Son yıllarda en sık duyduğumuz ve müzakereleri, karar metinlerini yakından takip ettiğimiz en önemli Birleşmiş Milletler konferanslarından biri, Taraflar Konferansı (Conference of Parties -COP)'dır.
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS), ülkelerin, ortalama küresel sıcaklık artışlarını ve bunun sonucunda ortaya çıkan iklim değişikliğini sınırlayarak ve o zamana kadar ortaya çıkan etkilerle başa çıkarak iklim değişikliğiyle mücadele etmek için katıldıkları uluslararası anlaşmayı ifade etmektedir. Türkiye, 24 Mayıs 2004 tarihinde BMİDÇS’in tarafı olmuştur. Bu alanda, uluslararası arenada atılan ilk ve en önemli adımdır.
Son yıllarda en sık duyduğumuz ve müzakereleri, karar metinlerini yakından takip ettiğimiz en önemli Birleşmiş Milletler konferanslarından biri, Taraflar Konferansı (Conference of Parties -COP)’dır.
Küresel ısınmayı kontrol altında tutmak ve çevreyi kirleten sera gazı emisyonlarının azaltılması gerektiği konusunda uyarıda bulunmak için her yıl toplanma kararı alınan ilk Taraflar Konferansı’ndan (1995-Berlin) bu yana yirmi sekiz yıl geçti. Kyoto Protokolünün kabul edildiği 1997 tarihli COP3 ve Paris İklim Anlaşması’nın oybirliği ile kabul edildiği 2015 tarihli COP21; en önemli Taraflar Konferanslarıdır.
Temel amacı, bu yüzyıldaki küresel sıcaklık artışını sanayi öncesi seviyelere göre 20C derecenin çok altında tutarak, artışı 1,50C ile sınırlamak olan Paris İklim Anlaşması Türkiye’de 10 Kasım 2021’de yürürlüğe girmiş ve ülkemizin 2053 hedefi açıklanmıştır.
Kömürden ve fosil yakıtlardan uzaklaşmayı kabul ettiremeyen ve tarafların mutsuz ayrıldığı 2021 tarihli COP26’nın ardından COP27 Şarm El Şeyh’te gerçekleşti. COP27’de, güncellenmiş Ulusal Katkı Beyanımız sunuldu. Böylelikle, 2030 yılı için yaklaşık 500 milyon ton emisyon azaltımı yapacağımız açıklandı.
COP28’in önemli başlıklarından birisi “ticaret”. “Finans, Ticaret, Cinsiyet Eşitliği, Hesap Verebilirlik” temasıyla, ticaretin iklim eylemindeki rolü mercek altına alınacak. Tedarik zincirinde karbondan arındırma, geçiş ve dayanıklılık da dahil olmak üzere; iklim açısından akıllı, adil bir büyüme aracı olarak ticaret “ilk defa” anlatılacak. Ayrıca UNCTAD, Uluslararası Ticaret Odası (ICC), Uluslararası Ticaret Merkezi (ITC) ve Dünya Ticaret Örgütü (WTO) ortaklığında yapılacak etkinliklerde kadınlara, kız çocuklarına ve dışlanmış gruplara mali desteği engelleyen zorluklar ele alınacak; adil bir geçişin sağlanması ve finansmana erişimin genişletilmesine yönelik çözümler bulunması için çalışılacak.
Ticaret ve iklim değişikliği arasındaki bağ, hiç bu kadar net olmadı!
Dünya Bankası verilerine göre, küresel karbondioksit emisyonlarının dörtte biri doğrudan veya dolaylı olarak ticareti yapılan mal ve hizmetlerin üretimi ve dağıtımıyla bağlantılıdır. Ticarete dair önlemler, iklim değişikliğinin azaltılması ve uyumun desteklenmesinde önemli bir rol oynayabilir.
Ticaret, iklim krizine çözümün bir parçasıdır. Ülkelerin net-sıfır hedeflerine ulaşmasına yardımcı olabilecek ticaret politikası araçları mevcuttur. Düşük karbonlu ekonomiye geçişte ticaret, adil ve kapsayıcı olmalıdır. Ticaret odaklı kalkınma, kimseyi geride bırakmadan iklim eylemi yoluyla kalkınmayı yönlendirmede hayati bir role sahiptir.