Evet uzun süre önce "Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye Yüzyılı'nı herkesten önce ve herkesten daha iyi benimseyerek giriş yaptı" dediğim yerdeyim halâ.
Yaklaşık bir yıl önce “farkında mısınız Milliyetçi Hareket Partisi herkesten ve her şeyden önce Türkiye Yüzyılı’na giriş yaptı” demiştim köşemde. Ve şimdi geldiğimiz noktada bu öngörümde ne denli haklı olduğumu görüyorum…
Son süreçte her mecrada sıklıkla zikrettiğimiz ve yer verdiğimiz “Türkiye Yüzyılı” miladı 2024 yılı ile birlikte logosu, misyonu, söylemi, saha yansımaları ve resmi işleyişi ile “bize dair her zerrede” kendini gösterecek. Ki göstermek zorunda! Zira tüm sınır ötemiz adeta cadı kazanı!
İsrail’in Filistinlilerin mübadelesini hedeflediği saldırılar devam ederken bir yandan da Suriye’de yarım kalan mübadele işlemi tamamlanmaya çalışılıyor. Biter mi? Elbette bitmeyecek! Yakında Irak’ta açılacak kaos perdesiyle bu kez de Iraklılar belli noktalarda mübadele ile yüzleşebilir! Anlayacağınız ABD ve Avrupa’nın önündeki haritada işaretlenmiş alanlar tamamen boşaltılana kadar devam edecek bu savaş oyunları.
Geçtiğimiz günlerde ABD Başkanı Biden’ın söylediği “ateşkes kesinlikle yok” cümlesiyle bu konuda ne denli acımasız ve kararlı olduklarını bir kez daha gördü dünya.Velhasılı kelam başında Türkiye’nin yer aldığı tüm “ateşkes-uzlaşı-iki devletli çözüm” kanadına da bir cevaptı aslında Biden’ın bu cümlesi.
Tam da bu noktada sınır ötesiyle birlikte sınırlarımız dahiline daha fazla itina göstermek gerekiyor.Sınır ötemizde devam eden kaosların ve savaşların başlıca yan etkisi olan göçlerin ilk hedefinde elbette ki Türkiye var çünkü Türkiye; doğası, havası, suyu, medeni duruşu ve değerlerine bağlılığıyla birlikte Ortadoğu’daki tek huzurlu-güvenli liman. Göçten yana tablo bu denli vahim olunca hükümet kanadının her zamankinden çok daha detaylı-kararlı adımlar atması gerekiyor.
Evet uzun süre önce “Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye Yüzyılı’nı herkesten önce ve herkesten daha iyi benimseyerek giriş yaptı” dediğim yerdeyim halâ. MHP’nin son yıllarda geçirdiği revizyonu şöyle bir incelediğimiz zaman ruhunu ve değerlerini kaybetmeden “bir kesimden ziyade herkese hitap eden bir Türkiye Partisi” olduğunu görebiliriz. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin sergilediği bu kararlı duruş ilk etapta kimseler tarafından anlaşılmasa da ve hatta eleştirilse de son süreçte herkes tarafından kabul ve destek görmeye başladı. Hatta 2023 Genel Seçimi öncesinde köşemde yer verdiğim yazılarımda ve ekranlardan yaptığım yorumlarda ısrarla “MHP oyları yükselecek” dediğimde “yanılıyorsun” cevabını veren genel kitle de şimdilerde “evet haklıymışsın” demeye başladı.
Bundan sonra nasıl bir MHP mi görüyorum? Benim gördüğüm MHP; Türkiye duruşuna sahip tüm kesime başarıyla hitap edecek bundan sonra. Türkiye’deki merkez sağ boşluğunun doldurulmasında başarılı olmasını beklediğim MHP’nin 2024 Yerel Seçimlerinde de doğru adaylarla ciddi oranda belediyeyi kazanmasını bekliyorum. Sizler fark etmeseniz de merkez sağa yanaşma konusunda AK Parti de ufak çaplı hamleler yapmaya çalışıyor fakat bu konuda başarılı olduğunu söyleyemem. AK Parti seçmeninin ve teşkilatlarının umutsuzca beklediği köklü değişimin 2024 Yerel Seçimleri sonrasında olmasını bekliyorum.
Oldum olası yazıp dile getirdiğim “aidiyet milliyetçiliği” kavramını başından beri bir kesim ısrarla red etse de geldiğimiz noktada görülen tek gerçeğimiz bu oldu. Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Arabıyla, Çerkeziyle, Romanıyla ve daha nicesiyle birlikte hangi kültürden geldiğimizden ziyade bu topraklar uğruna canını ve emeğini feda eden büyüklerimizin ve bizden sonra bu bayrağı taşıyacak nesilleri yetiştirmeyi baş tacı eden bizlerin, Türkiye merkezinde aynı duygularla buluşması önemli ve değerli.
Şimdi geldiğimiz nokta tamda bu; BİZ RUHUNU yüreğimize alıp TÜRKİYE ODAKLI yol almak.