SPOR MEDYASI GÖRÜNÜMLÜ SOSYAL MEDYACIKLAR!

Mustafa YAŞAR 02 Tem 2017

Mustafa YAŞAR
Tüm Yazıları
Burnundan kıl aldırmayan, elinde muz kabuğu ile gezen de bir camiayız anlayacağınız.

Sosyal medya yokken nerede zırvalıyordu bu kadar üstad (!) bilmiyorum ama yıllardır spor medyasındaki varlığı ile övünen ancak bugüne geldiğimizde sosyal medyada yazdığı spor medyasında yazdığı, söylediğini fersah-fersah geçenler var aramızda.

 

Mesleğin gençlerini hiç yazıp, konuşmayalım bile.

 

Sanırsınız göbeği twitter, facebook, Instagram v.s de  kesilmiş bu eski-yeni zırva erbapları hesaplarında öyle akıl almaz fikirler, sözde haberler yayıyorlar ki; sayelerinde mesleğin arkasından tef çalıyorlar tef.

 

Aynı spor medyası görünümlü sosyal medyacılar işi öylesine abarttılar ki; artık hemen her yerde sporun (hadi ona futbol diyelim)  içindekilere sosyal medya paylaşımlarını soru diye sorar oldular.

 

Maç sonu basın toplantısında teknik adam veya futbolculara maçı izlemek yerine sosyal medya hesaplarını izlemekten olsa gerek,  ‘twitter da, Instagram da o bunu, şu onu dedi.

Ne diyorsunuz?’ diye soran mı istersiniz?

Yoksa…

Başkan düzeyinde yapılan bir basın toplantısında

‘Şimdi siz öyle diyorsunuz ama şu anda sosyal medyada gördüm rakibiniz de böyle, böyle yapıyor’ diyen mi?

Örnekleri artırabilirim…

 

Ancak ‘kafidir’ diyerek devam edelim.

 

Çuvaldızı kendine batırmaktan hep kaçmış bir meslek bizimkisi.

 

Eleştiririz ama eleştirilmeye hiç ama hiç gelemeyiz birçoğumuz.

 

Bakın ben bunları yazıyorum diye ‘tu kaka’ edileceğim mesela.

 

‘Sen kimsin be?’ diyenlerim hep oldu, şimdi daha da artacak.

Varsın olsun da zaten.

Burnundan kıl aldırmayan, elinde muz kabuğu ile gezen de bir camiayız anlayacağınız.

Hal böyleyken her geçen gün dibe vuran, kendini geliştirmekten uzak, sosyal medyada fikir yaymayı, oralarda yazılanı kaynak olarak kullanmayı adet haline getirip, görev yaptığı alanda fikir üretmeyi arka plana atan bir başka anlamda kendi ayağına sıkan bir spor medyası çalışanları-çalıştıranları tablosu var önümüzde.

Mevzu hassas ve derin aslında.

Bir o kadar da çetrefilli.

Buraya kadar yazdıklarım sadece ilk bakışta akla gelen, göze çarpanlar benim açımdan.

Meramım ise özünde şu:

Sosyal medyada kalması gerekenler, o kulvarda haber, şan-şöhret kovalayanlar varsın varlığını sosyal medyada sürdürsün.

Çünkü bu gibilerin spor medyasındaki varlığına ne mesleğin, ne de muhataplarının tahammülü kalmadı artık.

Durum maalesef bu kadar vahim.

(*Bu yazıyı 2015 yılında maç sonu basın toplantılarında şahit olduklarım sonrası kaleme almıştım. Ancak hazır yeni sezon başlamak üzereyken tekrarında yarar gördüm. Tabii ki anlayana)