Elmalı Davası diye bir felaket gördük, geçiriyoruz ki…
Elmalı Davası diye bir felaket gördük, geçiriyoruz ki… Ne kınamak kafi gelir ne edilecek lanetler bir nebze iç soğutur ne de mahkemenin alacağı en kötü karar intikam olur. Biz sadece oturduğumuz yerden, “ah vah” edip üzüldük. Olan o iki meleğe oldu. Acımasızca çocuklukları ellerinden alındı. Onlar, bir daha asla çocuk olamayacaklar. Masallarında hep kötü cadılar, sivri dişli kurtlar olacak. Tavşan kaçtığında, tazı hep yakalayacak. Nasıl oynayacağını bilmedikleri oyuncakları, hep kırık olacak. Rüyalarını karabasanlar ele geçirecek. Çizdikleri resimler hiçbir buzdolabı üstüne yapıştırılmayacak. Oysaki bir çocuğun eline boya kalemlerini verdiğinizde, hayallerini çizmeli. O bembeyaz kağıdı gökkuşağı renkleriyle donatmalı. Denizi en mavisinden, güneşi en sarısından çizmeli. O resimlerde ağaçlar hep yemyeşil olmalı. Şirin pembe evler, çitle çevrilmeli. Herkes mutlu olmalı o resimlerde. Ama en kocaman anne gülümsemeli. Dev babalar çizilmeli, kocaman elleri olan dev babalar. O eller, hep el ele tutuşmalı. Yeryüzündeki her çocuk bu resimleri çizip, içinde yaşamayı hak ediyor.
Gel de inan!
Çiftlik Bank ile binlerce kişiyi dolandırıp yurt dışına kaçan Mehmet Aydın, yani nam-ı diğer Tosuncuk Brezilya’da teslim oldu. Bir eli esmer bir eli sarışında gününü gün ederken, teslim olmasını pek beklemiyorduk. İşte bu beklenmedik haber, sosyal medyada da gündem oldu. “Tosuncuğun parası bitti.” “Yeni vurgun için geliyor.” yorumları yapıldı. Tosuncuk, avukatları aracılığıyla bir de video yayınladı. Ama gelin görün ki bu video da “Pişmanım! Beni affedin! Hakkınızı helal edin!” falan demiyor. Meğer Mehmet Aydın da mağdurmuş. Şirketi öyle bir büyümüş ki; Tosuncuk etrafındaki kötü insanların onu dolandırdığını anlayamamış. Fark ettiğinde ise her şey için çok geçmiş. O da kaçmış. Ama hele bi sorun, neden kaçmış? Gidip her şeyi düzeltip, gelecekmiş. Kırmızı bültenle aranan biri olarak, rahat hareket edemediği için maalesef bunu da becerememiş. Veee sonunda yüce Türk adaletine güvenip, hür iradesi ile teslim olmuş. Binlerce kişiyi dolandıran Tosuncuk öyle kedi gibi geliyorsa vardır bi bit yeniği. İzleyelim bakalım!
Projelendirdik-2
Geçen hafta “Proje İlişki” yazıma gelen yorumlar ilginçti. Gelen sorulardan anladığım kadarıyla şunun altını çizmem gerekiyor. Proje ilişki sanıldığı üzere sadece kadınların uyguladığı bir ilişki formatı değil. İşin aslı astarı; son dönemlerde erkekler, kadınlardan daha çok bu tarz ilişkiyi tercih ediyorlar. İşte tam da bu sebepten, ilk olarak erkeklerin proje ilişkisini yazacağım.
Geçen hafta olmazsa olmaz beş madde belirleyin demiştim. Bu tarz ilişki arayan erkekler genellemede ilk beşi şöyle sıralıyorlar… 20-29 yaş aralığında, daha önce evlenmemiş, çalışmayan ilk tercih ama çalışıyorsa çalışma saatleri esnek, mütemadiyen gülen. Ama en önemlisi gözü açılmamış olmalı. Yani dikkat ederseniz “Güzel, zeki, zevkli olsun. Bilgili, görgülü bir titri olsun.” istemiyorlar. Sohbet edememek filan hiiiç sorun değil. Mümkünse konuşmasın, konuşursa da geyik muhabbeti kafi. Devamı haftaya…