Afrin operasyonu başladı. Türkiye sınırında "terör koridoru" kurmak isteyen PYD'li teröristlere karşı "Zeytin Dalı Harekatı'yla" yeni bir dönemi başlatmış oluyor aslında.
Afrin operasyonu başladı. Türkiye sınırında “terör koridoru” kurmak isteyen PYD’li teröristlere karşı “Zeytin Dalı Harekatı’yla” yeni bir dönemi başlatmış oluyor aslında. Çünkü çok uzun zaman önce sınırımızda kurulmak istenen bu “terör koridoruna” izin vermeyeceğimizi ve “ansızın” operasyon düzenleyebileceğimizi belirtmiştik. İşte bu operasyonla birlikte bunu başlatmış olduk.
Adına her ne derseniz deyin, ister PKK, ister PYD ya da YPG… Karşımızda ABD tarafından açıkça desteklenen bir terör örgütü var. ABD eliyle dolayısıyla da sınırımızda bir “terör koridoru” oluşturularak Türkiye hedef alınıyor. Hatırlayacaksınız, bir süre önce Türkiye’yi “DEAŞ’ı destekleyen ülke” olarak göstermeye çalışmışlardı. Küresel merkezin PR taşeronları tarafından Türkiye’yi “terörü destekleyen ülke” olarak lanse ederek kara propaganda yürüttüler. Bu kirli kumpas amacına ulaşamadı. Dünya üzerinde DEAŞ’la Türkiye dışında mücadele eden başka bir ülke yoktu çünkü. Hatta DEAŞ’ın en fazla saldırdığı ülke de Türkiye olmuştu. İşte ABD, DEAŞ’la mücadele için PYD’ye açık destek verdi. Tüm dünyanın gözü önünde senatosundan bir terör örgütüne destek kararı çıkardı Amerika! Bir terör örgütünü bir terör örgütüyle bitirme adı altında kirli bir kumpasın hazırlayıcısı oldular. Asıl ABD terör örgütünü desteklerken hiçbir dünya ülkesinden buna ses çıkmadı. Amaç her zaman olduğu gibi başkaydı.
Ne DEAŞ, ne de PYD… Hiçbirinin birinden farkı yok. DEAŞ İngiliz anahtarı gibi bir terör örgütü. PYD’nin de DEAŞ’la mücadele ettiği falan yok. Tek kurşun bile atılmadan DEAŞ’ın terk ettiği alanlara PYD’yi doldurdular ve sınırımızda bir “terör koridoru” oluşturmak istediler. DEAŞ’la başladı bu “terör koridoru”… Türkiye ise akıllı bir hamle yaparak DEAŞ’la mücadele için “Fırat Kalkanı Harekatı’nı” başlattı, şimdi de PKK’yla mücadele için “Zeytin Dalı Harekatı”… Ama’sız, fakat’sız bu harekatı desteklememiz gereken bir dönemin içinden geçiyoruz. Bu noktadan sonra yapacağımız en ufak bir hata bile olmamalı, Türkiye sınırını güvenli bir hale getirene kadar bu operasyona devam etmeli.
Elbette ülke içinden hainliğe varacak kadar çatlak sesler çıkıyor. Türkiye’nin Afrin’i “işgal” ettiğini söyleyecek kadar aymazlığın dibine vuranlar var. Türkiye bir terör örgütüyle mücadele ediyor. O sınır bölgesine yerleştikten sonra Türkiye’yi parçalamayı amaçlayan bu terör örgütüyle mücadele edilmeyecekte ne yapılacak? Ki bana soracak olursanız bu noktada Türkiye diplomasi yollarını sonuna kadar kullandı, “müttefiklerine” uyarılarını en son güne kadar yaptı. Bunu “müttefik” adı altındaki ülkeler dinlemeyince de operasyonun düğmesine bastı. Bir ülkenin kendi güvenliğini sağlamasından daha doğal ne olabilir? O nedenle “işgal” gibi bir kelimeyi böyle bir aşamada kullanmak en hafif ifadeyle ABD’nin köpekliğini yapmaktır, bunun varacağı yer de hainliktir. Ayrıca bu bir savaş değildir, operasyondur. Terör örgütüyle mücadelenin neresi savaştır? Türkiye kendi bekasını ve bölünmez bütünlüğünü korumak için ciddi bir mücadele veriyor. Bundan daha normal bir şey de olamaz herhalde.
İçinden geçtiğimiz dönem çok kritik. Bugün artık Suriye denilen yer Türkiye’nin iç işleri dışında değerlendirilemez. Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumak Türkiye’nin toprak bütünlüğünü korumaktır. Çünkü sınırımızda oluşturulmak istenen “terör koridorunun” ana amacı da önce Suriye’yi bölüp ardından Türkiye’yi parçalamaktır. İnşallah Afrin operasyonu ve ardından onu takip edecek Menbiç operasyonuyla dünyada yeni bir dönem başlayacak. Terör örgütlerinden arındırılmış ve tüm insanlığa “Zeytin Dalı” uzatılmış bir dönem, bir dünya olacak bu. Bu noktada birlik ve beraberlik çok önemli. Buna yanaşmayanları da marjinal bir şekilde bırakmak en doğru yol olacaktır.
Sözüm sanadır Aziz Yıldırım…
Aziz Yıldırım ile Mehmet Ali Aydınlar bir araya geldi ve Acıbadem Sağlık Grubu’nun forma sponsorluğu anlaşmasını imzaladılar. Haliyle tepkiler büyük. E nasıl olmasın, Yıldırım’ın Aydınlar’a söylediği şu sözleri unutmak mümkün mü…
- Şimdi, kimler Fenerbahçe'ye başkan olması gerekiyor diye bir soru sorduğumda, en başta ikiyüzlü olanların bu kulübe başkan olmaması gerektiğini düşünüyorum. Sen Galatasaray'ın başkan adayı mısın? Galatasaray'daki mesai arkadaşın Lütfü Arıboğan'ı da yönetime alacak mısın? Eğer başkan olursan TFF'de yaptığın gibi Galatasaraylılarla el ele vererek Fenerbahçe'yi Galatasaray'a mı katacaksın?
- Fenerbahçe’nin büyük anlayamayan, televizyonlarda Fenerbahçe Başkanlığını parayla satın almaya kalkanların öyküleri, şanlı FENERBAHÇE TARİHİNDE yer alamaz…
İşte bu sözleri söyleyen Aziz Yıldırım, Mehmet Ali Aydınlar’la sponsorluk anlaşması yaptı. Aydınlar için, “FENERBAHÇE TARİHİNDE yer alamaz…” diyen Aziz Yıldırım, Aydınlar’ı o tarihe kendisi yazdırdı.
FETÖ’nün 3 Temmuz şike kumpasında Fenerbahçe’yi Avrupa’ya göndermeyen Aydınlar’la anlaşma yapan Aziz Yıldırım’ın hangi düşünceler içerisinde olduğunu bilemiyoruz tabi…
Lakin…
Bir Fenerbahçeli olarak bu durumdan büyük üzüntü duyuyorum.
Ertuğrul Özkök’ün kararsızlığı…
Ertuğrul Özkök, Teoman’ın yeni çıkan “Koyu Antoloji” albümüyle ilgili kararsızmış.
Her ne kadar Özkök kararsız olsa da henüz giremediği sosyetenin kararını bekliyor olacak ki ortada yorumlar yapıyor.
Oysa Teoman’ın albümü çok güzel ve yerinde…
Eski şarkılarına bir güncelleme getirmiş ve ortaya sanki yeni şarkılar çıkmış gibi.
Hepsinde aynı havayı yakalamak ise zor bir iş olmalı… O noktada da Teoman sanatçılığını konuşturmuş.
Ben keyifle dinliyorum, Teoman’a önerim ise ölçüsü Özkök’ün kararsızlığından olumsuzluğa doğru yol alması olsun… İşte o zaman bu albümün tutacağı kanıtlanmış olur.