Erdoğan, Avrupa Birliği'ne seslenerek, KKTC'ye mali ve idari destek konusunda sözlerini tutmamalarından dolayı tepkisini gösterirken çok önemli bir konuyu da paylaştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha KKTC’ye gitmeden önce Yunanistan gibi bazı ülkelere sinir bastı. Erdoğan’nın gündemini az buçuk tahmin etmelerinden dolayı sıcakladılar, klima bile işe yaramadı.
Erdoğan, Avrupa Birliği'ne seslenerek, KKTC’ye mali ve idari destek konusunda sözlerini tutmamalarından dolayı tepkisini gösterirken çok önemli bir konuyu da paylaştı.
“Geçen gün beni arıyorlar, söyledikleri şu; “Duydum ki ayın 20’sinde Kuzey Kıbrıs’ta konuşma yapacakmışsın. Eee, “Herhalde orada rahatsızlık verici bir konuşma olmaz. Bunun iznini herhalde sizden alacak değiliz"
Erdoğan, Kıbrıs'ta 'iki devletli çözüm' çağrısını yinelerken bu fikri reddeden AB’yi de sert bir dille eleştirdi.
Buradan gördük ki AB’de sıcaklayarak epey ter akıtmış.
Hadi onları anladık da KKTC'de muhalif partilerin Erdoğan'ın konuşmasını boykot etmelerine ne demeli!
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise boykot kararını "ihanet" olarak niteledi ve muhalefet partilerinin "Rum tarafı ile iş birliği yaptığını" belirtti.
Şimdi tam bu noktadan 2003’e dönelim.
Muhalif Toplumcu Kurtuluş Partisi (TKP) ve Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP), Kıbrıs'ta referandum yapılmasının önerildiği 30 Mart'a kadar Cumhuriyet Meclisi'ni boykot kararı almıştı.
Cumhurbaşkanı rahmetli Rauf Denktaş'a “güvenmediklerini” Denktaş’ın kendilerini temsil etmediği söyleyerek BM ve Avrupa Birliği'nden gerekli yardımın isteneceğini açıklamışlardı.
Cumhuriyet Meclisi, referandum konusu için öngörülen toplantıyı, yeterli katılım olmadığı için yapamamışlardı.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın boykot kararını "ihanet" olarak değerlendirmesi boşuna değil.
Durdukları yerin dün olduğu gibi bugün de Rum tarafıolduğunu görmek zor olmasa gerek.
Erdoğan'ın KKTC'ye külliye ve millet bahçesi müjdesi vermesine karşılık KKTC eski Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’da “Devletlerin itibarı binalarının ihtişamıyla ölçülmez” diyerek zihniyetinde gram değişlik olmadığını gösterdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Kapalı Maraş'ın yüzde 3.5'inin askeri bölge statüsünden çıkarılması, mülklerin Kıbrıs'ta kurdukları komisyon aracılığıyla sahiplerine karakteristik olarak iade edileceğini belirtmesinden de büyük rahatsızlık duydular.
KKTC'nin kalkınmasını istemeyenleri bırakın kınamayı onlar gibi hareket eden muhalefet Kıbrıs’ın en büyük sorunlarından biridir.
Ama onlara rağmen Türkiye’nin desteği ile her dönem stratejik önemini koruyan KKTC hak ettiği konuma gelecektir.
Yunanistan'da 2007 yapılan bir kamuoyu araştırması, halkın önemli bir bölümü, Türkiye dahil başka ülkelerin bazı bölgelerini, "Kendi egemenlikleri altında olmayan Yunan toprakları" olarak gördüklerini ortaya çıkarmaktı.
“Büyük Yunanistan”ı kurmak ise hayalin ötesine geçmeyecektir.
Türkiye’nin amacı KKTC’nin varlığını ve toprak bütünlüğünü korumaktır.
Rumların, Kıbrıs Türkü'nü azınlık olarak görmesine ne kadar destek verirlerse versinler Kıbrıs Türklerinin yanında her zaman olduğu gibi dimdik duruşu ile Türkiye yer alacaktır.