Eğer yeterince iyi bir sinefiliyseniz; cuma sizin için de haftanın başı olarak kabul görüyordur diye düşünüyorum. Artık her cuma vizyona girecek filmleri, ıssız İstanbul köşelerinde kalmış müzeleri, kaçırmamanız gereken sergileri ve çok daha fazlasını burada sizinle paylaşıyor olacağım.

Bu hafta ülkemiz için önem arz eden bir hafta olduğundan, kültür-sanat etkinlikleri ve konserler bakımından da bereketli bir hafta. Tam bağımsız Türkiye’nin kaynağı olan cumhuriyetimizin 100.yılına özel birçok konser sizi ağırlamak için son hazırlıklarını tamamladı..

29 Ekim haftası kapsamında gerçekleştirilen ücretsiz belediye konserlerini takip etmenizde fayda var; pazar günü Duman, Sertab Erener, Zülfü Livaneli, Edis, Mazhar Alanson gibi pek çok isim İstanbullularla buluşacak. Kuruçeşme Açıkhava’da ise Paraf’ın ‘1 Bilet Sizden 1 Bilet Paraf’tan’ kampanyasından da faydalanarak Metin Özülkü Orkestrası eşliğinde Atatürk’ün sevdiği şarkıları dinleyebilirsiniz.

Bu bereketli haftadan sinemada nasibini aldı tabii..

Yönetmenliğinde; Kocan Kadar Konuş, Arif V 216, Görümce gibi filmlerden tanıdığımız Kıvanç Boraönü’nün imzası olan Çok Aşk filmi bugün vizyona giriyor. Film hem senaristi hem de başrolü olan Hasan Can Kaya’nın etrafında dönen bir kurguya sahip. Korsan film satıcılığı üzerine çekilen filme gelen birçok sert eleştiri var ancak geneli güçlü kadrosuna rağmen bir ‘youtuber filmi’nin ötesine geçemeyecek olduğu yönünde.. 

Başka Sinema; gişe filmi izlemek istemeyenlerin imdadına hızır gibi yetişendir çoğu zaman ve biraz daha niş/kült film izlemeyi sevenlere, sanat filmi kıvamında filmler izlemeyi tercih edenlere ev sahipliği yapar. Bugün Başka Sinema’da vizyona girecek olan Hayao Miyazaki yönetmenliğinde çekilen Çocuk ve Balıkçıl (Kimitachi Wa Dô Ikiru Ka – The Boy and the Heron) filmini ben de izlenecekler listemin başına ekledim. 

Avustralya yapımı Süper Kahraman Kombat ve Ukrayna yapımı Mavka: Ormanın Şarkısı filmleri çocuklarınızla yapacağınız ve içinde sinema olan bir hafta sonu planı için güzel seçimler olabilir.

Galataport İstanbul’da haziran ayının sonundan beri devam eden Küçük Prens 80. Yıl Özel Sergisi’ni henüz ziyaret etmediyseniz; ilgililerine son çağrı: 31 Ekim serginin son günü. 

Yine aynı şekilde Sevil Dolmacı Gallery’nin ev sahipliği yaptığı Bosco Sodi’nin Türkiye’deki ilk kişisel sergisi olan ‘The Silence of Form’ da bu hafta ziyaretçilerine veda edecek.

İstanbul Ajandası’nda bu hafta görmeniz için önereceğim yer; Şerefiye Sarnıcı!

Etrafımdaki birçok insanı ‘zorla’ götürdüğüm 1600 yıllık tarihiyle beni her seferinde büyülemeyi başaran Şerefiye Sarnıcı; İBB Kültür AŞ.’nin 100.yıla özel 100 gün boyunca sabah 11:00’e kadar yapılan ziyaretlerin ücretsiz olduğunu söylediği 4 müzeden biri.. 

Herkes yenilenen Yerebatan Sarnıcı’nı görmek için can atarken, siz biraz daha geri planda kalmış ancak dünyada bir ilke ev sahipliği yapan Şerefiye Sarnıcı’nı görmeyi ihmal etmeyin.

Evet, dünyada bir ilk dedim; çünkü Şerefiye Sarnıcı 360 derece projection mapping sisteminin entegre edildiği en eski yapı! 1600 yıllık tarihi ile hem sanatı hem teknolojiyi aynı anda barındıran İstanbul’un en eski su yapılarından biri. Bu tarihi sarnıcın 408 ila 450 yılları arasında yapıldığı öngörülüyor. Eğer olur da gezmek isterseniz Binbirdirek’teki yerinde sizleri ağırlamak için bekliyor.

Bu haftayı silah arkadaşlarıyla birlikte ülkesi için göğsünü siper etmiş, ‘’Uygarlık doruğunun merdiveni sanattır.’’ diyerek sanata ve sanatçıya verdiği değeri her an hafızalara kazımış, 100 yıllık cumhuriyetimizin öncüsü; ulu önderimiz Mustafa Kemal’in sözleriyle tamamlamak istiyorum; “..Bir millet sanattan ve sanatkârdan mahrumsa tam bir hayata malik olamaz. Böyle bir millet bir ayağı topal, bir kolu çolak, sakat ve alil bir kimse gibidir. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş olur..”

Nice 100’lere...