İklim eylemi ve sürdürülebilirlik, azalan kaynaklar, talebin hem nitel hem nicel olarak artışı, Avrupa Yeşil Mutabakatı'nı ortaya çıkarmıştır. Yeşil Mutabakat, Avrupa Birliği'nin (AB) sürdürülebilir ve döngüsel bir ekonomiye geçiş yapmasına yönelik kapsamlı ve iddialı bir plandır.
Atık yönetimi, bu gündemin merkezinde yer alıyor ve atık ticareti kavramı Yeşil Mutabakatın hedeflerine ulaşmada çok önemli bir rol oynuyor.
Doğrusal
ekonomiden döngüsel bir ekonomiye geçiş sürecindeyiz. Yani, al-kullan-at, tarih
oluyor. Al-kullan-bir daha kullan-bir daha kullan… diye zincir devam ediyor.
Hatta,
atılmayıp, tekrar tekrar kullanılabilecek ürün tercihi oluşuyor.
Atık
ticareti, malzemelerin yeniden kullanımını, geri dönüştürülmesini ve geri
kazanılmasını teşvik ederek bu geçişte çok önemli bir araç haline geliyor.
Bu nasıl
gerçekleşir? Atık ticareti, ikincil hammaddelerin sınırlar arası hareketini
kolaylaştırarak, atıkları en aza indirerek ve kaynak kullanımını optimize
ederek döngüsel ekonominin ilkelerine katkıda bulunur.
Avrupa Yeşil
Mutabakatı'nın temel hedeflerinden biri de kaynak verimliliğidir. Atık ticareti
kaynak verimliliğinin artırılmasında önemli bir rol oynamaktadır.
AB üye
ülkeleri, geri dönüştürülebilir malzemelerin ticaretini yaparak daha geniş bir
kaynak havuzundan yararlanabilir ve birincil kaynak çıkarma ihtiyacını
azaltabilir.
Bu da Yeşil
Mutabakatın sürdürülebilirlik gündeminin temel bir yönü olan ekonomik büyümenin,
kaynak tüketiminden ayrılmasına katkıda bulunuyor.
Atık
ticareti, geri dönüşüm teknolojilerinde ve atık yönetimi altyapısında yenilik
ve yatırımlar için bir katalizör görevi görebilir.
Üye devletler,
sınır ötesi atık ticaretine girdikçe, geri dönüştürülmüş malzemelerin
kalitesini ve miktarını artıran ileri teknolojilerin geliştirilmesi ve
benimsenmesi konusunda teşvik ediliyor. Bu, sürdürülebilir atık yönetimi
çözümleri için rekabetçi bir pazarı ve yeşil teknolojilere yatırımları teşvik
eder.
Yeşil
Mutabakat, 2050 yılına kadar iklim nötrlüğü sağlamaya kararlıdır.
Atık
ticareti, atık yönetimiyle ilişkili karbon ayak izini azaltarak bu hedefi
desteklemektedir. Geri dönüştürülebilir malzemelerin ticareti, ülkelerin geri
dönüşüm hedeflerini daha verimli bir şekilde karşılamalarına ve enerji yoğun
yakma veya depolama süreçlerinden kaçınmalarına olanak tanır. Bu da AB'nin
iklim hedefleriyle uyumlu olarak sera gazı emisyonlarının azaltılmasına katkıda
bulunuyor.
Atık
ticareti, en iyi uygulamaların paylaşılmasını ve atık yönetimi standartlarının
uyumlaştırılmasını teşvik ederek AB üye ülkeleri arasındaki iş birliğini teşvik
etmektedir.
Bu işbirlikçi
yaklaşım, sınır ötesi çevresel zorlukların ele alınması ve atıkların AB
genelinde eşit şekilde yönetilmesini sağlamak için gereklidir ve Yeşil Mutabakat’ın
koordineli ve kolektif çabaya olan bağlılığını güçlendirir.
Atık
ticareti; döngüsel ekonomi ilkelerini teşvik eder, kaynak verimliliğini artırır,
yeniliği teşvik eder, emisyon azaltımına katkıda bulunur ve sınır ötesi iş
birliğini teşvik eder. Avrupa Birliği
için sürdürülebilir ve dayanıklı bir geleceğe ulaşmada vazgeçilmez bir araç
haline gelen atık yönetimi, ülkemizde de cari açığın kapatılmasında olumlu
katkı sağlayacaktır.