İran İslam Cumhuriyetinin mutlak lideri Ayetullah Ali Hamaney'dir ve bu hiçbir şekilde değişmez. İran'ın Cumhurbaşkanı ve diğer liderleri Hamaney'in direktifleri ve "Rehber" olarak yol göstericiliğini hiçbir şekilde sorgulamaz, sorgulayamaz.

Hamaney ise sertlik yanlısı politikaları ve İran devrimini bir Şii hareketi olarak Orta Doğu’ya yayma politikasının babasıdır.

İran işine geldiği zaman Türkiye’nin dostu hatta kardeşi olur, işine gelmediği zaman da perde arkasında PKK terör örgütüne destek vererek ve Şii devrimini ihraç etmeye çalışarak Türkiye’nin altını oymaya çalışır. Türk kolluk güçleri ile çatışmaya giren ve yaralanan PKK’lıların İran hastanelerinde tedavi gördüklerini uçan kuş bile biliyor. Ankara bunu görür ve bu konuda çok rahatsızdır ama “görmezden geliyor” gibi davranır. Türkiye, İran’a Batı yaptırımları uygulanırken bunlara ciddi şekilde karşı çıkan ve İran’a yardım etmeye çalışan ülkedir. Türkiye-Azerbaycan arasındaki sıcaktan da öteye giden ilişkiler ise İran’ı ciddi şekilde tedirgin etmektedir.

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan’ın helikopter kazası sonucu hayatlarını kaybetmeleri çok ciddi gelişme ama ne İran içindeki dengeleri ne de Orta Doğu hassas dengelerini değiştirecek bir olay değildir.

Geminin kaptanı Hamaney’dir, Reisi dahil öbürleri ise sadece tayfa. Yani Reisi’den sonra İran’nın ne iç ne de dış politikaları değişecek…

Ama helikopter kazası İran’ın kapasiteleri ve elindeki teknolojileri konusunda ciddi soru işaretleri ortaya çıkarmıştır.

İran Cumhurbaşkanı’nın bindiği helikopterin enkazını bir Türk Kara Kuvvetleri Akıncı İHA’sının bulması Türkiye’nin teknolojik olarak ne kadar gurur verici bir seviyeye geldiğini gösterirken, İran’ın kapasiteleri konusunda soru işaretleri yaratmaktadır. Demek ki İran İHA teknolojilerini saldırı amaçlı geliştirirken bu teknolojileri ülke yararına kullanma konusunda pek ileri gidememiş. Ve demek ki İran Türkiye’nin yakın dostluğuna daha fazla değer vermeli…

Yetkililer nasıl oldu da böyle defolu ve eski püskü bir helikopteri İran cumhurbaşkanı ve dışişleri bakanına tahsis ettiler. Aynı yetkililer bu helikopterin olumsuz hava koşullarının içine uçmasına neden izin verdiler? Üç helikopter havalanıyor diğer ikisi gideceği yere varıyor ama cumhurbaşkanını taşıyan helikopter düşüyor…

İran’da birileri bu sorulara cevap verme durumunda…

İran’ın zaafları ortaya çıkıyor. Bu zaaflarla İran nükleer teknolojisini geliştirse bile nasıl koruyacak?