Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nde sandığa gitmeye sayılı günler kala bölgenin sıcak nabzını sizler için almaya devam ediyorum.
Seçime hazırlanan pek çok parti olsa da çekişme KDP ve KYB arasında yaşanıyor. Yeni nesil, Goran, muhafazakar (İslamcı) partiler de dengeleyici ara unsur olarak seçim çalışmalarını yürütüyor ve kimseler bu küçük partilerin pek farkında olmasa da bana göre hükümetin kurulması aşamasında ibrenin belirleyicisi olma ihtimalleri çok yüksek.
Öncelikle KYB diyelim zira Kürtler ile birlikte tüm dünya şu günlerde KYB Genel Başkanı Bafel Talabani şokunu yaşıyor. Söylem ve davranış marjinalliği ile geçmişte de “aşırı” olarak bilinen Bafel Talabani’nin miting alanlarında sergilediği akıllara zarar hareketler ve konuşmalar ile ilk kez yakından tanışanlar “şaka mı gerçek mi” sorgulamasına ihtiyaç duyuyor.
Bafel Talabani’nin savurduğu tehditlere, hakaretlere, yumruklara ve tekmelere canlı olarak şahit olan KYB’liler bile şiddeti savunan bu ruh haline güvenemiyor artık…
Bu davranışları karşısında Başbakan Masrour Barzani’nin yerinde bir cevabı var Bafel Talabani’ye; “KYB de bu hükümetin ortağı neyi yakıp yıkacaklar? Yıkacaklarını söyledikleri her şey Kürtlere ait kazanımlar. Biz tüm bu olumsuz söylemlere rağmen üslubumuzu asla bozmayacağız çünkü hepimiz bu toprakların evlatlarıyız. Olumsuz insanlara verilecek en etkili cevap, cevap vermemektir…”
Evet Bafel Talabani kavgadan, şiddetten ve kaostan başka hiçbir şey vadetmiyor Kürtlere! Dilinde bir proje yok, eğitim yok, gençler yok, yatırım yok, huzur yok…
Ortadoğu savaşlarla yanıp tutuştuğu yılları yaşarken şiddete değil akılcı siyaset yürüten liderlere ihtiyacı var Kürtlerin.
KDP’nin seçim çalışmaları ise her bireyin gönlüne yerleşmek üzerine kurulmuş.
Sokakları, evleri, okulları, şehit yakınlarını, gazileri, engelli bireyleri, yaşlıları, kadınları, çocukları, gençleri, işçileri, memurları baş tacı eden bir anlayış hakim KDP de.
Aslına bakarsanız son birkaç yıldır IKBY’de muazzam bir kalkınma süreci yaşanıyor ve bende tüm bu değişimi sıklıkla yerinden yazıyorum.
Peşmerge’nin kurumsal bir şekilde “Kürt Silahlı Kuvvetlerine” dönüştürülme çalışmaları, tarım ve hayvancılıkta önemli üretim potansiyelinin elde edilmesi, üretimin artması, teknolojik yatırımların artması, kurumların dizayn edilmesi, gençlerin ön plana çıkarılması, istihdamın artması, altyapı ve üstyapının güçlendirilmesi, barajlarla su ve elektrik temininin sağlanması, eğitim kurumlarının arttırılması ve geliştirilmesiyle birlikte daha pek çok başlıkta Kürtler kendi topraklarında yetki ve söz sahibi oldu. Tüm bunlarla birlikte onlarca büyük projede yapım aşamasında devam ediyor.
Türkiye’den komşumuz IKBY’ye mercek tutunca ortaya çıkan gerçek şu; Bafel Talabani ile kaos vadeden bir KYB’ye Türkiye Cumhuriyeti’nin ve vatandaşlarının mesafe koyması elbette ki çok normal.
IKBY tarihi bir seçime gidiyor. Gerçekleştirdiğim son ziyarette gördüğüm tablo beni fazlasıyla mutlu etti çünkü Türkiye’de olduğu gibi IKBY’deki Kürtler de şiddete, teröre, güvensizliğe karşı uyanış devrini yaşıyor. Kürtler; huzur istiyor, iş istiyor, dünyada kabul görmek istiyor, güvenli bir gelecek istiyor.
IKBY’de adımladığım sokaklar ve sohbet ettiğim insanlar “yeniden KDP” diyor çünkü dünya sancılar eşliğinde değişirken Kürtler eskinin acı dolu günlerine dönmek istemiyor.
Ve başta Türkiye olmak üzere kaosun-şiddetin-güvensizliğin hakim olduğu bir komşuyla ilişkisini hiçbir ülke devam ettiremez.