Merhum Nurettin Topçu (1909-1975)'nun Türk düşünce hayatı içinde çok mühim bir yeri vardır.

Merhum Nurettin Topçu (1909-1975)’nun Türk düşünce hayatı içinde çok mühim bir yeri vardır. 2017 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri’nden olan Vefa Ödül Nurettin Topçu’ya verildi. Verilme gerekçesi ise şu anlamlı cümlelerle açıklandı: “İnsanın var oluşunu sadece et, kemik, kan ve maddeden ibaret görmeyip ruhun derinliklerine inen, isyanın da bir ahlakı olduğunu ve bireyin toplumda bir ahlak nizamı çerçevesinde kendine yer edineceğini anlatan, bu millete Anadolu irfanının kıymetini ve düzen kurucu ahlakını kuşanmayı telkin eden, kadim İslam ve Türk tarihini, tasavvufu ve modern dönemdeki sosyolojik gerçekliğimizi tahlil eden eserlerinden dolayı Nurettin Topçu’ya verilmesi kararlaştırılmıştır.”

Nurettin Topçu için bir anma faaliyet tertip edildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanlığı Kültürel Etkinlikler Müdürlüğü ile İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği (İLESAM) ve Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından büyük fikir adamı ve eğitimci Nurettin Topçu için, doğumunun 108'inci yılı dolayısıyla anma toplantısı düzenledi. Bakırköy Cem Karaca Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen, "108. Doğum Yılında Nurettin Topçu" panelini İLESAM İstanbul Şube Başkanı sosyolog Cafer Vayni’nin yönetti. Panelde, Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ergün Yıldırım, Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Süleyman Doğan, Yeşilköy 50. Yıl Anadolu Lisesi Müdürü Hülya Mesri ile çok sayıda öğrenci katıldı. Cafer Vayni panel açılışında öğrencilere bir de müjde verdi. Vayni; “Her ay yapılan etkinlilerle ilgili olarak oluşturulan jüri tarafından yazı, şiir veya resim alanlarında başarılı bulunan bir öğrenci Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından altın; İLESAM’da her ay üç öğrenciyi kitap seti ile ödüllendirilecek” dedi.

Topçu paneli başlamadan salonu şöyle bir baktım; gençlerin gözleri ışıl ışıldı. Bakırköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Emrullah Aydın, panelin açılışında yaptığı konuşmada, Nurettin Topçu'ya ilişkin, "Hayatını eğitime adamış insanın ontolojisiyle eğitimin felsefesini birbiriyle bütünleştirmiş bir sosyologdur. Gençlerimizin onu tanımaya ihtiyacı var” dedi. Müdür Aydın’ı böylesine önemli panellere ev sahipliği yaptığı için teşekkür etmek gerekir.

Panelde konuşan Prof. Dr. Yıldırım, Topçu'nun her şeyden önce aydın bir kişi olduğunu belirterek, "Nureddin, dinin aydınlığı demek, dinle aydınlanma demek. Topçu, bütün hayatı boyunca toplumu aydınlatmaya çalışmış bir fikir adamıdır. Diğer fikir insanları gibi Avrupa'ya yönelmemiş, Anadolu'ya yönelmiştir. Topçu, toplum filozofudur. Hem kitaplarıyla haşır neşir hem de toplum içinde olan bir insandır” diye konuştu. Doç. Dr. Süleyman Doğan, Topçu’nun ‘gençlik geleceğin tohumu’ sözünü hatırlatarak, “Topçu, kendini felsefeye ve sosyal bilimlere adamış, 40 yıl öğretmenlik yapmıştır. Öğretmenlik yaparken mabede nasıl giriyorsa mektebe de öyle girmiş ve mabet ile mektebi birleştirmiş bir aydındır. Ben kendime örnek aldığım kişilerden bir de Topçu’dur” dedi.

Üçüncü konuşmacı Yeşilköy 50. Yıl Anadolu Lisesi Müdürü Hülya Nesri de Topçu'nun, eğitimin her döneminde derecelere imza attığını aktararak, "Nurettin Topçu, iyi bir Müslüman, inanmış bir adamdı, omurgalı bir yapısı vardı. Hayatının sonuna kadar düşündüklerini yazdı" diye konuştu. Toplantı sonunda Yeşilköy 50.Yıl Anadolu Lisesi, Müzik Öğretmeni Hilal Aksoy yönetiminde öğrenciler birbirinden güzel türküleri seslendirdiler. Toplantıda Eğitim-Bir- Sen İstanbul 1 Nolu Şube Başkanı Ferhat Öztürk, Prof.Dr.Kadir Canatan, Yrd.Doç.Dr.Göktan Ay, Dr.Shurubu Kayhan, İrfan Erdoğan, İrfan Özer ve Ercan Yaren de hazır bulundu.

Topçu’yu 108.’inci doğum yılında Cumhurbaşkanlığı tarafından vefa ödülüne layık görülmesi önemli ve bir o kadar da anlamlıdır. Topçu’nun yazdığı birbirinden değerli 30 eseri yeniden okumalı, anlamalı ve anlamlandırmalıyız. Topçu’nun özellikle eğitim konusunda yazdığı, “Türkiye’nin Maarif Davası” kitabı başta Milli Eğitim Bakanı, Müsteşarı, Talip Terbiye Kurulu başkanı ve tüm eğitimciler için başucu eseridir. Altmış yıl önce ortaya koyduğu düşünceler güncelliğini korumaktadır. Topçu, hayatı boyunca düşünce özgürlüğünü, adaleti ve içsel arayışları önemsemiş bir münevverdir. Topçu, başta Hz. Peygamberimiz olmak üzere Mevlana ve Akif’i rehber edinmiştir. Anadolu kavramını güçlü bir şekilde ortaya koymuştur. Herkesin konuşmada korktuğu bir dönemde düşündüğünü “Hareket” dergisinde haykıran bilim adamı, dil bilimci, akademisyen, yazar, hatip, yayıncı ve yakın tarihte pek görülmeyen, Mehmet Akif Ersoy'u hatırlatan bir duruşun en başta gelen örneğidir.

Yazımı merhum Topçu’yu rahmetle yad ederken onun şu önemli tespitiyle siz aziz okurları baş başa bırakıyor: “İslam dünyasının içinde bulunduğu kötü durumun sebebi; ne siyasi ne iktisadi ne ilmi ne de fikriydi. Asıl sebep Kuran’ın özü olan ahlakın kaybedilmesiydi. Müslümanlar birtakım geleneksel hareketleri titizlikle yerine getirmekte, fakat düşünmekten kaçınmaktaydı.”