas Cook şirketi, haberimizin kaynağı. Turistlerin Türkiye ve Mısır'a geri dönmeye başladığını, geçen yıl ciddi sıkıntılarla karşılaşan iki destinasyona da ilginin bu yıl arttığını söyledi.

Şirketten yapılan açıklamada, "Turizm açısından zorlu bir yıl olan 2016'nın ardından bu yıl da yavaş başladı. Ancak tatilcilerin Türkiye ve Mısır'a geri dönmeye başladığına dair sinyaller geliyor" dendi.

Üstüste gelen terör saldırıları ve 15 Temmuz'daki darbe girişimi geçen yıl Avrupa'dan Türkiye'ye gelen turist sayısında ciddi azalmaya neden olmuştu.

Thomas Cook geçen yıl yaptığı açıklamalarda Avrupalı turistlerin Türkiye yerine Yunan adaları ya da İspanya gibi alternatif destinasyonları tercih ettiğini belirtiyordu.

Türkiye İstatistik Kurumu'nun açıkladığı verilere göre geçen yıl Türkiye'ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı yüzde 30,5 oranında düşmüş, turizm gelirleri de yüzde 29,7 azalmıştı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın açıkladığı verilere göre ise Ocak 2017'de Türkiye'ye gelen yabancı ziyaretçi sayısındaki, düşüş hız kesmiş, yıllık bazda yüzde 9,81 olmuştu.

Ocak ayında özellikle Rusya'dan gelen turist sayısında yaşanan yüzde 81,51'lik artış, genel tablonun da toparlanmasını sağlamıştı.

İstanbul 21 basmak geriledi

Diğer yandan, İngiltere merkezli danışmanlık şirketi Z/Yen Group'un yılda iki kez açıkladığı Küresel Finans Merkezleri Endeksi raporuna göre, İstanbul, politik belirsizlik ve süregelen anlaşmazlıkların güveni etkilediği gerekçesiyle, geçen yıla göre 21 basamak gerileyip 66. sıraya geldi.

Londra merkezli danışmanlık şirketi Z/Yen Group dün, farklı finans merkezlerinin rekabet güçlerini karşılaştırdığı araştırmasının sonuçlarını açıkladı.

Londra, puanı düşmesine rağmen küresel finans merkezleri arasında yine ilk sırayı aldı. Endekste ilk 5’in değişmediğini de söyleyelim. Londra'yı New York, Singapur, Hong Kong ve Tokyo takip etti. Londra ve New York sırasıyla 13 ve 14 puan gerileyerek en büyük düşüşleri kaydetti. Brexit ve ABD seçimlerinin bu düşüşte etkili olduğu belirtilirken, Brexit'in sadece Londra için değil, tüm merkezler için belirsizlik kaynağı olduğuna dikkat çekildi.

Neden bu haberi önemsemeliyiz? 

İstanbul’un Türkiye’nin ekonomide ciddi bir dönüşüm sürecine girdiği ve makroekonomik göstergelerinde iyileşmelerin yaşandığı son yıllarda uluslararası finans çevrelerindeki algısında da önemli değişimler yaşandığı bir gerçek. Bu durum her fırsatta da zaten dile getirilmektedir. 

Bilinen bir diğer gerçek, İstanbul’un bir finans merkezine dönüşmesi son yıllarda ekonomik anlamda önemli bir gelişim gösteren Türkiye ekonomisinin büyüme performansının da ivme kazanmasını sağlayacak olması. Bu durum raporlarda sık sık dile getirilmektedir. 

SETA tarafından, Erdal Tanas Karagöl, Yusuf Emre Koç ve, Mehmet Kızılkaya’ya hazırlatılan “İSTANBUL’UN FİNANS MERKEZİ OLMA ARAYIŞI” adlı raporda da dikkat çekildiği üzere; Türkiye’nin ekonomik büyüme performansının yükselmesinin yanı sıra ekonomideki yapısal problemlerin başında gelen düşük tasarruf oranlarını da yukarı çekmesi beklenmektedir. Tasarruf oranlarının düşük olması Türkiye’nin gerçekleştirmek istediği projelerde yüksek faizle dışarıdan borçlanmasına neden olurken bu durum iş yapma maliyetini artırmaktadır. İstanbul’un bir finans merkezine dönüşmesiyle sağlanacak yatırım ortamındaki ve finansal enstrümanlardaki çeşitlilik, oluşturulacak ve buraya yönlendirilecek tasarruf mevduatları Türkiye’nin tasarruf oranlarını yukarı çekecektir. Tasarruf oranlarının artmasıyla birlikte başta düşecek faiz oranları olmak üzere Türkiye dışarıdan yüksek faizle borçlanmak yerine kendi tasarruflarıyla iş ve yatırım ortamının sağlıklı gelişebileceği bir yapıya sahip olacaktır.

Yatırım ve tasarruf oranlarında yaşanacak artışlar İstanbul’un finans merkezi olarak Türkiye ekonomisine yapacağı başlıca katkılar arasında yer alırken bu durum Türkiye’yi içinde bulunduğu bölgenin en önemli ekonomik gücü haline getirecektir.

Türkiye’nin bulunduğu coğrafyada her geçen gün artan jeopolitik riskler göz önüne alındığında sahip olduğu istikrarla birlikte Türkiye ekonomik açıdan da Kafkasya, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Balkanlar coğrafyasının bir yatırım merkezine dönüşecektir. Bu bağlamda İstanbul’un bir finans merkezi haline gelmesi yüksek hızlı ekonomik büyüme oranlarının yakalanmasının yanı sıra Türkiye’nin uluslararası ekonomideki konumunun da gelişmesini sağlayacaktır. Bu durumun doğal bir yansıması olarak Türkiye içinde bulunduğu bölgede güçlü bir finans merkezi olarak ön plana çıkacaktır.

Avrupa’nın Türkiye’ye yönelik dozu sürekli artan agresif ve saldırgan tutuma bir de bu değerlendirme ile bakın..