Son yıllarda yıldızı parlayan bir oyuncu var. Henüz 22 yaşında. 2000 yılında doğdu, Z kuşağının ilk temsilcilerinden.
Son yıllarda yıldızı parlayan bir oyuncu var. Henüz 22 yaşında. 2000 yılında doğdu, Z kuşağının ilk temsilcilerinden. Adı Hafsanur Sancaktutan. Ben bu kızı çok beğeniyorum çok tarz bir havası var ve iyi bir oyuncu. Son iki başrol oynadığı dizi “Son Yaz”da müthiş bir performans sergiledi, son dizisi “Darmaduman” da başarılı bir gençlik dizisiydi. Her ikisi de erken final yapsa da Hafsanur adından bahsettirmeyi başardı.
Daha sonra bir dijital dizi de oynadı. Disney Plus’ta yayınlanan “Dünyayla Benim Aramda” adlı dizide- ki çok saçma bir diziydi - çok müthiş bir performans sergiledi. Öyle çıtı pıtı çocuk gibi bir kız gözükmesine rağmen öylesine ateşli sevişme sahnelerinde yer aldı ki, “bu kız kırk, elli yaşındaki oyuncular gibi” dedirtti. Akıllı kız, şansı yaver giderse başarılı olur.Neyse gelelim ana konumuza.
İnsanlar Beyaz TV’ye neden öfkelendi?
Bu hafta medya ve magazin dünyası Hafsanur Sancaktutan’ı konuştu. Hafsanur bir gıda zehirlenmesi geçirdi ve hastaneye gitti. Bu olay üzerine magazin medyası Hafsanur’un erkek arkadaşından ayrıldığı için bunalıma girdiğini ve intihar ettiğini ve bu yüzden hastaneye götürüldüğünü iddia etti. Bu iddiayı da Beyaz TV’de yayınlanan bir dedikodu programı çıkarttı. Neymiş efendim Hafsanur sevgilisinden ayrılmış, bunalıma girmiş, intihar etmiş, komşular ambulans çağırmış, akrabaları ‘aman basın duymasın’ demiş filan falan.
Sosyal medyada abuk sabuk mesajlar yazıldı, kız TT oldu. İki gün boyunca memleketin meselesi bu kız oldu. Hafsanur sosyal medyada “Biraz önce TV'de yayınlanan bir magazin programında beni ve ailemi çok üzen, çok zor durumda bırakan bir haber yapıldı" dedi ve serum izi olan kolunun fotoğrafını sosyal medyada paylaştı.
Sosyal medyada Beyaz TV’de yayınlanan programa inanılmaz eleştiriler geldi. Yani insanlar Hafsanur’un meselesini tartışırken kanalı eleştirdi. Ünlülerden de eleştiri geldi. Hadise "Bu sefer hedeflerinde gencecik bir kadın var! Yine aynı tavırlar, aynı tehditler, aynı hadsizlikler bir kadını defalarca kez açıklama yapmak zorunda bırakıyorlar. Magazin adı altında yapılan özel hayata saldırının sınırları tamamen ortadan kalktı. Her gün daha fazlasına şahit oluyoruz! Umarım bu konuda en yetkili birim olan RTÜK gerekeni artık yapar" dedi.
Bu anlayış Türkiye’de magazini bitirdi
Bunu görünce bir kez daha magazin medyasının ne kadar saçma ve boş işlerle uğraştığını gördüm. İnsanların bu kadar derdi varken TV kanallarında millet dedikodu yapıp para kazanıyor. Ne kadar boş ve kolay bir para kazanma şekli bu. Ama suç bu programlarda konuşanlarda değil, bu programları yayınlayanlarda.
Hafsanur intihar etmiş, hayatta böyle bir şey olmaz, inanmam. Kız güzel kız, havalı, başarılı, geleceği parlak neden intihar etsin. Hadi diyelim ki kafayı yedi ve intihar etti. Kime ne? Magazincilere ne, bize ne. Size mi kaldı Hafsanur’un intihar edip etmediği. Türkiye’de magazini bitiren bu kafa oldu. İnsanların özel hayatına bir yere kadar karışın tamam ama bu kadar da olmaz ki. Magazinin tanımı bu mu? Dünyadaki magazin ile Türkiye’deki magazin anlayışı sırf bu bakış açısı yüzünden farklılaştı ve bir ciddi bir sektör olan magazin bu kafalar yüzünden Türkiye’de daraldı.
Beyaz TV marka değerini düşürüyor
Buradan Beyaz TV’ye iki çift lafım olacak. Kanalın kurucusu Ankara’nın en önemli belediye başkanlarından biri Melih Gökçek, işletmecisi ise oğlu Osman Gökçek. Bir dönemler çok iyi bir kanaldı, ciddi reytingler alıyordu. Kanal sonra yatırımları azalttı ve bir iki programla yayın hayatına devam ediyor. Yani eski iddiası kalmadı. Ama zamanın en iyi kanallarındandı. Şimdi Gökçek ailesi bu tarz ucuz magazin programlarından mı medet umuyor?
Üstelik bir dönemler halktan gelen tepki üzerine siyasetin yani AK Parti’nin bile magazin programlarına karşı olduğu bir gelenekten gelen bir siyasetçisiniz. Siz bu geleneğe bile saygı duymuyorsunuz!
Bilmem hatırlarmısınız bir dönemler eski RTÜK başkanı ulusal televizyon kanallarının genel müdürlerini çağırıp bir toplantıda “magazin programlarının azaltılmasını” rica etmişti. Bu olay bir kırılma noktası olmuştu sonrasında ülke ucuz magazinden adım adım kurtulmuştu.
Şimdi ulusal televizyon kanalları bir tık daha düzeyli magazin programları yapıyor, sayısı da az. Yani laf olsun diye yapılan daha dozunda daha düzeyli magazin programları var, onlar da hafta sonları yayınlanıyor. Ama Beyaz TV ısrarla eski model magazincilikte ısrar ediyor.
Şimdi Osman Gökçek’e sormak istiyorum, mesela örneğimizden gidelim. Hafsanur Sancaktutan’ın intihar etmesi ya da etmemesi bir televizyon işletmesine getirisi ne olabilir? Gündem mi yaratmak? Peki gündem gerçek mi? Peki bu gündeme izleyicinin tepkisi nedir? Peki bu gündeme reklam verenin tepkisi nedir? Ek reklam mı geldi? Kanal ek bir para mı kazandı? Çok hatalı bir işletmecilik yöntemi bu.
Benzer yöntemi ilk kurulduğunda TV100 de yapmıştı. Ucuz magazincilikle kanalı konumlandırdı, sonra haber kanalı olmaya karar verdi, hala çırpınıyor ve haber kanalı olmaya çalışıyor. Ama olamıyor çünkü insanların gözünde bu kanal bir magazin kanalı olarak konumlandı. Beyaz TV ise tam tersini yapıyor. Başarılı bir haber kanalı olarak başladı şimdi magazine dadandı ve imajını yerle bir ediyor. Bu nasıl işletmecilik anlayışıdır anlamıyorum.