Irak Kürt Bölgesel Yönetimi seçimlerinin tamamlanmasının ardından şimdi de sıra ortaya çıkan sonuç tablosu üzerinden koalisyon denklemlerini ve bu denklemlerin artılarını-eksilerini konuşmaya.

Sandıkta KDP adına zaferi Duhok’un yazdığını da hatırlatmak istiyorum. Duhoklu seçmen “KDP ile devam etmek istiyorum” diyerek mesajını çok net bir şekilde verdi.

Dilerseniz seçimin sonuç verilerini de anımsayalım. Irak Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu’nun açıkladığı sonuçlara göre, seçimlere katılım oranı yüzde 72,6 oldu. Bu oldukça yüksek bir oran çünkü dünyada seçimlere katılım oranı her ülkede ciddi düşüşler yaşarken IKBY seçmeninin yüzde 72,6 oranında sandığa gitmesi “huzur-güven-istikrar-kalkınma istiyoruz” anlamına geliyor.

5'i kotalara ayrılan 100 sandalyeli IKBY parlamentosunda, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) 39, Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) 23, Yeni Nesil Hareketi 15, Kürdistan İslami Birlik Partisi (Yekgirtu) 7, Kürdistan Adalet Toplumu Partisi (Komel) 3, Helwest Hareketi 4, Halk Cephesi 2, Değişim Hareketi (Goran) 1 ve Kürdistan İttifakı Grubu 1 sandalye elde etti.

Bu veriler doğrultusunda şimdi koalisyon hükümetinin kimlerle ve hangi şekilde oluşturulacağı merak konusu.

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi seçmeni huzur-güven-istikrar-kalkınma istediği için rekor sayılabilecek bir katılım ile sandığa gitmişti ve bu haklı talebi destekleyen kararlı açıklama Kadim Başkan Mesud Barzani’den geldi; “tek bölge, tek parlamento, tek hükümet, tek Peşmerge Gücü” cümlesiyle.

Zira son dönemde Süleymaniye merkezli ve KYB(Talabani) kontrolünde bir özerk yapı sıklıkla dillendirilse de Kürtler bu konuda KYB ile hem fikir değil. Hele ki KYB Başkanı Bafel Talabani’nin seçim propagandalarında sergilediği davranışlar ve konuşmalar sonrasında Kürtler başta olmak üzere tüm IKBY halkları daha sıkı bir şekilde Erbil Yönetimine sarıldı.

Bu sarılma durumu Peşmerge Güçlerinde çok net bir şekilde görüldü. KYB sahip olduğu Peşmerge gücünden bile oy alamadı. Bunun temelinde “tek çatı altında kurumsallaşma” isteği var elbette. Peşmerge “Ordu statüsünde” tek merkezli bir yapıya sahip olmak istediği için KDP’ye oy verdi.

Dilerseniz şimdi de “Yaşar İçen 2024 IKBY seçim sonuçlarını sen nasıl değerlendiriyorsun ve hükümet kurma denklemleri ihtimalleri sence neler?” sorularınıza gelelim.

Seçim sonucu tam da beklediğim doğrultuda gelişti. Seçmen KYB ye şu mesajı verdi; “ben huzur, iş, eğitim, güvenlik, Türkiye ile dostluk köprüleri istiyorum. Senin şiddet dilini reddediyorum. Ortadoğu yangın yerine dönmüşken kendi içimde çatışma istemiyorum. Tek merkezli bir Kürt Yönetimi ile güçlü olmak istiyorum…” 

KDP’ye ise; “sana güveniyorum, destekliyorum, yanındayım ve başlattığın kalkınma-kurumsallaşma devrimine devam etmeni istiyorum. Çocuklarımın geleceği için daha fazla çalışmanı istiyorum. IKBY Parlamentosunda elde edilen çok partili demokrasi tablosu senin yarattığın huzur ve saygı ortamıyla elde edildi bunu biliyorum. Şimdi de elde edilen bu çok partili sonucu en doğru şekilde değerlendireceğini ve kurulacak “koalisyon hükümeti” ile hepimizin partisi olacağına inanıyorum. Başta Peşmerge olmak üzere tüm yapıları acilen kurumsallaştıracağını ve sadece halkına hizmet etmek için görevlendireceğine biliyorum…”

IKBY seçim sonuçları tüm partilere şu mesajı verdi; kavga ve şiddet değil huzur ve hizmet istiyoruz…

Erbil Yönetimi’nin nasıl kurulacağına dair sayısız denklem var kulislerde konuşulan. İran etkisini de unutmamak gerekiyor. Benim gördüğüm Bafel Talabani yönetim koalisyonunda yer almayarak bölgeyi huzursuz etme çabasında. Bafel Talabani bölgeyi huzursuz etmeyi ve yeniden seçime götürmeyi tercih ederse sandıktan çıkan sonucun KDP’yi daha da güçlendireceğini unutmamalı.

KDP büyük ihtimalle “çok sesli bir koalisyon yönetimini” tercih edecek. Seçim öncesinde belirttiğim gibi irili ufaklı pek çok parti bölgenin huzuru adına KDP ile koalisyon pazarlığında bulunacaktır. Bakanlıklar üzerinden yürümesini beklediğim görüşmelerde KYB’nin ortaya hangi tavrı koyacağını merak ediyorum.

KYB’nin (Bafel Talabani’nin) Başkanlık veya Başbakanlık makamıyla birlikte meclis başkanlığını ve etkili bakanlıkları talep ederek işi yokuşa sürmesini bekliyorum. Başbakanlık makamı IKBY’nin kalbi ve lokomotifi konumunda ve bu nedenle devamlılık-güven-uyum-iletişim ve yönetim becerisi-güç isteyen bir yer. KDP’nin Başbakanlıktan ziyade Başkanlığı KYB’ye teklif edeceğini düşünüyorum.

Bunca önemli görüşme trafiği arasında Bafel Talabani’nin amacı “üzüm yemek değil bahçeyi kaosa sürüklemek” olsa da her an İran’ın geliştireceği yeni bir strateji ile uyumlu da davranabilir. Bekleyip göreceğiz.

Son olarak merak ettiğim bir soruyu sizlerle paylaşmak istiyorum. KDP ve KYB’nin Erbil Yönetimi görüşmelerinde Kerkük’e dair şartlarda olacak mı masada?