SLOVENYA PARLAMENTOSUNDAN ÖRNEK KARAR

Gizem ŞENYURT 21 Kas 2016

Gizem ŞENYURT
Tüm Yazıları
Slovenya temiz suyu bile "satılamayacak temel insan hakkı" olarak kanunlaştırsın...

Türkiye'de geçen haftadan beri tecavüz cezasına getirilmesi görüşülen yeni af düzenlemesini konuşuyoruz. Tecavüz kurbanı tecavüzcüsüyle evlenmeyi kabul ederse cezası düşmeli mi? Tecavüz kurbanı erkekse suçluya ne olacak? Birden fazla kişinin tecavüzüne uğrayan kurban içlerinden biriyle evlenince hepsi mi affedilecek? Bu ve benzeri pek çok soru ve karşılıklı açıklamalarla gündemimiz epey karışık. Bir de üstüne hayvan tecavüzü zanlısına verilen hapis cezasının da fazla olduğu ve kaldırılması gerektiği gibi bir görüş de beyan edilince hepimizin gündemi bu konu oldu. 

Oysa dünyada insan hakları konusunda çok başka gelişmeler oluyor. Bir dönem yaşama fırsatı bulduğum ve pek çok medeniyet dersi aldığım Slovenya aynı zamanda Avrupa Birliği üyesi ülkeler arasında en çok referandum yapan ülke olmasıyla da biliniyor. Slovenya geçen hafta parlamentosundan yeni bir kanun geçirdi ve temel insan hakları tanımına "temiz suya erişim hakkı"nı ekledi. Karar, 90 üyeli Sloven Parlementosunda bulunan 64 üyenin tamamının onayıyla anayasaya eklendi. Kanunla ilgili tek itiraz merkez sağ partisi Sloven Demokrat Partisi (SDS)'den geldi. İtirazın sebebi ise böyle bir maddenin anayasaya eklenmesine gerek bile olmayacak şekilde bariz bir insan hakkı olması... SDS, hükümeti popülarite kazanmaya yönelik davranmakla suçluyor. Merkez sol partili Başbakan Miro Cerar ise Slovenya'nın su kaynaklarının çok iyi kalitede olduğunu, 21.yüzyılda suyun sıvı altın olarak değer kazandığını, ileride temiz suya erişim için çıkabilecek çatışmalarda vatandaşların temiz su hakkını korumak için tedbir aldıklarını açıkladı. Böylece Slovenya, AB üyesi ülkeler arasında suya erişim hakkını anayasaya dahil eden ilk ülke oldu ama bu konuda dünyada ilk değil. Slovenya'dan önce 15 ülke daha suya erişim hakkını temel haklar kategorisine koyarak anayasalarına eklemişti. AB, 2014 yılında su kaynaklarının özel şirketlerin denetiminde sayılabilecek bir ürün olmadığını, suyun tüm vatandaşlara ait olduğunu bu nedenle de devlet yönetiminde olması gerektiğini müktesebatında kabul etmişti.

Biz daha tecavüz suçlularına ne ceza verileceğini tartışalım, Slovenya temiz suyu bile "satılamayacak temel insan hakkı" olarak kanunlaştırsın...

Yellowstone'da gayzere giren adam yok oldu

Amerika'nın Yellowstone Milli Parkı sıcak su gayzerleri ve mega yanardağıyla meşhurdur. Benim gibi bir nesil de Ayı Yogi'nin maceralarından bilir Yellowstone'u. Yellowstone, sınırları içinde bulunan ve epey süredir sessiz dönemdeki mega yanardağ sebebiyle magmanın yeryüzüne çok yakın olduğu bir bölge. Pek çok gayzer bulunan Yellowstone'da bu kaynakların sıcaklıkları yüzeyde 93 santigrat dereceye (199 Fahrenheit derece) ulaşıyor ve asit seviyelerinin çok yüksek olduğu biliniyor. Temmuz ayında kimliği açıklanmayan 23 yaşında bir erkek, bu gayzerlerden birine düşmüş ve hayatını kaybetmişti. Yerel bir televizyon kanalının haber alma özgürlüğü başvurusunun kabul edilmesiyle kazayla ilgili detaylar geçen hafta ortaya çıktı.

Genç adam, yüzey sıcaklığının 93 santigrat değil Amerika'da yaygın kullanılan fahrenheit biriminden sanarak sıcaklığın yarı yarıya daha düşük olduğu düşüncesiyle gayzerlerden birinin içine girmek istemiş. Önce ayağını sıcak ve asitli suya sokan adam dengesini kaybedip gayzerin içine yuvarlanmış ve anında aşırı sıcak suda can vermiş. Kazanın ardından olay yerine giden kurtarma ekipleri jeolojik şartlar izin vermediği için gayzerin yüzeyindeki cesede ulaşamayarak çalışmaları ertesi güne kadar durdurmuş. Ertesi sabah olay yerine gidildiğinde ise adamın cesedinden en ufak bir iz bile kalmamış, terlikleri dahil her şey aşırı sıcak ve asitli suda eriyerek yok olmuş. Yellowstone Milli Parkı yetkilileri, eğer mikroskobik ekstremofilik yaşam formu değilseniz gayzerlere yaklaşmamanız konusunda ziyaretçileri uyarıyor...

Stephen Hawking uyarıyor: Gezegeni terk etmek için son 1000 yılımız kaldı

Evrenimiz hakkında çok önemli bilimsel çalışmaları bulunan meşhur biliminsanı Stephen Hawking'den uyarı geldi. Oxford Üniversitesinde bir konuşma yapan Hawking, insanların neslinin tükenmeden önce son 1.000 yılının kaldığını açıkladı. Küresel ısınmayla mahvetmekte olduğumuz dünyamızda yapay zeka çalışmalarınızda giderek hızlanmasıyla birlikte insanların soyunun tükenmesine sadece 1.000 yıl kaldığını söyleyen Hawking'e göre tek çaremiz başka gezegene taşınmak. İnsanlığın geleceği için uzaya gitmemiz gerektiğini söyleyen Hawking ayrıca uzaya sinyal göndermemizin başka medeniyetler tarafından istila edilmemize de sebep olabileceği konusunda bizleri uyarıyor. 

NASA'nın 2009'da uzaya gönderdiği Kepler uzay aracının da görevi, dünyaya benzer yaşanabilir gezegenler bulmaktı. Bu yılın en büyük uzay keşiflerinin başında kabul edilen Proxima B gezegeninin keşfi de aynı sebeple bilim dünyasında büyük heyecan yaratmıştı. Proxima B, bizden 4.2 ışık yılı uzaklıkta bir gezegen. Dünyamızla aynı boyutta. Güneşi Proxima Centauri'ye uzaklığı ise biyolojik yaşam formlarının gelişmesine izin verecek seviyede. 

Hawking, Oxford Üniversitesindeki konuşmasını "Ayaklarınızın dibine değil yıldızlara bakın" diyerek bitirdi. Bir bakıma istikbal gerçekten de göklerde...