İki gündür aç olan yeğenleri için fırına gidip ekmek istediğinde karşılaştığı cevap "Paran var mı?" olur.

Yalvarırcasına daha sonra ödeyeceğini söyler ama hakaretle kovulur.

Eli boş dönmek ve masum çocukların umutlarını yıkmak ne kadar zordur.

Fırının camekanını indirip iki ekmek alır ama sıvışamadan yakalanır.

Beş yıl kürek mahkumiyetiyle cezalandırılır.

Ve o artık toplumun bir daha asla kabul etmeyeceği bir “suçlu”dur. Cezasını çekip sonrasında türlü iyilikler sergilese de Sefiller’in Jean Valjean’ı “hırsız” damgasını asla silemez.

Victor Hugo’nun 1.750 sayfa boyunca resmini çizdiği Fransa’da insanlık namına elle tutulur hiçbir şeye rastlayamazsınız.

Toplum mecburiyetten ekmek çalan adamı, hapishanede fazlasıyla cezasını çekse de anlamak ve ona sahip çıkmak derinliğinden, inceliğinden mahrumdur.

Hugo’nun baktığı yerden bakınca, sefilliğin Batı’nın genetik bir arızası olduğunu görüyoruz.

Xxx

Rusya’da ise sınıf farklarının doğurduğu adaletsizliğe ve ahlaksızlığa kafa yoran General İvan İlyiç, ne kadar yüce gönüllü olduğunu ispatlamak ve karşılığında herkesin takdirini kazanmak hırsıyla emrinde çalışan bir sıradan görevlinin düğününe katılır çat kapı…

Kafayı çektikçe düğüne değer katmak bir tarafa, aralarına karıştığı zavallı insanların mutlu gecelerinin canına okur. Onlara “Düğünümüze general katıldı” ana fikirli övünülecek bir hatıra yerine, “General düğünümüzün içine etti” başlıklı bir hikâye bırakır.

Zaten bu rezaletten paçayı kurtardığında “herkesin makamını bilip ona göre davranması” kuralına teslim olur.

Dostoyevski’nin “İğrenç Bir Olay”ı generalin başına gelen iğrençliği değil, toplumun saplandığı iğrençliği gözler önüne serer…

Xxx

Doksan yaşında bir gazeteci…

Cinsi arzularını genelevlerde köreltmiş bir kahraman…

“Benim Hüzünlü Orospularım”ın Nobel ödüllü yazarı Gabriel Garcia Marquez, bu doksan yaşındaki azgın teke kahramanına âşık olması için 14 yaşında bir fahişeyi münasip görüyor.

Kolombiyalı bu efsane yazarın 90-14 ilişkisi, ülkemiz de dahil bütün dünyada “Müthiş aşk serüveni” olarak pazarlanıyor.

Xxx

Şubat 2010 tarihli Hürriyet haberinde İngiltere’de hamilelik yaşının 10’a kadar düştüğü yer alıyordu.

Haberin bir bölümü şöyle:

“İngiltere'de Bilgi Alma Özgürlüğü Yasası çerçevesinde basına açıklanan verilere göre, 2002- 2010 arasında hamile kalan 63 bin 587 çocuğun yaş dağılımı şöyle: 12 yaşında 268, 13 yaşında 2 bin 257, 14 yaşında 14 bin 777 ve 15 yaşında 45 bin 861.

Veriler hamile kalan kızların yüzde 60’ının kürtaj yaptırdığını ortaya koyarken, kayıtlara geçmeyen çok sayıda doğum ve kürtaj olduğu ifade edildi.”

Xxx

Hangi çağa ve coğrafyaya gitmek isterseniz, buyurun gidelim…

Pisliğin, ahlaksızlığın, kibrin, sömürünün örnekleri arasında boğulur gibi olursunuz…

Soykırım?

Kölelik?

Sömürgecilik?

Cadı avıyla yakılanlar? Akıl hastalarının içinde şeytan var diye öldürülmesi?

Engizisyon?

Kızılderililerin, Aborijinlerin, Afrikalıların başına gelenler?

Veya Zola’nın Germinal’ine göz atın işçi sınıfının başına gelenler için…

Xxx

Batının safrası Amerika’dan ve Batı’nın bataklığından fazilet umanlar, ruhunu üç kuruşa satmış tasmalı köpeklerdir.

Green Card veya Schengen Vizesini “kurtuluş madalyası” gören ahmaklar, “biz”den olabilirler mi?

Olamazlar…

Onun için fütursuzca saldırırlar tarihimize, inancımıza, dinimize, diyanetimize…

Biz sabırla kahpeleri ve ajanları not ederiz.

Sabırla…