Herkesin gözünde, gönlünde, dilinde Irak Milli Futbol Takımının kazandığı Körfez Kupası sevinci vardı.
Herkesin gözünde, gönlünde, dilinde Irak Milli Futbol Takımının kazandığı Körfez Kupası sevinci vardı.
En son HEP BİRLİKTE neye sevindiklerini onlar bile hatırlamıyorken bu ortak sevince şahit olmak beni de fazlasıyla mutlu etti…
Kim bilir kaç yıl sonra gelen bu ortak sevinç, Irak’tan Türkiye’ye kadar ulaşıp bizleri de mutlu etmişti… Öyle ya; dostunun, komşusunun, yoldaşının acılarıyla birlikte sevinçlerini de sahiplenir kişi…
Bağdat’ı ilk kez bu denli canlı ve umutlu görmüştüm. Hayat canlanmış, çarşı pazar düzene girmiş, sokaklar temizlenmiş, yatırımlar hızlanmış ve insanların yüzü gülüyordu. Özetle Bağdat’ın ve Bağdatlının keyfi huzurdan ve hizmetten yana yerindeydi.
Geçtiğimiz hafta gerçekleştirdiğim Bağdat ziyareti önemli görüşmelerle birlikte değerli notlar elde etmeme de vesile oldu… Irak Dışişleri makamları ile Türkiye-Irak ilişkilerinde geçmiş-mevcut-gelecek zaman tablosunu yorumladık. Iraklı siyaset ve diplomasi makamları iki ülke ilişkilerinin daha yakın ve güçlü iş birliği üzerinde kurgulanmasına dair başlıkları aktarırken öne çıkanlar; su sorunun çözüme kavuşması, vizeler konusunda karşılıklı işbirliğinin artması, terörle mücadele, Samsun başta olmak üzere bazı şehirlerde Irak Başkonsolosluğu açılması, Ankara-Bağdat ilişkilerinin daha da güçlenmesi ve Türkiye’nin tarım tecrübesini Irak’a yönlendirerek Iraklılara tarım ve hayvancılık konusunda rehber olması yönündeydi… Tarım ve hayvancılık iş birliği önümüzdeki süreçte fazlasıyla öne çıkacak şimdiden konunun meraklılarına söylemiş olayım. Görüştüğüm makamların dile getirdiği; “arazi sıkıntımız yok. Türkiye’den konunun uzmanları gelsin arazilerimizi onlara açalım. Onlarda tarım ve hayvancılık faaliyetlerini Iraklı çiftçilerimizle birlikte gerçekleştirsinler. Topraklar ekilsin, hayvancılık gelişsin, elde edilen ürünler burada işlensin ve satışa sunulsun” fikri önemli…
Kuraklığın dünya genelinde yaşanan bir sorun olması ve Irak’ın kuraklığı çok daha şiddetli hissetmesinden dolayı su sorununun öncelikli olarak çözüme kavuşması gerekiyor. Bu konuda görüştüğüm isimlerden biri de Irak İnsan Hakları Komisyonu Başkanı ve Kerkük Milletvekili Erşat Salihi oldu. Salihi düşüncelerini şöyle aktardı; “Su ihtiyacı insani bir durumdur ve suya erişim her insanın hakkıdır bu sebepten Türkiye ve Irak makamları acilen masaya oturarak suyun doğru kullanımı-tutulması konusunda çözümler üretmeli. Irak’ta barajları konuşmanın vakti geldi ve hatta geçmek üzere. Basra susuzluğu en fazla yaşayan bölgemiz. Burada tarım neredeyse bitme noktasına geldi. Susuzluk, gıda sorununu da beraberinde getireceği için bu konuya çözüme kavuşturamazsak güneyden kuzeye doğru büyük bir göç dalgası yaşayacak coğrafyamız…”
Su sorunu Irak’ın hangi şehrine giderseniz konuşuluyor maalesef. “Önce İnsan” mantığı ile coğrafya insanının menfaatleri doğrultusunda hareket etmek gerekiyor elbette…
Atadığı Ankara Büyükelçisi ile Türkiye-Bağdat hattını hızlandırmayı hedefleyen Bağdat Yönetimi’nin yeni Ankara Büyükelçisi olarak seçilen isim de oldukça yapıcı-sosyal-aktif-entelektüel biri. Düşünceleriyle iki ülkenin Ortadoğu’da ve globalde birbirinin yanında durarak güçleneceğine inanıyor… Sunduğu projeler oldukça mantıklı sosyal bir yaklaşım sunuyor.
Tüm bu başlıklar elbette ki fazlasıyla önemliydi zira dünya değişirken ve tüm coğrafyanın huzuruna yönelik “Türkiye Yüzyılını” konuşurken komşularımızla ilişkilerimizde de sil baştanlara ihtiyacımız var…
Önümüzdeki günlerde Türkiye’yi ziyaret etmesi beklenen Irak Başbakanı Muhammed Şiya Sabbar Es Sudani ile yeni bir döneme giren Türkiye-Irak ilişkileri gerçekleşecek bu ziyaretle “Önemli anlaşmalara ve birliktelik yansımalarına” vesile olacaktır…