Bir süredir oyunculara özel üretilen dizüstü veya masaüstü bilgisayarların satışında benzersiz bir ivme yakalandığını yazıyorum.

Normal bilgisayarlara göre daha yeni teknolojilerle donatılan oyuncu bilgisayarlarında kullanılan malzeme her anlamda daha da kaliteli oluyor. İster karne hediyesi, ister harçlıkların biriktirilmesi, isterse de çizim, üç boyutlu modelleme veya video prodüksiyon gibi profesyonel ihtiyaçları karşılamak için olsun şu an teknoloji marketlerin en çok satılan ürünlerinden biri oyuncu bilgisayarları. Doğal olarak bu bilgisayarların normal bilgisayarlardan biraz daha pahalı olduğunu da hemen belirtmeliyim. Bir parantez açarak şu an piyasada 20 bin TL'nin üzerinde satış fiyatına sahip oyuncu laptop'larının bulunduğunu da söylemem lazım.

Oyuncuların teknoloji sektörünün en iyi müşterisi olması sadece bilgisayarlarla sınırlı değil. Mesela son zamanlarda en çok satış yapılan bir başka ürün türü de oyuncu ekipmanları. Klavye, fare, kulaklık şeklinde özetleyebileceğimiz bu pazarda aslında birçok farklı ürün daha var ama görünen o ki fare satışları ülkemizde büyük bir patlama yapmış durumda. Fare satışlarını adetsel olarak klavyeler ve kulaklıklar takip ediyor. Kolayca tahmin edileceği gibi "oyuncu ekipmanları" veya "oyuncu aksesuarları" olarak adlandıran bu segmentteki ürünlerin satış fiyatı da normal ürünlerin satış fiyatından daha pahalı.

Fare, klavye, kulaklık üçlüsünden başka oyuncu bilgisayarlarını hızlandıran RAM ve ekran kartı gibi bilgisayar bileşenlerinin satışında da gözle görülür bir artış var ama tabii ki bu saydığımız üçlüye yetişebilecek oranda değil. Bu arada bütçesi uygun olan oyuncuların evlerindeki bilgisayarlara yeni monitörler aldığı, hatta internet bağlantısını daha kararlı hale getirmek için modemlerini de değiştirdiği bilinen bir gerçek. Yani oyun sektörü, ülkemizde teknoloji markalarının yaptığı satışlar üzerinde de etkisini çok ciddi bir şekilde gösteriyor. Daha doğrusu dünyadaki satış trendlerine paralel bir değişim ülkemizde de yaşanıyor.

İndirimler Satışı Arttırıyor

Teknoloji dünyasının en bilinen markalarının hızla oyunculara özel ürünlerini de Türkiye'ye getirmesi, yeni yeni oyunların Türkiye pazarına girebilmek için televizyon reklamları veriyor olması ve bugüne kadar Türkiye'de ürün satamamaktan şikayet eden oyun ekipmanı üreticilerinin yüzündeki gülümseme zaten her şeyi açıklıyor.

Yakın zamanda sohbet etme fırsatı yakaladığım dünyaca ünlü bir oyun aksesuarları şirketinin Türkiye müdürü de eskiden ucuz ürünlere odaklanırken artık daha pahalı ürünlerde de yüksek satış adetleri yakalayabildiklerini söyledi. Hatta bazı ürünlerde Avrupa'daki birçok ülkenin toplam satışını neredeyse Türkiye'nin tek başına yakaladığını ifade etti. Bazı durumlarda da ürünün pahalı olmasının ülkemizdeki talebi arttırdığını ima etti.

Oyuncu aksesuarlarındaki volümlü satışlar Migros, BİM, A101 gibi süpermarket zincirlerinin de iştahını kabartmış durumda. Türkiye'nin neredeyse bütün şehirlerinde mağazaları olan bu dev satıcılar da yükselen oyuncu pazarından pay kapma çabasındalar. Bu nedenle de yabancı oyun ekipmanı üreticileriyle yaptıkları özel kampanyalarla son kullanıcıya büyük indirimler sunma çabasındalar.

Mesela sektörde geçenlerde üstün kalitesiyle herkesin saygısını kazanan Danimarkalı SteelSeries markası ile bir kampanya yapan BİM'in birkaç saat içinde 10 bine yakın oyuncu faresini sattığı konuşuluyor. Piyasa sayış fiyatı 190 TL olan Rival 110 oyuncu faresini 130 TL fiyatla satacağını duyuran BİM'in önünde sabah erken saatlerde kuyruklar oluştuğu anlatılıyor.

Öte yandan BİM, birkaç ay önce bu sefer de yine oyun ekipmanları dünyasının bilinen markalarından biri olan Trust'ın birkaç ürününü birden satarak binlerce ürünü birkaç saat içinde tüketmişti.

Diğer süpermarketlerin de BİM'in yakaladığı bu satış trendine ulaşabilmek için dünyaca ünlü başka markalarla görüştüklerini sanırım söylememe gerek yoktur. Artık kısmen "mahalle bakkalı" yerine geçen süpermarketlerin oyuncu ekipmanları satışı konusunda yarışa girmesinin en büyük nedeni tabii ki indirimli fiyatlar. Ancak tüketici de benzer fiyatları herhangi bir web sitesinde bulsa da alışveriş yeri konusundaki tercihini süpermarketlerden yana kullanıyor.

Sanırım bunu asıl nedeni ürünü gördükten sonra satın almak ve ayrıca gönderi ücreti ödememek. Tabii bir de olası bir sorunda hemen fişiyle birlikte markete iade edebilme konforu var. N11, HepsiBurada.com gibi pazar yeri mantığıyla çalışan büyük internet siteleri gönderi ücreti ve ürün iadesi konusunda kendilerine çeki düzen veremeyince müşteriyi de köşe başındaki BİM'e, A101'e, Migros'a kaptırmış oluyorlar. Beklentim süpermarketlerin yakın zamanda daha fazla şekilde yeni cep telefonu modellerine odaklanması olacak.