Geçen hafta teknoloji dünyasının tüm dikkati Almanya'nın başkenti Berlin üzerinde toplanmıştı. Nedeni ise Avrupa'nın en büyük tüketici elektroniği fuarı olan IFA'ydı. Dün sona eren fuar nedeniyle dünyanın neredeyse her ülkesinden binlerce insan Berlin'e akın etti.
Markalar büyük şölenlerle fuar alanını dolduran kalabalığa yeni ürünlerini beğendirme çabasına girdiler. Bu arada fuarı sadece son kullanıcıların ziyaret ettiğini düşünürseniz yanılırsınız. Çünkü IFA güç kaybediyor olmasına rağmen halen büyük iş anlaşmalarının yapıldığı bir toplanma alanı görevi üstlenmeye de devam ediyor. Fuar alanını dolduran şaşalı salonların arkasına saklanmış toplantı odalarında milyon dolarlık anlaşmalar da yapılıyor. Zaten IFA da gücünü bu anlaşmalardan alıyor.
IFA’nın güç kaybetmesininse iki nedeni var. İlki insanların artık ev elektroniği konusunda her yeniliğe hazır olmaları, karşılarına çıkan hiçbir yeniliğe şaşırmamaları. Bu durumu “teknoloji dendiğinde insanların cep telefonu özelinde yenilikler beklemeleri” olarak da tanımlayabiliriz aslında.
IFA’ya vurulan bence en büyük darbe ise Samsung’un Galaxy Note serisi telefonların lansmanını daha önceye çekmesi ve Note serisini fuar kapsamından çıkarması oldu. Evet Koreli dev IFA’ya gayet büyük bir salonla katılmaya devam ediyor ama Note serisinin artık IFA kapsamında tanıtılmaması da fuarın enerjisini çok bariz bir şekilde düşürüyor.
Dün sona eren IFA 2018’in bu yıl, son bir iki yıla oranla daha kalabalık bir ziyaretçi topluluğuna sahip olunduğunu rahatça söyleyebilirim. Ayrıca yukarıda saydığım nedenlere rağmen fuarda bir “toplanma” çabası da var. Katılımcılar da ziyaretçiler de IFA’nın tahtının sallanmaması için çaba harcar gibi görünüyorlar. Ama sonuca baktığımızda fuarda ne sektörü ne de ziyaretçileri heyecanlandıracak büyük bir yenilik yok. Hatta fuarın konsepti dışı olmasına rağmen bilgisayar üreticilerinin verdiği destek bile yeni bir kıvılcım ateşleyemiyor.
Sanırım fuarın organizatörleri de işlerin pek de iyiye gitmediğinin farkındalar. O nedenle de fuara katılan markalara (geçmiş yıllara kıyasla) maksimum rahatlık ve konfor sunma çabasındalar. Bu çaba da fuar alanındaki her salonda daha fazla kullanım alanı, daha fazla ziyaretçi ve daha göz alıcı stant tasarımları olarak kendini belli etmiş.
Yerli markaların IFA raporu
Bu yıl IFA’ya Türkiye’den katılım konusunda bir rekor kırılmış olabilir. Hem katılımcı firma sayısı hem de fuar alanında temsil edilen metre kare anlamında yerli üreticilerin gözlerini Avrupa’ya dikmiş olması gerçekten çok sevindirici.
Ben özellikle Vestel’in fuardaki salonuna bayıldığımı söyleyebilirim. Tasarım ve alt markaların yerleştirilmesi anlamında çok başarılı olan Vestel salonu, bence ziyaret eden herkesi etkilemiştir.
Vestel’in yeni ürün olarak 8K televizyon tanıtımıysa bence muazzam bir hamleydi. Böylece Vestel, Koreli üreticiler Samsung ve LG ile televizyon segmentinde başa baş bir rekabet halinde olduğunu Berlin’den tüm dünyaya duyurmuş oldu. Tamam 8K, içerik darboğazı yaşanacağı için bir süre daha kullanılamayacak bir teknoloji ama Vestel’in dünya teknoloji devleriyle birlikte aynı gün aynı teknolojiyi duyurmuş olması bence hepimizin gurur duyması gereken bir gelişmedir.
Vestel’in fuarda birden çok telefon modelinin lansmanını yapması da Vestel markasının dünya üzerindeki algısının değerlenmesini sağlamıştır diye düşünüyorum. Çinli üreticilerin cep telefonu anlamında en fazla birer model tanıtabildikleri fuarda, bir Türk markasının üç telefon birden duyurması bence yabana atılacak bir gelişme değil.
Ayrıca günümüzün popüler teknolojisi akıllı evler konusunda da entegre çözümlerini beğeniye sunan Vestel, trendleri yakından takip ettiğinin de altını çizmiş oldu. Umarım tüm yerli teknoloji üreticileri Vestel’in fuardaki stratejisini iyi algılar ve kendine de uyarlar…