MÜSAMERE DEĞİL MÜSADERE

Osman ATAMAN 21 Tem 2016

Osman ATAMAN
Tüm Yazıları
"Başkan'ın Adamları"nı seyretmeyen var mı? Müsamere, tiyatro diyenlere şaşırıyorum; ne senaryo, ne prodüksiyon ama… Amerikan halkını kandırmaya yetecek medya ve algı operasyonları bizde sökmeyeceği için, 15 Temmuz gecesi görkemli bir çalışma izledik.

“Başkan’ın Adamları”nı seyretmeyen var mı? Müsamere, tiyatro diyenlere şaşırıyorum; ne senaryo, ne prodüksiyon ama… Amerikan halkını kandırmaya yetecek medya ve algı operasyonları bizde sökmeyeceği için, 15 Temmuz gecesi görkemli bir çalışma izledik. F-16’lar ve Kobralar Meclisi bombaladı, tanklar vatandaşları ezdi, 200 küsur insan öldürüldü. Ülkenin general sayısının neredeyse üçte biri gözaltına alındı/tutuklandı. Cumhurbaşkanına suikast için timler otel bastı. Müsamere ha? Sonra bu darbe konulu müsamerede, bakkal, kasap, muhasebeci, emekli, öğrenci ellerine sopa alıp tankları kovaladılar ve darbeyi tersine, müsamereyi “müsadere”ye çevirdiler. Böyle mi inanıyorsunuz?

Recep Tayyip Erdoğan gücünü, iktidarını böyle mi sağlıyor, böyle mi koruyor? Müsamere hissi uyandıracak tek şey vatandaşın gerçeküstü bir karar ve performansla “tank” kovalamasıydı ki, bu canhıraş dirayete ancak şapka çıkarılır, en azından terbiyeli davranıp sessiz kalınır. Düşünün bir zamanlar Demokrat Parti sonra Adalet Parti ve karşısında CHP siyasi güç ve seviye açısından benzer kadrolara sahipti ve belli bir mantıkla siyasi rekabet yaşanıyordu. Ama dış güçlerin etkisiyle demokrasi oyunumuz kimi zaman duraklamalar yaşıyor, seyirci kalıyorduk. Şimdiyse orantısız bir gücün dengesizliğini yaşıyoruz.

Asıl müsamere düşüncesinde olanlar, müsamere seviyesinde bir siyasi üslupla temsil ediliyorlar ki, Recep Tayyip Erdoğan’ın asıl gücü buradan geliyor. Ve bu gücü bir zamanlar Türkiye ile kolayca oynayan dış güçler kontrol etmekte zorlanıyorlar. Tam da bu noktada, “müsamere” ucuzluğuna sığınanların dönüşmesi, dönüşemiyorlarsa tasfiyesi ve siyasette kalite ve güç dengesi sağlanması, Türkiye’nin hayrına olacaktır. Öyle oldu, böyle oldu. Kervan yürüyor.

İstediğiniz kadar eleştirin. Varsayalım ki, eleştirenler haklı çıktı ve bu iktidar Türkiye’yi istenmeyen noktalara sürükledi. Asla suç tek başına Ak Parti’nin ve Recep Tayyip Erdoğan’ın olmayacaktır. Salt iktidar düşmanlığı ve nefretiyle, yaşanan bu yüz kızartıcı kalkışmayı, iktidarın planladığı ve oynattığı bir müsamereye benzetmek, böyle düşünenlerin de er geç millet tarafından “müsadere” edilmesiyle sonuçlanır. Son olmasını dilediğimiz bu darbe- kalkışma felaketi, millete rağmen artık bir şey yapılamayacağını öğreten sıkı bir ders şeklinde algılanmalı. Bu ders sadece içeridekilere değil, içeridekileri kullanan dış odaklara da verilmiş bir derstir ve tarihe geçmiştir.