Elimizde telefonlar yakınlarımızı aradık, iyi olduklarını duyunca da derin bir "Oh çektik" Oysa kim bilir piyango hangi dosta, hangi evlada, hangi anaya ve babaya vurdu!..
Taksim patladı yine!
Üzgünüz çok üzgün…
Elimizde telefonlar yakınlarımızı aradık, iyi olduklarını duyunca da derin bir “Oh çektik” Oysa kim bilir piyango hangi dosta, hangi evlada, hangi anaya ve babaya vurdu!.. Ne yazık ki anne Arzu Özsoy ve kızı Yağmur Uçar’a vurdu, baba Yusuf Meydan ve kızı Ecrin Meydan’a vurdu, Adem Topkara ve eşi Mukaddes Elif Topkara’ya vurdu. Hayat işte. Öyle uzun muzun değil, hayat an meselesi. Bir varsın bir yok.
Mekanları cennet olsun…
Yine masum insanlar hayata veda etti ve yine bir genç inandıkları uğruna kendini feda etti. Adını altın harflerle örgüt defterine yazdırdı mı bilemem; ama 85 milyonun ahını aldı!
Peki, ne oluyor da bu gençler terörist oluyor? Ne uğruna kandırılıyor? Onun da bir ailesi yok mudur? Her ne milletten olursa olsun o da genç değil mi? Terör nasıl bir canavar ki bu gençleri kendine esir ediyor?
Gelin şu canavarı bir tanıyalım: Adı TERÖR!
Terör, politik etkileri sağlamak için şiddetin tehdit ve uygulama olarak kullanılmasıdır. En önemli özelliği masum insanlara karşı gelişi güzel saldırıları. Günlük hayatta var olan siyasal düzeni yıkmak ve düzene karşı nefret belirtmek amacıyla şiddet hareketleri uygulamaktır. Teröristler kendi psikolojilerinde yaşadıkları bölünmüşlük mağdurluk ve ezikliği toplumun mağdur ve ezilmiş kesimleriyle bir araya getirerek kendilerine bir destek ve koruma sağlayabilmektedirler. Kişilik yapıları teröre yatkın olan gençlerin ve liderlerin öfke ve düşmanca duyguları abartılı bir biçimde eyleme dönüştürmeleri daha kolaydır.
Teröristlerin çocukluk dönemlerindeki psikolojik travmalardan kaynaklanan bazı kimlik sorunları vardır. Bunlar iç dünyalarında ciddi yaralanmalar yaşarlar. Bu yaralanmalar teröristin kendisinde kimlik dağılmasına yol açar. İşte terörizm onların bu yaralamaları için bir tedavidir hatta onlara ilaç gibi gelmektedir. Terörizmin en önemli motivasyonlarından biri mağdurluk ve kurban edilmişlik psikolojisidir. Bunlar ya aileleri ya bir grup ya da etnik grup üyelerinin mağdurudur. Örneğin ensest, ırza geçme, alkolik veya kontrolsüz babalar tarafından şiddete maruz kalma bireyin kişiliğini zedeler hatta tahrip eder. Hiç kimse bir mağdurun kimliğini silemez. Bu tip durumlar terörizme yatkın olan kişilerin birer terörist olma fırsatını verir. Bunlar ağır akıl hastası değillerdir. Fakat tabi ruhsal bir bölünmeden söz edilebilir.
Terör uygulayan kişiler genellikle ergen çağında olan bireyler. Belli bir işi, belli bir kurulu düzeni ve toplumda belli bir yeri olan kişiler teröre yanaşmazlar. Siz hiç 50 yaşında bir canlı bomba duydunuz mu? Ergenlik çağı insanın psikolojik gelişiminde kişiliğini ve kimliğini oturttuğu önemli bir dönemdir.
Eric Hoffer, “Hayal kırıklığına uğramış ve tatmin bulamamış kişilerin anlamsız buldukları hayatlarına bir önem ve anlam duygusu katabilmek için kendilerini kurban edebileceklerini“ söyler. Bu bireyler aslında kendi benliklerinden kaçmaktadırlar.
Teröristin özelliklerinden bazıları şöyledir:
· İtaat etmek ve saldırgan olmak
· Örgüte sadıktır ve bağlıdır
· Eylemde can vermek bir prestij unsurudur
· İnsan kelimesi yerine hedef kelimesini kullanır
· Terörist hedefini insanlık dışı bir yaratık görür
· Teröristin içinden insanlığı alınır
Şu hiçbir zaman unutulmamalıdır ki dünyada terör yaparak devlet kuran kimse yoktur. Bu nedenle bir etnik grubu bu tür gerçek dışı bir beklenti içine sokan terör grubu sempatizanı politikacılar sıklıkla hayal kırıklıkları yaratırlar.
Ergenlik döneminde gençlerin sahipsiz boş bırakılmaması gerekmekte. Gençlere sahip çıkalım. Onları doğruya, iyiye ve güzele yönlendirelim.