Güney Amerika'nın küçük ülkesi Bolivya doğal güzellikleri ve aşırı nem ve sıcaklıktan dolayı 4 bin metre yükseklikte inşa edilmiş başkenti La Paz ile dikkat çekiyor. Brezilya, Peru, Şile, Arjantin ve Paraguay tarafından çevrili kara ülkesinin nüfusu yaklaşık 10 milyon. Bu küçük ülkede geçen hafta çok önemli olaylar yaşandı. Kısaca göz atalım...

Madende rehin alınan 19 madenci kurtarıldı

Sık sık maden felaketleri yaşayan bir ülke olarak maden kazaları en önemli vicdani yaralarımızdan birini oluşturuyor. And Dağlarına kurulu ülke Bolivya'nın da en önemli ekonomik faaliyetlerinden biri madencilik. Bolivya'da madenler bağımsız kooperatifler tarafından işletiliyor ve yaklaşık yüz bin işçinin bu şekilde çalıştığı tahmin ediliyor. 10 milyon nüfuslu ülkede bu sayı madenciliğin en önemli geçim kaynaklarından biri olduğu anlamına geliyor. Bolivya'da geçen yıl farklı madenci grupları arasında anlaşmazlık yaşanıyordu. Hatta geçen yıl yine bir anlaşmazlığı madencilik kanunları çerçevesinde çözmek üzere arabuluculuk yapmaya giden Bakan Yardımcısını bir grup madenci kaçırmış ve döverek öldürmüştü. Geçen hafta da başkent La Paz'ın 320 kilometre güneydoğusunda yer alan gümüş, kurşun ve bakır madeninde 100 kişilik bir grup madenci, maden girişlerinden birini dinamitle patlatıp diğer çıkışın da kontrolünü ele geçirerek anlaşmazlık yaşadıkları başka bir grubun 19 madencisini rehin aldı. Rehin alma, madenci anlaşmazlıklarında ilk defa yaşanan bir olay olması açısından dikkat çekti. Hemen başlayan arabuluculuk görüşmeleri sürerken rehin alınan 19 madenci, polisin düzenlediği operasyonla zarar görmeden kurtarıldı. Arabuluculuk görüşmeleri ise sürüyor.

Güney Amerika'yı sel vurdu

Geçen ay Akdeniz şehrimiz Mersin, üzücü bir sel baskını yaşamıştı. Birkaç gün önce de Güney Amerika'nın bazı ülkeleri geniş çaplı bir sel felaketi ile karşı karşıya kaldı. Şili, Bolivya ve Peru en çok etkilenen ülkeler oldu. Bolivya'nın orta kesimleri üç gün boyunca ocak ayı ortalamasının yarısından fazla yağış aldı. Çarşamba günü sadece 10 dakika çok şiddetli yağışın ardından taşan nehirler yakınlardaki yerleşim yerlerini çamur ve taşla doldurdu. Bolivya'nın komşusu Peru'da da özellikle eğimli yamaçlardan taşan nehirlerin sürüklediği odun, taş ve çamurlar pek çok şehri sular altında bıraktı. Ülkenin Meteoroloji Genel Müdürlüğü, uzun süreli kuraklığın ardından gelen sel baskınlarının artacağını, özellikle nisan ayına kadar sık sık sel baskını ve heyelan beklediklerini ifade etti. Yaşanan sel baskınında üç ülkede de can kaybı yaşanmadığı belirtiliyor.

Bolivya'dan Meksika'ya: ABD'ye değil bize bak

Bolivya'nın Devlet Başkanı Evo Morales, iktidardaki 11. yılının kutlamalarında yaptığı konuşmada Meksika'ya seslendi. ABD Başkanı Trump'ın Meksika'nın da içinde yer aldığı Trans Pasifik İşbirliği'nden çekilmesinin diğer ülkeler için güven kırıcı olduğunu söyleyen Morales, Trump'ın göçmen karşıtı politikası gereğince Meksika sınırına duvar örülmesi için kararname çıkardığını hatırlattı. Meksika'ya seslenen Morales, neoliberal kapitalizmin artık sona geldiğini, Kuzey Amerika'daki tek Latin ülkesi olan Meksika'nın yüzünü artık ABD'den ayırıp Güney Amerika'ya çevirmesi çağrısında bulundu. Güney Latin Amerika ve Karayipler'in kardeşlik bağları içinde bir büyük topluluk olmasının zamanı geldiğini ekleyen Morales, Meksika'yı "abilik" yapmaya davet etti.

Polonyalı misyoner öldürüldü

Salvator Gönüllü Misyoner Grubu üyesi, Polonya vatandaşı Helena Kmiec (26), Bolivya'nın iç bölgesinde yer alan Cochabamba şehrindeki bir çocuk hastanesinde uğradığı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Polonya Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada olayın bir nefret suçu değil hırsızlık olduğunun tespit edildiği belirtildi. Hastaneye gelen hırsızlar Kmiec'i pek çok defa bıçaklayarak yaraladı ve kaçtı. Tedavi altına alınan Kmiec, doktorların tüm müdahalelerine rağmen hayatını kaybetti. Bolivya polisinin saldırıyla ilgili olarak bazı gözaltılar gerçekleştirdiği, ellerinde bazı şüpheliler olduğu belirtildi.

Malia Obama'nın gizli Bolivya ve Peru seyahati

ABD Başkanının kızı olmak normal bir gençlik yaşayamayacağınız anlamına gelmez. En azından kısmen. Obama ailesinin en sevilen yanlarından biri de sıkı aile bağlarını sık sık vurgulamalarıydı. Her ikisi de iyi üniversitelerden mezun olan Barack ve Michelle Obama çiftinin 18 yaşına basan kızları Malia da bu yıl için Harvard Üniversitesine kabul edilmişti. Malia Obama, kaydını yaptırmasına rağmen üniversiteye başlamadan önce 1 yıl izin aldığını açıklamıştı. Yurtdışında pek çok ülkede yapılan lise mezuniyetinden sonra üniversiteye başlamadan önce alınan 1 yıllık bu izne "gap year" yani boş yıl adı veriliyor. Gençler bu yıllarını genelde yabancı ülkelerde gönüllü çalışarak değerlendiriyor. Malia Obama da kasım ayında ortadan kaybolmuştu. Geçen hafta ortaya çıkan bilgilere göre Malia, boş yılında Peru ve Bolivya'ya gitti. 84 günlük ziyaret herkesten gizli tutuldu. Bu ziyaret için 2008'den beri diplomatik ilişkileri olmayan ABD ve Bolivya Başkanlarının iletişim kurduğu bile iddia ediliyor. Beyaz Saray, o dönemki ABD Başkanı Obama ve Bolivya'nın yerel halktan Devlet Başkanı Morales arasında bir telefon görüşmesi yapıldığı iddiası için yorum yapmayı reddetti. Bolivyalı kaynaklar ise Obama ile görüşmek istediğini ve yerel popülist Güney Amerika devletleriyle ABD arasındaki bozuk ilişkilerin düzelmesi için Obama'nın seçilmesini büyük şans olarak gördüğünü pek çok kere dile getiren Morales'in bu isteğine hiç karşılık bulamamasına rağmen Malia'nın eğitim ve güvenlik hakkına saygı duyduğunu belirtti. İddiaya göre Obama, Morales'ten kızının güvenliği için işbirliği ricasında bulundu ve Morales de seyahatin gizli kalması konusunda tüm desteği sağladı. Malia'nın 83 günlük ziyaretinin daha yeni ortaya çıkması da Morales'in işbirliğini destekliyor.

Malia'nın Bolivya'nın Tiquipaya isimli küçük bir şehrinde bir ailenin yanında kaldığı öğrenildi. Seyahati sırasında Malia ile karşılaşanların Malia'nın kim olduğunu anlamadıkları belirtildi. Geçen çarşamba telefonla söyleşi yapılan bir dağ yürüyüşü lideri, Malia ve bir grup gencin 5 günlük gezisinde onlara rehberlik yaptığını, Malia'nın kim olduğunu kimsenin bilmediğini belirti. Malia hakkındaki izlenimleri sorulduğunda alçakgönüllü, çalışkan, sıcakkanlı bir insan olduğunu, yemek pişirmek, bulaşık yıkamak gibi tüm grup üyelerinin yaptığı her türlü işi söylenmeden yaptığını belirti. Ayrıca bu sayede Malia Obama'nın çok iyi İspanyolca konuştuğunu da öğrendik.