Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Devlet Bahçeli'nin "artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!" sözünün yavaş yavaş netleştiğini görüyoruz.
Ortadoğu’nun makûs tarihinden başlayan bu değişimin altında yatan etken hiç şüphesiz; Akdeniz'de bulunan yüksek miktardaki doğal gaz, petrol ve en önemlisi karbon yatakları... Bu zenginlikbaşta ABD, İngiltere ve Rusya olmak üzere batının iştahını kabartıyor. Yalnız, Türkiye'nin; doğru zaman ve doğru adım stratejisi tüm dengeleri değiştiriyor.
***
Pekin'den başlayıp, Londra'da son bulacak olan ‘Demir İpek Yolu Hattı’ Türkiye'nin ilk hamlesiydi... Bu hamleyi destekler nitelikte olan bir diğer hamle ise; Dağlık Karabağ'ın azat edilmesiydi... Karabağ'ın özgürlüğüne kavuşması İpek Yolu’nun güvenliğini sağlamak açısından önemli bir adımdı. 30 yıl sonra Ermenilerin elinden alınan Dağlık Karabağ, güvenli bir güzergah haline dönüştü. Tarihi İpek Yolu'nun canlanmasına katkı sağlayacak olan Zengezur Koridoru da önemli bir proje... Türkiye; Kalkınma Yolu, Demir İpek Yolu Projeleri ve Zengezur Koridoru ile bölgesel güç olma yolunda hızlı bir ilerleyiş sağlamayı amaçlıyor.
Bu süreçte Ortadoğu’da adeta tarihin seyri değişiyor. Zengezur Koridoruna karşı çıkan İran'ın, ABD ve İngiltere destekli Şii Hilali'nin çöküşüne şahitlik ediyoruz. Türkiye ile birlikte yol almayan ve Türkiye'nin uzattığı eli tutmayanların nedamet ateşleri içinde oldukları aşikar...
‘Türkiye'nin hamleleri akıllara durgunluk veriyor’
Halep'le başlayan muhaliflerin direnişi; Halep'ten, Şam'a ve Lazkiye'ye doğru ilerlerken bu konuda Amerika, Türkiye, İngiltere ve Rusya'nın bir anlaşma yaptığını söylemek mümkün...
*Türkiye Kırım'daki haklarından kısa vadede vazgeçmiş gibi görünüyor.
* Ukrayna/Rusya arasındaki savaşta tarafını belli ediyor.
* Türkiye'nin güvenlik vurgusu ile bölgede farkındalık oluştu. Akdeniz bölgesinde yüksek miktarda çıkan doğal gaz ve petrol yatakları hiç şüphesiz ancak bölgenin güvenliği sağlandığı zaman bir değer ifade edebilecek. Dolayısıyla Rusya, İngiltere ve Amerika'da artık bu gerçekle yüzleşti. Menfaatlerine; Esad'ın rejimi ve Suriye'nin karamsar hikayesi ile kavuşamayacaklarının farkına vardılar.
*Yapılan anlaşmalar doğrultusunda HTŞ ve ÖSO desteği aynı zamanda Türk askerlerinin 'eğit, donat, muhkim kıl' stratejisiyle hareket ettiğini görmekteyiz.
*Bölgedeki Hizbullah silahsızlandırılarak, Lübnan'da bir Hristiyan devleti kurulması planlanıyor.
*Türkiye'nin bu oluşuma göz yumacağı kaçınılmaz. Lakin Lazkiye, Şam, Halep gibi Suriye'nin kritik noktalarına da Türkiye'nin hakim olacağını bilmek gerekir.
* Basra Körfezi'nden başlayacak olan ‘Demir İpek Yolu’ hattı aynı zamanda doğal gaz boru hatları, kara ve deniz yolu üzerinden; hem ticari hem de enerji güzergahı olarak Türkiye'den, Avrupa'ya açılacak.
Netice itibariyle; 'hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!'
***
Tüm bu yaşananların içinde Türkiye Yüzyıl’ında, Ortadoğu tarihinin yeniden yazıldığına şahitlik ediyoruz. Osmanlı'dan sonra topraklarını; Mavi Vatan Projesi, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı gibi operasyonlarla genişleten Türkiye, Ortadoğu’yu yeniden şekillendiren baş aktör... Zıtlıklarla değil; karşılıklı menfaatler doğrultusunda hareket ediyor.
Bu süreçte ABD'nin ve İngiltere'nin desteğini almasına rağmen çöken Şii Hilali ve bölgedeki terörist yapılanmalar karşısında Türkiye; meşru, legal ve helal hakları (Astana Mutabakatı, Adana Mutabakatı, Soçi Mutabakatı, İdlib Protokolü, Ankara Anlaşması ve Birleşmiş Milletler’in 51. Maddesi) doğrultusunda hukuka uygun olarak, hızlı ve emin adımlarla ilerliyor.
Mağlup olacağını hisseden ve 24 Kasım’da tüm ailesiyle birlikte Rusya’ya sığındığı düşünülen Esad’ın yokluğunda, ellerine Müslüman kanı bulaşmış katliamcı Nusayri aileler; Rusya’dan eman dilenmekte ve aileleriyle birlikte Suriye’den gemilerle tahliyelerini talep etmekteler.
27 Kasım’da Esed rejimine karşı harekat başlatan Suriyeli muhalifler, beş günde Halep, İdlib ve Tel Rıfat’ın tamamını aldı. Yaklaşık 400 yıl Osmanlı himayesinde kalan şehrin en büyük simgelerinden Halep Kalesi’nde Türk bayrağı dalgalandı. 76 yıl önce yine bir Aralık Ayında Türkiye’ye katılmayı talep eden Halepliler, şehrin sokaklarında “Bizi ancak Türk idaresi rahat yaşatır” diyerek yürüyüş düzenlemiş ve kaleye Türk bayrağını asmıştı. Al ve şanlı Türk Bayrağı’nın asılacağı daha nicediyarlarımız var. Adriyatik de bizim Çin Seddi de...
Vesselam...