TERÖRİSTLERE PROPAGANDA YAPMA İZNİ VERMEK ONLARI DESTEKLEMEKTİR!

Ozan CEYHUN 07 Eyl 2016

Ozan CEYHUN
Tüm Yazıları
Yeter artık! Konuşulanlarla yapılanlar arasındaki büyük çelişkiye bir son verilsin!

Yeter artık! Konuşulanlarla yapılanlar arasındaki büyük çelişkiye bir son verilsin! Çin'de G20 Zirvesi'nde terörizmle mücadele ana konulardan biri. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ikili görüşmeler yapan tüm liderler terörizme karşı mücadelede işbirliğinin öneminden bahsettiler. Aynı şekilde AB Dışişleri Bakanları Zirvesi'ne katılan Türkiye AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik ile görüşen tüm dışişleri bakanları ve AB temsilcileri ile konuşulan konuların en başında terörle mücadele vardı. Hatta AB Dış Politika ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini çok net bir şekilde ”Avrupa Birliği ve bütün üyeleri için açıktır ki PKK, terör örgütüdür." dedi.

Ancak o bu açıklamayı yaparken AB'nin en güçlü, en zengin ve en iddialı ülkesi Almanya'da PKK terör örgütü yandaşları gösteri yapmaktaydılar. Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 31 Temmuz 2016 tarihinde Almanya'nın Köln kentinde yapılan Demokrasi Mitingi'ne video konferans yöntemiyle bağlanması Almanya Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla engellenmişti. Hatta Alman siyasetçiler de Türkiye'deki siyasal tartışmaların Almanya'daki Türk toplumunu etkileyeceğini iddia ederek mahkemenin bu kararına destek vermişlerdi.

Nasıl bir çifte standart var ki Almanya'da, Türkiye Cumhurbaşkanı'na video konferans aracılığıyla konuşmasını engelleyenler PKK terör örgütü elebaşlarından Cemil Bayık adlı caninin görüntülü mesajının ekrana yansıtılmasına engel olmadılar! NATO üyesi Türkiye'nin Cumhurbaşkanının konuşmasını sakıncalı bulanlar, PKK terör örgütünün eli kanlı cani liderlerinden Cemil Bayık'ın Köln'deki PKK mitinginde görüntülü mesaj yollayarak terör propagandası yapmasına müsaade ettiler.

Bu mu AB üyesi Almanya'nın tüm terör örgütlerine karşı mücadele veren Türkiye ile dayanışması? Türkiye hem Türkiye hem Suriye topraklarında DAEŞ, YPG ve PKK terör örgütlerine karşı en çetin mücadeleyi verirken ve Türk askerleriyle polisleri PKK'lı teröristler tarafından katledilirken Almanya'nın Köln kentinde binlerce terör yanlısına miting izni verilmekte. Terör propagandası yapılan miting özel olarak polis tarafından korunmakta. Oysa hukuk devletlerinde polisin görevi terör propagandasının yapılmasını engellemek olmalı. Açık bir şekilde PKK terör örgütü propagandası yapılan bir mitinge izin vermek aslında hukuk devleti adına bir skandal değil mi? DAEŞ terör örgütü ile PKK terör örgütü arasında hiç bir fark yok. İkisi de insanlık düşmanı. Birine yasak olan diğerine nasıl serbest olabilir?

Üstelik bu PKK destek mitingi öncesi Köln Polis Şefi Jürgen Mathies, “PKK terör örgütünün Almanya tarafından da terör örgütü olarak kabul edildiğini” hatırlattı ancak mitingde “terör örgütünün elebaşı cani Abdullah Öcalan resimlerinin taşınmasına” izin vereceklerini söylerken kendi dedikleri ile çelişmedi mi? Hatta Köln polis şefi “PKK sembollerinin taşınmasına izin vermeyeceklerini” belirtmesine rağmen yaklaşık 1000 Alman polisinin görev yaptığı mitingde, PKK terör örgütü yandaşları terörist Öcalan resimlerinin yanı sıra PKK ve YPG paçavralarını da açtılar. Alman polisi Almanya'da üzerinde “Öcalan ya da PKK” sembolleri olan paçavraların taşınmasının yasak olmasına rağmen binlerce kişinin elinde bu paçavraların olmasına göz yumdu. Bu mu terörle mücadele de Türkiye ile dayanışma ve işbirliği?

Bununla da yetinilmedi! Terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı PYD (YPG) terör örgütünün lideri Salih Müslim de mitingde sahnede bir konuşma yaptı. Terörist lider Müslim konuşmasında Türkiye'ye ağır hakaretlerde bulundu. Türkiye'nin teröre karşı mücadelesinde Suriye'de PYD (YPG) terör örgütünün aslında DAEŞ'e karşı savaşmadığı ve çoğu yerde işbirliği yaptığının ortaya çıkması üzerine paniğe kapılan teröristler AB'de destek kaybetmemek için seferber oldular. Bu amaçla PYD (YPG) terör örgütü lideri Avrupa turuna çıktı. Bu terör örgütünün mensubu teröristler Suriye'de Türk tanklarına saldırırken liderlerinin Köln'de terör propagandası yapmasına da izin verildi.

Diğer AB üyesi ülkelerde de durum farklı değil. Avusturya'da ya da Belçika'da aynı Almanya'dakinin benzeri durumları yaşamaktayız. Son olarak Martin Schulz'un Ankara'yı ziyaret ettiği geçtiğimiz perşembe günü onun kendi değişiyle “hiç haberi olmadan PYD (YPG) terör örgütü lideri Salih Müslüm AP'de misafir olarak ağırlanmaktaydı. Martin Schulz Ankara'da gazetecilere “bundan haberi olmadığını ve kendisinin böyle bir şahsı AP'de görmek istemediğini” söyledi. Ancak AP Başkanı istese de istemese de birileri Salih Müslim gibi teröristleri sürekli AP koridorlarında misafir olarak dolaştırmaktalar.

Geçen hafta gündeme gelen bu skandal yetmiyormuş gibi bugün de AP'de PKK terör örgütünü destek amaçlı bir toplantı yapılıyor. Martin Schulz'un üyesi olduğu sosyal demokrat meclis grubundan bir milletvekilinin himayesi altında PKK terör örgütü destekçileri AP'de terör propagandası yapacaklar. Halkına zulmettikleri Cizre kentinin PKK terör örgütü mensuplarından temizlenmesini hazmedememiş olmalılar ki şimdi de AP'de bir “Cizre” toplantısı yapıyorlar.

Bu rezalet daha ne kadar sürecek? AB yöneticileri ve AB üyesi ülkelerin hükümetleri PKK terör örgütünü “yasak bir terör örgütü” olarak tanımlarken kendi ülkelerinin milletvekilleri AP'de bu terör örgütünü destekleyen etkinlikleri peş peşe gerçekleştirmekteler. PKK terör örgütü gibi on binlerce insanı katletmiş ve AB ülkelerinde uyuşturucu ve insan ticareti de yapan bir mafyavari terör örgütüne terör propagandası yapması için platform sunmak ve de bu platformu sunanlara izin vermek özünde teröre destek vermek değildir de nedir?

Geçtiğimiz hafta AP Dışişleri Komisyonu Başkanı Elmar Brok, AP Türkiye raportörü Kati Piri ve AP Başkanı Martin Schulz 15 Temmuz 2016 Fetullah Gülen (FETÖ) terör örgütü darbe girişiminin ardından oldukça geç olsa da ilk defa geldikleri Ankara'da özeleştiri yaparak “FETÖ terör örgütünün verdiği zararı ancak gördüklerinde anlayabildiklerini” açıkladılar. Peki PKK terör örgütünün en az Fetullah Gülen (FETÖ) terör örgütü kadar tehlikeli bir terör örgütü olduğunu ne zaman fark edecekler?

AP koridorlarında DAEŞ terör örgütü temsilcilerinin dolaşmasını kimse düşünemezken DAEŞ kadar tehlikeli PKK terör örgütünün temsilcilerinin ister PKK, ister PYD ya da başka bir isim altında dolaşmalarına izin verenlerin hiç vicdanı sızlamıyor. İnsanlık düşmanı canilerin AP'de desteklenmesine izin verilmemeli. AP terörist örgütler için bir propaganda platformu olarak istismar edilmemeli. AP Başkanı Martin Schulz ve AP meclis grupları gerekli önlemleri almalılar.