Bazı kimi insanlar, başka diğer insanların hayat içindeki, onlara ait rolünü çalarlar.

Bazı kimi insanlar, başka diğer insanların hayat içindeki, onlara ait rolünü çalarlar.

Bir nevi hırsızlıktır.

Yani.

Aslında, en sahici hırsızlıktır diyebiliriz.

Bu rol çalmak, karşılıklı oynayan dizi ya da sinema oyuncuları için de geçerlidir.

İyi bir seyirci iseniz, bunu çok rahat fark edersiniz.

Oyuncu kendine ait rolünü oynarken, karşısındaki oyuncudan gereksiz yere, ondan daha büyük oynayarak onun rolünü çalar.

Bir nevi çaktırmadan hırsızlık yapar.

Bu konuda çok düşündüm.

Rol çalmak kötü bir huy meselesi, ya da sadece alışkanlık meselesi falan değildir.

Tamamen fıtrat meselesidir.

İnsanların fıtratı vardır.

Ve fıtrat çok önemli bir değerdir.

Mesela.

Benim fıtratımda rol çalmak asla yoktur.

Ve rol çalana acayip gıcık olurum, takarım ona, gözüm onun üstünde izlerim onu.

Bence.

Rol çalmanın, hak çalmak ile çok alakası vardır.

Yani birinin kendisine ait olan ne hakkı varsa, işte ondan izin almadan, onun haberi olmadan ve aslında göz göre göre rol çalmaktır.

Rol çalan ne kadar hırsızı ise, hak hırsızı da o kadar hırsızdır.

Rol çalmak aslında sinsice bir durumdur.

Planlı kafasının, şeytanca kötücül ataklarıdır.

Mesela.

Sosyal medyada iyi birşey ile halkın sevgisini, ya da dikkatini çekmiş gündem olan biri var.

Hiç alakası olmayan insanlar, bu insanın durumundan rol çalıyorlar.

Koşa koşa onun yanina gidiyor, fotograf çekiyor, durumdan vazife çıkararak sırıtıyor.

Başka bir örnek daha;

2 kişi ya da 3 kişinin arası bozuluyor, kıyasıya kavga etmeye başlıyorlar.

Hiç alakası olmayan, dışarıdan başka biri bu kavgaya giriyor.

Ve elalemin kavgasından rol çalıyor.

Öyle bir rol çalıyor ki, sanki konunun baş oyuncusu o, konunun sahibi o.

Rol çalıyor hırsız.

Diğerleri ortadan kaybolurken, konunun gübre yedi başısi bu oluyor.

Yahu bırak insanlar rahat rahat didişsin, kavga etsin, sana ne! Sen ne giriyorsun.

İlla rol çalacak.

Rol çalmak kötü niyetli bir fıtratın parçasıdır.

Sanki.

Davet edilmediği, tarafı olmadığı bir düğüne davetsiz giden birinin halay başına geçerek, sanki düğünün eğlencesinin, halayın sahibi buymuş gibi arsızca rol çalıyor.

Adeta bütün gece ter içinde oynuyor, yerine oturmuyor, pastanın en kocamanını yiyor, limonatasını höpürdetiyor.

Yahu sana ne, düğün senin değil, seninle hiç alakası yok, dur, sus, otur, anlamaz.

Neden.

Ortak özelliklerini arsızlıkta ondan.

Ya esas diğeri.

Fıtratı bozukta ondan.

Sosyal medya sayesinde ne kadar çabuk yakalanıyorlar.

Dünya.

İnsanlar nefret, şiddet ve kişisel egoları ile iyi insanların dünyalarına utanmadan karışıyorlar.

Bırakın.

Kendi aranızda boğulun.

Aydınlık düşler kuran, tertemiz, kimse ile alakası olmayan, kendi rolünün içinde kalan insanları rahat bırakın.

Fıtratınız batsın.

Funda'nın aklındakiler…

… Gişe kaygısı ile sinema bitiyor diye başlık atmış gazete.

Son zamanlarda çok seyredilen, gişe rekorları kıran Türk filmleri dijital platformlar için çekiliyor ve orada gösterime giriyor.

Sinema eleştirmenlerine tek tek sormuşlar, görüş almışlar.

Kimi, garanti para demiş.

Kimi, kendilerini korunaklı alanlara aldılar demiş.

Kimi, kendisine güvenen filmini salonda sunar demiş.

Kimi, dijital platformlar filmlerin kalitesini düşürdü özensiz filmler demiş.

Ben ne diyorum.

Ben zaten, bir iki yönetmen hariç hiçbirinin sanat için film yaptığına inanmadım.

Bizde saat için kolay kolay birşey olmaz.

Herşey para için, yani konu ne kadar kazanacağız.

Sinemasını, oyuncusu hepsi, tamamının derdi para.

Parayı düşünmek herkesin hakkı derseniz tabi ki derim ama.

Ama, sanat için diye anlattıkları, öyle ne dediğini belli olmayan, entel dantel cümlelerini hiç zahmet edip hiç dinlemem.

Yalan çünkü.

Funda'nın aklındakiler…

... Eskişehir'de.

Banka müdürü Ayşe, şubesindeki hesaplardan kendi hesabına 9 milyon geçirmiş.

Elalemin paralarını çalmış yani.

Hırsızlık yapmış yani.

Neyse bankaya müfettişler gelmiş, kadın gözaltına alınmış, savcılık sorgusunun ardından tutuklanarak hapise yollanmış.

Şimdi ne kadar ceza alacak ve ne kadar hapis yatacak çok merak ediyorum.

İnsanlar ne kadar rahat para çalıyor inanılmaz.

Takip ettiğim başka konu var, para çok büyük, burada da kadınlar para çalmışlar.

Nitelikli dolandırıcılık var.

Rahat rahat dışarıda dolaşıyorlar, dosyalar savcılık önünde, ne duruşma var, ne sonuç var.

Çaldığın yanına kar kalırsa, ya da geç gelen adalet adalet olmazsa.

Çal gitsin.

Victoria Secret'tan don falan alırsınız.