En çok da sözlü imtihanlarında duymaktan korktuğumuz bir şeydi "0" sıfır.
Yazılı imtihanlar neyse bir şekilde “sıfır” almaktan yırtardık ama iş sözlüye kaldı mı orası zordu. Destek/yardım/kopya alabileceğimiz bir sınıf dolusu arkadaş vardı ama fiiliyatta hiçbiri yoktu. Sözlüye kaldıran hoca, sorduğu soru, bildiğiniz bilgi ile üçgen tamamlanıyordu. Eğer verdiğiniz cevap saçmalama kıvamında ise de sonuç değişmiyordu: Otur evladım “sıfır”.
Okulların kapanmasına az bir süre kala bizi geçmişe götüren şey sıfır ile ilgili anılarımız oldu. Sıfır almak Hocanın gözünde sıfır olmaktı aynı zamanda ve sınıf içinde oldukça gurur kırıcı bir duruma sokardı öğrenciyi, diğer arkadaşlarının yanında. Sıfır “hiç” gibi bir şeydi yani. “Hoca küfür etse daha iyi” derdik öğrenci halimizle.
Arapça –sfr- harfleri boşluk demekmiş. İşte biz de aynen öyle hissederdik sıfır aldığımızda bomboş. 0’ı matematik dünyasına armağan eden El Harezmi’yi bol bol anardık özellikle sözlülerde. Keşke bulmasaymış derdik hiç olmazsa o zaman bir alma şansımız olurdu ve bir de sıfıra göre baya-baya irice bir puandı yâni. Bir de sıfır derece santigratta su donar, aynı bizim sınıfta donup kaldığımız gibi.
Hafta sonu tamamlanan Lefter Sezonu Süper Ligimizin 34 hafta sonuçlarını gösteren puan cetveline bakıldığında göze çarpan detaylardan bir tanesi de bu sıfır rakamına rastlamamız oldu. 18 takımlı ligimizin oynanan maç, galibiyet, mağlubiyet, attığı gol, yediği gol ve averaj hanelerini gösteren cetvelde tek sıfır rakamı Fenerbahçe’ye ait satırlarda boy gösteriyor. Traji-komik bir şekilde aslında yaşanan sezonun özeti gibi bir durum var orta yerde. Otur; “sıfır” der gibi.
Düşenler düştü, çıkanlar çıktı-çıkıyor. Bu sezona ait Süper Kupa dışında bir aksiyon kalmadı. Tiyatroda perde indi, ışıklar söndü evli evine, köylü köyüne dönüyor. Sezonun en büyük hayal kırıklığı ödülü yapılan onca masrafa, boşa giden milyon €urolara rağmen sıfır çeken Fenerbahçe’ye verildi oy birliği ile ve bu durum resmen ve alenen de ilan edilmiş oldu puan cetvelinde. 44 gol atıp 44 gol yiyen Fenerbahçe sezonu “sıfır” averajla bitirdi.
Sezon başında Ali KOÇ’un liderliğinde Cocu&Comolli ortaklığı ile transfer edilen Slimani, Reyes, Ayew, Benzia, Jailson, Frey, Berke, Barış, Ferdi ve Harun’a ilaveten devre arasında da Tolgay, Sadık, Zajc, Moses, Serdar transfer edilerek tarihin gördüğü en “tırt” kadro oluşturuldu. Bunun sonucunda da büyük gayretlerle ligde kalındı ve sıfır averajla tarihe geçildi.
UEFA Fair Play Komitesi ile yapılan denk bütçe anlaşmasına uyulması bu transferlerle zaten mümkün değilken bir de üstüne dolar ve €uro’da yaşanan aşırı artışlar Aziz YILDIRIM döneminden kalma borcu yönetemez hâle getirince “ay akşamdan ışıktır, yaylalar, yaylalar” durumu oldu. Bir “sıfır” da buradan yazdık bilançonun (+) artı hanesine.
Fener Ol ve Win Win kampanyaları ile 40 Milyon €uro civarı bir nakit sağlandığı söyleniyor. 60 Milyon €uro eksi bakiye var öncelikle UEFA nezdinde kapatılması gereken, ayrıca bir de mevcut 621 Milyon €uro borcun yıllık faizi 450 Milyon TL civarındayken bu sene transfere nasıl bütçe ayrılacak merak konusu.
Özdemir ASAF’ın dediği gibi bağlayalım:
“Güneşe, gözlerini dikip bakarsan, gözlerin bozulur. Gözlük takıp bakarsan, Güneş bozulur.”
Güzel bir hafta diliyorum.