TBMM'nin açılışında her yıl Cumhurbaşkanları açılış konuşmasını yapar. Türkiye'nin çeşitli konularda nerede durduğunu ve neler yaptığını hem Meclise, Meclis kanalıyla da halkımıza duyurur.
Ancak bu sefer her seferinde olduğundan daha değişikti. Çünkü bu yıl, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Meclise hitap ederken, halk tarafından seçilmiş Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin başkanı olarak hitap etti. Yani yönetiminin çalışmalarını, icraatlarını anlattı ve bir nevi milletin temsilcilerine hesap verdi.
Cumhurbaşkanımız, iç ve dış konularda çok önemli açıklamalar yaptı. Dünyada Türkiye'nin konumunu net bir şekilde anlattı.
ABD ile olan ilişkilerimizde; ABD'nin müttefiklik ilişkilerine sığmayan davranışlarının altını çizdi. Ama yine de ABD'nin olumsuz tutumlarının sürdürülebilir olmadığını ve eninde sonunda Trump yönetiminin Türkiye ile daha iyi ilişkiler kurması gerektiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanımız, Türkiye'nin Suriye konusundaki başarılarını bölge barışına katkılarını çok detaylı bir şekilde anlattı. Batı ile ilişkilerin sürdürüleceğini, Türkiye'nin Batı'ya arkasını dönmediğini kalın çizgilerle ifade etti.
Şu anda birçok Batılı yorumcu Türkiye'nin yükselen bir yıldız olduğunu ve artık dünyada ağırlığını hissettirdiğini söylüyor; aynı zamanda Cumhurbaşkanımızın da Meclis konuşması bu söylemi çok güzel bir şekilde yansıtıyordu.
Cumhurbaşkanımız, Türkiye'nin ekonomik sıkıntılarının yok olduğunu ama bunların aşılacağını ve hatta işlerin iyileşme yolunda olduğunu; hem Meclise hem de ülke insanımıza anlattı. Dolayısıyla Meclisin önemini vurguladı. Meclisin de Türkiye'de bir güç olduğunu gösterdi. 2016 referandumundan önce Meclisin gücünün zayıflayacağını ve Türkiye'nin tek adam yönetimine döndüğünü iddia edenlerin kulakları çınlasın. Bundan sonra artık top Mecliste. Meclis performans ile artık kendisini ispat etmek durumunda. Kanun yapacak ve Erdoğan yönetimini denetleyecek, Türkiye'ye yön verecek. Bu arada muhalefete de önemli rol düşüyor. Artık muhalefetin de çıkacak olan yasalara katkıda bulunması ve çorbada tuzunun olması bekleniyor. Muhalefet bunu yapabildiği ölçüde saygınlık kazanacaktır. Ama bu işi, CHP'nin önünü çektiği ve HDP'nin de yanında olduğu bir muhalefet, kıvırabilir mi işte bu şüpheli...