İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu her ne pahasına olursa olsun allem edip kallem edip, gerekirse bütün Orta Doğu'yu kan gölüne çevirip iktidarda kalmaya çalışıyor ve şu andaki gelişmelere bakılırsa iyi sonuç alıyor.
Netanyahu’nun yaptıklarının onda birini yapsanız başta ABD olmak üzere bütün Batılı güçler sizi toprağa gömer ama neredeyse Gazze’de on binleri öldüren yüz binleri yaralayan bir adama madalya verecekler.
ABD Başkanı Joe Biden yine ülkesinde seçim yılı olduğu için desteğini kayıtsız şartsız Netanyahu’ya vermiş durumda ve Gazze’de yapılan katliamları ve işlenen savaş suçlarını tamamen görmemezlikten geliyor…
Bu Karagöz Hacivat oyununun bir perdesi… Esasında tam bir trajedi.
Oyunun öbür perdesi ise İsrail ve İran arasında yaşanan kayıkçı kavgası. İsrail 1 Nisan’da İran’ın Şam’daki başkonsolosluğu ek binasına saldırıp 7 İranlı üst askeri yetkili dahil olmak üzere toplam 16 kişiyi öldürdü… İran bunu kendisine yapılmış doğrudan saldırı kabul etti ve ilk defa İsrail topraklarını doğrudan hedef alıp bir askeri üsse onlarca İHA ve füzelerle saldırdı ama “misileme” adı altında tam bir fiyasko yaşandı ve silahlar daha İsrail hava sahasına giremeden yok edildi…
Küçük çocuklar kavga ederken birbirlerine vurduklarında “acımadı ki, acımadı ki” diye yapılan hareketi etkisiz göstermeye çalışırlar. İşte bu İran saldırısında da İsrail öyle yaptı: “Acımadı ki, acımadı ki!”
Bundan birkaç gün sonra İran’ın nükleer tesislerinin bulunduğu İsfahan’da ve Tebriz’de esrarengiz patlamalar oldu ve bunun bir İsrail “kısıtlı misillemesi” olduğu söylendi… İran’dan cevap “bunlar oyuncak İHA’lara yapılmış anlamsız eylem… Acımadı ki, acımadı ki…”
Kayıkçı kavgası sürecek, dünyaya Gazze’deki vahşet unutturulacak ve Netenyahu bu kavgadan faydalanıp Filistinlilerin Refah kampını haritadan silecek ve İran bütün bunlara alet olacak…
Gazze’ye, Filistinliye ve Orta Doğu barışına sahip çıkan ender ülkelerden biri olarak Türkiye ise çırpınıp duracak. Filistin Hamas lideri Haniye’yi ağırlayacak, desteğini vurgulayacak ama öbür tarafta kayıkçılar kavga edip dünyayı uyutacak…
Türkiye’nin görevi Gazze’yi unutturmamak, Filistinlinin baş savunucusu olmaya devam etmek. Sayın Cumhurbaşkanımız da bunu vurucu bir şekilde yapıyor. Türkiye Mısır’ın da desteğini alarak bu misyonu sürdürmelidir. Zaten Mısır dışişleri bakanının hafta sonu Türkiye ziyareti de bu kapsamda önemliydi.
Cumhurbaşkanımız cumartesi İstanbul’da Haniye’yi misafir ederken en doğru sözü söyledi. Filistinliler mutlaka ve mutlaka birlik ve beraberlik içinde olmaları elzem. Yoksa iki devletli çözüm Filistinliler için hayal olur.
Bu arada Netanyahu ABD’nin yardımı ile Suudi Arabistan’ı ikna edip hem Suudi-İsrail ilişkilerini düzenleyen ama aynı zamanda Orta Doğu’ya ve Filistin meselesine şekil verecek bir plan üzerinde çalışıyor… Bu gerçekleşirse Türkiye’nin Orta Doğu denkleminde dışlanması kuvvetle muhtemel. Aman dikkat!