Bir yıldır bu scooterla feci taktım. İstanbul sokaklarında yayaların hayatını tehlikeye sokan bu scooterlar şehrin ortasında kaldırımlara çıkan potansiyel trafik teröründen başka hiçbir şey değil.
Bir yıldır bu scooterla feci taktım. İstanbul sokaklarında yayaların hayatını tehlikeye sokan bu scooterlar şehrin ortasında kaldırımlara çıkan potansiyel trafik teröründen başka hiçbir şey değil.
Geçtiğimiz yaz gerek can sıkıntısından gerekse spor yapmak adına elimden geldiği kadar yürüyüş yaptım. Hızlı yürüyüş yapmayı seven biri olarak yaz geldi mi kendimi sokaklara atarım. Bu yaz da öyle yaptım ama bu yaz bunu yaparken iki kez kıl payı kaza geçirmekten salise farkıyla kurtuldum. Nasıl mı?
Birincisi Teşvikiye’de başıma geldi, kaldırımdaydım, koluma hızla çarpan ve bir rüzgar gibi geçen bir nesne hissettim. Koluma çarpan şeyin ne olduğunu anlamak için baktığımzda arkasına kız arkadaşını alan ve kaldırımda arabalarla yarışacak bir hızla ilerleyen bir scooter magandası gördüm. Maganda dediğime bakmayın, sosyetik ciks bir çiftti. O kadar korktum ki size anlatamam. Kolumun acısı da cabası. Bu benim başımdan geçen olaylardan sadece bir tanesiydi. Bunları yaşarken bu scooterları takibe aldım.
Sorumsuz bir ulaşım aracı
Kaldırımlarda insanları yere düşürenler mi istersiniz, arabalarla yarışanlar mı, caddelerde arabalara makas atanlar mı istersiniz neler neler gördüm. Her geçen gün bunların sayısının da arttığını görüyorum. Genelde 14-30 yaş grubu gençler şehir trafiğinin keşmekeşinde kendilerince fink atıyorlar. İnsanlara çarpıp onları sakatlama pahasına hız yaptıkları yetmiyormuş gibi bir de sorumsuzca scooterlarını rastgele yerler e atıp bırakıp gidiyorlar.
Bu nasıl bir rezalettir diye söylendiğim bir dönemde bir haber duydum. Kadıköy Belediyesi başkan Şerdil Daraodabaşı’nın açıklaması üzerine sokaklara çıktı ve bu sağa sola terk edilen scooterları toplamış. Bunun nedeni “yayaların haklarını korumak ve kanundaki maddeleri uygulamak” olarak açıklandı. Helal olsun! dedim. Bu saçmalığa şükürler olsun bir belediye karşı çıktı ve yayaların yürüme haklarının olduğunu hatırladı. Dolayısıyla ben Kadıköy Belediyesini tebrik ediyor devamının başta Şişli Belediyesi olmak üzere diğer belediyelerden de bekliyorum.
Doğru araçlar doğru yerlerde kullanılmalı
Beni scooter düşmanı filan sanmayın, sadece doğru araçların doğru yerlerde kullanılması gerektiğine inananlardanım. Uçak pistine arabayla çıkabili rmisiniz? Ya da bir uçak otobana çıkabilir mi? Tabii ki hayır. Her şeyin bir yeri var da ondan.
Bu kaykay kılıklı şeyleri ben ilk 2018 yılında Atina’da gördüm. ‘Çok güzeller, dilerim İstanbul’a da gelir’ diye düşünmüştüm. Arkadaş dilemez olaydım. Bir geldi pir geldiler. Ülkemize yeni gelen her şeyde olduğu gibi bu scooterlar da kuralsız, ‘dan dun’ geldi.
Atina’da ilk gördüğümde ulaşım araçlarının trafiğin olmadığı yerlerde kullanıldığını gördüm. Yeşil alanlar, parklar yani trafiğin olmadığı yerlerde kullanılıyordu. Ama İstanbul’ da böyle bir kural yok, öyle bir hale geldiler ki bunlar utanmasalar yatağımıza, tuvaletimize kadar gelecekler.
Belediyeler Paris’i örnek alsın
Şimdi hazır bu konu Kadıköy Belediyesi sayesinde gündeme gelmişken bu scooter terörüne acil bir çözüm bulunması lazım. Bunun kanunu nizamı yok mu? Bu scooter belası sadece Türkiye’nin değil dünyanın sorunu. En yakın örnek Fransa. Paris’te de insanlar ayaklandı ve bu saçmalıkların insanları rahatsız ettiği gerekçesiyle belediyeye yürüdü. Paris belediye başkanı Hidalgo’da bunun üzerine 2 Nisan’da Paris’te scooter kullanımı için referandum yapılacağını söyledi.
Şimdi belki ülkenin başka sıkıntıları var ama bu scooter terörünün yok edilmesi şart. Bu başı boş serseri mayın gibi gezen bu saçma kay kaylara belediyeler mi devlet mi müdahale eder bilmiyorum ama bu saçmalığın bir nizama getirilmesi şart. Nasıl mı? İşte öneriler sunması bizden, uygulaması kamudan.
Scooterlara uygulanması gereken nizam
- Bu scooterların yoğun trafik olan yerlerde kullanılması yasaklanmalı
- Sadece park, orman veya bisiklet yolu olan yerlerde kullanılmalı,
- Nasıl ki caddeler ve ana yollar arabalar içinse kaldırımlarda biz yayalar içindir. Bu saçma araçların özellikle kaldırımlarda kullanılması yasaklanmalı,
- Kendi scooterlarını satın almak isteyenlere 18 yaş sınırı getirilmeli, öyle her heves eden satın almamalı,
- Scooterların tehlikeli ve hatalı kullanımından dolayı ortaya çıkan mağduriyetler için ciddi para cezaları uygulanmalı. Bir insanı araba ezdiğinde ya da çarptığında şoföre ne ceza veriliyorsa scooter kullanıcısına da birine çarptığında aynı ceza verilmeli.
- Scooterlara bir kişiden fazla binmemeli, iki kişi ile hareket eden scooterlara anında para cezası uygulanmalı. Bu para cezasını belediye zabıtası ve trafik polisi uygulamalı.
- Bugün arabamızı hatalı bir yere park ettik mi anamız ağlıyor, araç çekiliyor, trafik cezası, çekici parası, otopark parası derken cüzdanımız boşalıyor. Ama scooterlar sokaklara terk ediliyor. Scooterların bırakılacağı noktalar belirlenmeli ve bu noktaların dışında olan scooterlar anında çekilmeli ve scooter sahibine cezai işlem uygulanmalı.
- Son zamanlarda çoluk çocuğun babalarına, analarına scooter aldırmak için yalvarmaya başladığı da hesaba katılırsa scooter sahipliğine ruhsat zorunluluğu getirilmeli,
- Bu araçların büyük şehirlerden çok yazlık yerlerde , köy veya beldelerde kullanımı teşvik edilmeli.
Bu araçlar hiç de öyle sanıldığı kadar masum araçlar değil, bisikletle eş değer göremeyiz.
Artık belediye mi yapar, emniyet mi yapar bilemem ama bu scooter terörüne birilerinin hemen bir dur demesi lazım. Bunlara bir dur denmezse çok yakın zamanda haberlerde scooter kazalarını okumaya başlarız.