Kemal Kılıçdaroğlu'nu kurultayda sıkı bir mücadele sonucu ikinci turda yenen Özgür Özel haftaya yeni ana muhalefet lideri olarak "merhaba" dedi…
Kemal Kılıçdaroğlu’nu kurultayda sıkı bir mücadele sonucu ikinci turda yenen Özgür Özel haftaya yeni ana muhalefet lideri olarak “merhaba” dedi… Bu konuda yorum yapmak için birkaç gün toz duman yatışsın diye bekledik…
Tam 13.5 yıl ana muhalefet lideri olarak AK Parti’yi başarı ile iktidarda tutmayı başaran Kılıçdaroğlu bugüne kadar girdiği hiçbir genel seçimi kazanamadığı halde Cumhuriyet Halk Partisi gibi köklü bir siyasi partinin başında kalabilmesi Türk siyasi partiler kanununun çarpıklıklarını açık seçik ortaya koyuyor.
Bu çarpık siyasi partiler kanununa rağmen, Özgür Özel’in kurultayda Kılıçdaroğlu tarafından titizlikle seçilen delegelerin desteğini alabilmesi gerçekten önemli; yeter ki yeni genel başkan CHP’yi gerçek bir ana muhalefet gücü haline getirebilsin…
Cumhurbaşkanımız Türkiye’nin artık 1980 darbe anayasasından kurtulup Cumhurun ürünü yepyeni gıcır gıcır bir anayasaya kavuşması gerektiğini söylüyor. Yerden göğe haklı! Ama buna paralel olarak halkın tercihlerini Meclise taşıyacak, demokratik, adil ve gerçekçi bir yepyeni modern siyasi partiler kanununa da acilen ihtiyaç var. Hatta bir de yeni seçim kanunu da bunlara eklenebilir.
Gerçek bir demokrasinin vaz geçilmez unsurlarının başında güçlü ve vurduğu yerden ses getiren bir muhalefet gelir. Yani yıllardır CHP ve diğer muhalefet partilerinin Türkiye’de yapamadığı ve hatta gerçek muhalefetin ne olduğunu millete unutturan durum…
Rahmetli Necmettin Erbakan hocam zamanında bir avuç Refah Partisi milletvekili ile Mecliste estirdiği muhalefet rüzgarını ve ortalığı hallaç pamuğu gibi attırdığını bu millete hatırlatmak lazım. Yani ülkemizde de güçlü bir muhalefet olur yeter ki birileri gerçekten bu taşın altına elini koymak istesin.
Rahmetli Bülent Ecevit, CHP’de gördüğü hastalıkları iyileştirmeye çalıştı ve başaramadı. Onun üzerine Demokratik Sol Parti’yi kurmak zorunda kaldı. Özgür Özel, CHP’ye yeni kan ve enerji getirip bu hastalıkların üzerinden gelebilirse, partiyi gerçekten halkın partisi, mağdur kitlelerin sesi ve sorunlara gerçekçi projeler ile çözümler üretebilirse bir yere varır…
Yoksa sağcı siyasetçileri devşirerek, çakma masalar kurarak, AK Parti’yi taklit siyaseti ile bir yere varamaz.
Meydan yine AK Parti’ye kalır ve tek kale maçı seyretmeye devam ederiz…