Başta gazetemiz yayın yönetmeni Okan Sarıkaya ve kimse kızmasın bu haftaki yazımda "Mesnevi'den Pedagojik Telkinler" isimli kitabımdan söz edeceğim.
Başta gazetemiz yayın yönetmeni Okan Sarıkaya ve kimse kızmasın bu haftaki yazımda “Mesnevi’den Pedagojik Telkinler” isimli kitabımdan söz edeceğim. Çünkü kitabımız hamdolsun dokuz baskı yaptı. Yeni baskında üç önemli yenilikte gerçekleştirmiş olduk. Yani 3Y diyebileceğimiz yenilik ise yeni ilaveler, yeni kapak ve yeni yayınevi okuyucularını selamlıyor. Kitapta yazdığım “Dokuzunca baskıya önsüz” yazısından bir bölümü paylaşmak istiyorum.
Kitabımızın kısa zamanda birkaç baskı yaparak dokuzuncu baskıya ulaşmış olması bizleri mutlu etmiştir. Bundan dolayı, siz aziz okuyucularımıza ne kadar teşekkür etsek azdır. Kitabın yeni baskısı Akıl-fikir yayınları arasında neşredilmiştir. Büyük mütefekkir Mevlana Muhammed Celaleddin Rumi’nin (1207-1273) eserleri dünyanın birçok yerinde okunmakta, incelenmekte ve onun felsefesi, hayata bakışı gün geçtikçe daha pek çok kişi tarafından hayranlıkla karşılanmakta ve benimsenmektedir. Mevlana’nın şaheseri Mesnevi incelendiğinde kitabın içeriğinde pek çok muazzam pedagojik hikayeler görmek mümkündür. O nedenle Mesnevi aynı zamanda bir pedagojik eser ve Mevlana’da adeta bir pedagogdur.
Mesnevi şaheseri incelendiğinde, Mevlana’nın başvurduğu mecaz ve sembollerin tesadüfî olarak seçilmiş olmadığını, bağlantılı ve tutarlı bir sistem oluşturdukları ortaya çıkmaktadır. Bunun yanında, tasavvufi eserlerde kullanılan mecazların işlevlerini irdelediğimde; bu tür ifadelerin sözel bir süs veya dikkat çekme aracı olmaktan ziyade, dini-felsefi konuları ve terimleri ile dünyevi tecrübelerimizi bağlayan köprü olduğu anlaşılmaktadır.
“Mesnevi’den Pedagojik Telkinler” kitabıyla ilgili bilimsel tebliğin yanı sıra, yurt içinde ve yurt dışında yüze yakın yerde özellikle üniversitelerde, MEB’e bağlı okullarda, farklı belediyelerde ve sivil toplum kuruluşuna bağlı halka açık yerlerde konferanslar verdim. Bu konferanslarda kitapla ilgili hep olumlu ve içten mesajlar aldım. Onlardan sadece ikisini paylaşmak istiyorum.
Birincisi Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı Öğretim Üyesi değerli meslektaşım Doç.Dr.A.Aypay’ın kitapla ilgili olarak verdiğim konferans değerlendirmesinden bir bölüm, “Psikoloji ile uğraşan bilim insanları, insanın ruh sağlığı ve bütünlüğü açısından manevi varoluş alanının değerini her geçen gün daha yüksek düzeyde fark etmektedir. Bunun bir yansıması olarak, farklı inanç sistemlerine dayalı terapi anlayışlarının oluşturduğuna şahit olmaktayız. İnsanın yaşam kurgusu içinde tecrübe ettiklerine doğru anlamlar yüklenmesi; yaşamındaki ana sorun kaynaklarından biri olan ve içine sıkışmış kaldığı dar bakış açılarından kurtulması psikolojik çözümlemelerde önemli bir adımdır. Bu amaçla, bazı terapi anlayışları bu tür çözümlemelerde etkili olan kimi gerçek kimi kurgu olan öykülerden yararlanmaktadır. Tam da bu noktada Mevlana’nın Mesnevi’sinin insana dair ya da insanın hayatına uyarlanabilecek öyküler ile psikolojik terapiler için paha biçilmez bir kaynak olduğunu vurgulamak isterim” diyor.
İkincisi; Kartal Fatma Aliye Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencisi N.Balık’ın mesajı ise şöyle: “Okulumuza geldiğinizde kitabınızı imzalatmıştım. Öncelikle kitabınız muhteşem bir süzgeçten geçmiş. Sık sık cümlelerin altını çizerek kitabı kendi içimde yedirerek okudum ve bunu da severek yaptım. Hafızamda yer eden “ayı” ile telkin ve “yılan” ile telkin ve dostlukla ilgili son iki Mesnevi hikâyesini unutmam sanırım.”
Elinizdeki kitap gözden geçirilmiş, ilaveler yapılmış, iki hikâye eklenmiş ve kaynakça da zenginleştirilmiş son baskıdır. Mesnevi’nin altı cildinden de hikâye alınmıştır. Bu hikâyeler ayrıca farklı Mesnevi Şerhlerle karşılaştırılmıştır. Eserle ilgili her türlü tebrik, takdir ve tenkitte bulunan dostlarım, arkadaşlarım ve öğrencilerim olmak üzere, herkese çok teşekkür ediyorum. Bir nebze de olsa faydalı olabilirsem kendimi bahtiyar addedeceğim.