Anadolu Ajansı'na göre yabancı ve yerel basınla bir araya gelen İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, şunları söylemiş: "ABD'nin Suriye'deki mevcudiyetini kınıyoruz. Çünkü amaç ve hedefleri dürüstçe değil.
ABD, Suriye'yi parçalamanın peşinde… Türkiye'nin attığı adımlarla ilgili yaklaşımımız da ilkeseldir. Bir ülkenin ordusu başka bir ülkenin toprağına girerken o ülkenin devleti ve halkından izin almalıdır. Biz Türkiye'nin Suriye'ye girmesine bu açıdan bakıyoruz. O nedenle arzumuz Türkiye'nin askeri operasyonlarının sona ermesidir."
“İlkesel olarak” bir ülkenin ordusunun başka bir ülkeye girerken o ülkenin halkından ve devletinden izin alması gerekiyormuş… Peki, o ülkede devlet filan kalmamışsa ve kendi sınırlarını koruma imkânı tamamen ortadan kalkmışsa orada yuvalan terör örgütlerini ne yapacağız? Suriye’de izin istenecek bir devlet kaldı mı? Halk ise size cevap veremeyecek kadar perişan…
Beşar Esat’ın askerleri sınırlımızdaki bölgeleri terk edip buralara PKK konunca Kandil kimsenin devletinden ve halkından izin istedi mi?
Ruhani yakında yine Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’la ve Rus Başkanı Vladimir Putin ile yakında bir zirve toplantısı yapacaklarını söylüyor… O zaman Cumhurbaşkanımıza dönüp Afrin’den biran evvel çıkın diyecek mi? Aynı çekinceleri neden 2016 Ağustosunda ifa edilen Fırat Kalkanı Harekâtında neden dile getirmedi?
İran Yemen’e müdahale ederken veya Lübnan’da at oynatırken o ülkelerin halklarından ve seçilmiş devlet başkanlarından izin aldı mı?
İran neden Türkiye’nin Afrin’e müdahale ettiğini çok iyi biliyor. Şimdi Türkiye’deki ve kuzey Suriye’deki militanların hoşuna gidecek söylemler ancak Suriye’de yeşeren Türkiye, İran ve Rusya iş birliğini zedeler, buna gerek var mı? Türkiye İran’a hep dostça yaklaşmıştır, aynı şeyi İran’dan beklemek hakkımız değil mi?