Çin ve Hindistan, hala kömür kullanıyor ancak genel kömür tüketimi düşüyor.
Fosil yakıtlardan çıkış ve temiz enerjiye geçiş süreci, dünya ekonomisini, uluslararası ticareti doğrudan ilgilendiriyor. Ticaretin yarınını belirlemekle kalmıyor, temiz enerjiyi ekonominin odak noktasına getiriyor. Sabancı Üniversitesi İklim ve Enerji Merkezi, (IICEC) 15. Konferansını, Dünyada Değişen Enerji Jeopolitiği, İklim Krizi & Türkiye başlığı ile gerçekleştirdi. TIME dergisi tarafından ‘Dünyanın En Etkili 100 İklim Lideri’ arasında gösterilen Fatih Birol, konferansın en güçlü mesajlarını sunan isimlerdendi. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Birol, temiz enerji/enerji jeopolitiği kavramlarının nasıl iç içe geçtiğini anlatırken çarpıcı veriler sundu. 2030 yılına dek, dünya genelinde LNG (sıvı doğal gaz) üretimi 4-5 kat artacak. Bir yandan fosil yakılardan çıkış için büyük bir dönüşüm yaşanıyor bir yandan petrol ve türevleri enerji sektöründe ağırlığını arttırıyor.
Çin ve Hindistan, hala kömür kullanıyor ancak genel kömür tüketimi düşüyor.
Nedeni, çevresel hassasiyetlerden çok ekonomik karşılığı. Temiz enerji giderek daha ucuza mal oluyor. Bu nedenle 2023’te dünya genelinde kurulan santrallerin yüzde sekseni temiz enerji üretiyor. Yenilenebilir enerjiyi gündeme getiren batı ülkeleri, ancak Çin, Hindistan ve Brezilya bu alanda çok bilgili durumda. Gelişim hızla bütün dünyayı kapsıyor. Üç yıl önce satılan 25 arabadan sadece biri elektrikliydi. 2030 itibariyle satılan iki arabadan biri elektrikli olacak.
Çin ekonomisi son 10 yılda her yıl ortalama yüzde 6 civarında büyüdü.
Dünya petrol talebindeki artışın üçte ikisi tek başına Çin'den geldi.
Dünyadaki doğalgaz talebindeki büyümenin üçte biri, tek başına Çin'den geldi. Çin’in ekonomisi yavaşlıyor ve en iyi ihtimalle önümüzdeki 10 yıl içerisinde yüzde 3,5 ila 4 arasında büyüyecek. Bu ne demek? Dünya petrol ve gaz talebinin bir numaralı tetikleyicisi olan Çin'in talebi düşecek.
İkincisi, Çin, açık ara farkla, dünyanın temiz enerji teknoloji şampiyonu. Güneşte bir numara, rüzgarda bir numara, elektrikli arabalarda bir numara, hidrojende bir numara, yeni nükleer tesislerde bir numara. Bu yıl Çin'in inşa ettiği yeni yenilenebilir enerji santralleri, dünya genelindeki tüm yenilenebilir enerji santrallerinin toplamına eşit. Dünya genelinde üretilen her iki elektrikli arabadan biri Çin'de üretiliyor. Üretimin yüzde 60'ı Çin'de gerçekleşiyor.
Çin'i iyi anlarsak, dünya genelindeki gelişmeleri daha iyi anlarız.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar da, COP 28’de kömürden ziyade, topyekün hidrokarbondan çıkış konuşulduğunu hatırlattı. Bakan Bayraktar, 90 milyar dolarlık iklim finansmanının yetersizliğinden söz etti. Çünkü rakamlar açık, yeşil dönüşüm için yıllık 6 trilyon dolar bütçe gerekiyor. Öte yandan önümüzdeki 30 yıl içinde enerjide dışa bağımlılıktan kurtulma hedefimiz var. Çevresel zorunluluk, cari açık, enerji arz güvenliği ve yeşil dönüşüm için adres temiz enerji.
Çin, bu konuda hem en değerli örnek hem en değerli paydaş olabilir.