Elbette bir kişinin aslen nereli olduğu fakat nerede doğduğu ve sonra nereye yerleştiği, onun hakkında hüküm vermek için yeterli kriterler değildir.
Fakat bu bilgiler, merak ettiğiniz bir kişi için bilmek isteyeceğiniz detaylardır.
Fener Patriği V. Gregorius, Rus Çarı II.Aleksander’a yazdığı mektupta Türkleri alt etmenin sırlarını açıklarken, “Önce itaat duygularını kırmak ve manevi bağlarını parçalamak gerekir. Bunun da, en kısa yolu: Milli ve manevi değerlerine uymayan, yabancı fikir ve davranışlara, onları alıştırmaktır” der.
Demek ki milli ve manevi duyguların temelindeki sahihlik, kıl ucu kadar bile deformasyon ve reforma maruz kalmamalıdır.
Ve fakat kalmıştır. Lawrence’ından Mason Efgani ve Abduh’una kadar İslam coğrafyası hallaç pamuğu gibi atılmış, mezhepsizlik, dinde modernlik ve dinde radikalizm, kimi zaman “siyasal İslam” kimi zaman “ılımlı İslam” kimi zaman da bütün İslam medeniyetini ve müktesebatını reddederek “yalnız Kur’an” kisvesi altında ümmeti bölmüş/ parçalamıştır.
Onun için yeni bir isim/ yeni bir akım peydahlandığında, nedir, kimdir, vitrine ittiren, sırtını sıvazlayan, parayı pompalayan hangi muhteremlerdir; elbette bakarız.
Şu sıralar ülkemizde kitaplarıyla, videolarıyla ve nihayetinde bir kamu kurumu logosuyla yani devlet eliyle fonlanarak, devlet himayeli Haliç Kongre Merkezi’nde arz-ı endam eden Numan Ali Khan özellikle muhafazakâr gençliğin önüne idol olarak sürülüyor.
Nedir bu muhteremin farkı, cazibesi, gördüğü rağbetin sebebi?
Önce kim olduğuyla ilgili bir iki satır paylaşalım:
Aslen Pakistanlı, fakat Almanya’da doğmuş ve 39 yaşında. Ancak Amerika’da Teksas’ta yaşıyor. 27 yaşında Beyyine Enstitüsü’nü kuruyor. Arapça ve Kur’an profesörü. İllüstrasyonlu linguistik tefsir çalışmaları yapıyor. Konuşmaları, programları özellikle gençler tarafından büyük bir tutkuyla takip ediliyor. Çünkü iyi bir talk-show/ stand-up üstadı.
Kendi ifadesiyle lise döneminde bir yabancılaşma yaşıyor, önce dinden uzaklaşıyor ve sonra vicdani hesaplaşmaları, ateizme yönelmesi ve İslam'ı tekrar bulduktan sonra âlimliğe olan yolculuğu...
Devam edelim:
Ana dili olan Urduca'yı Suudi Arabistan'da öğreniyor ve Arapça'yı ise hayatının çok sonraki döneminde New York'ta söküyor. 1992 yılında ailesiyle birlikte ABD'ye taşınan Nouman Ali Khan, lise ve üniversite dönemini burada geçiriyor.
Vay arkadaş diyor insan ister istemez; 92’de başlayan lise ve ardından üniversite sonrası üstelik Arapça’yı da geç öğrenmişken 27 yaşında enstitü kuruyor ve Kur’an ve Arapça profesörü oluyor. Ama o mütevazı, kendisine öğretmen denmesini tercih ediyor.
Yaptığı iş de Arapça’yı söker sökmez tefsir… Hem de resimli, filmli, linguistik tefsir…
Eskinin gerçek alimleri herhalde geri zekalı imişler ki, Kur’an-ı Kerim’den murad-ı ilahiyi anlamak için ömür tüketmişler ve çok azı tefsir yazmaya kalkışmış…
Fakat bizim popstar Numan, muhteşem alimliği ve hitabetiyle kitleleri gerçek kurtuluşa eriştiriyor.
Sevgi, çiçek, böcek romantizmi üzerinden bütün insanları Arapça öğrenip Kur’an-ı anlamaya çağırması ne kadar muhteşem değil mi?
Ne diyeyim; yerseniz!
Geçmişte ve hal-i hazırda imalat ve proje hoca tiplerini çokça gördüğümüz için şaşırmamayı tercih ediyoruz.
Demek ki, yerli “Kur’an Yeter”cilerin çuvalladığı ve Rand Corp.’ın hedeflerini tutturamayacakları anlaşıldı ki, ithal oyuncular devreye sokuldu.
Bekleyip görelim.