Lise müdürümüzün biz zavallı öğrencilerine sofistike hakaret yöntemleri vardı.
İsyan ettiğimizde Lenin’in züppeleri derdi uzayan saçlarımıza atıf yaparak. Yatılı bölümde düzen bozulduğunda lavabolar kitli bırakıldığında Afrika’nın pigmeleriyle kıyaslardı. Eğer başkasının aklıyla hareket ettiğimizi düşünürse Gurka olmakla itham ederdi. Hakkını yemeyeyim sayesinde genel kültürümüz artmıştı. Pigmelerin temizlikle, Lenin’in züppelerinin yerleşik düzenle aralarının iyi olmadığını anlamıştık da Gurkalar neyin nesiydi. Şimdiki gibi internet arama motorları da yok ki bilmişlik yapalım. Araştırdık soruşturduk. İngilizlerin emrindeki Nepalli paralı askerlere Gurkalar deniliyormuş. Yıllar sonra bu konuyu biraz daha araştırdım. Gurkha Krallığı diye bir devlet varmış bugünkü Nepal’in olduğu yerde, belki birbirlerinin devamıdır, o kadarını bilemiyorum. İngilizler Gurkalarla savaşmış. Sonrasında Gurkaların iyi savaşçılar olduklarını görmüşler ve akıllarına onları kullanmak gelmiş. Gurkalardan özel birlikler oluşturmuşlar ve İngiliz ordusunun mütemmim cüzlerinden biri haline getirmişler. Özellikle Birinci Cihan Harbi’nde birçok cephede İngilizlerle savaşırken Gurkalar da aralarındaymış. Gelibolu’da karaya ilk çıkan ve en son terk eden birlikler arasındalarmış. Bugün Londra caddelerinde İngiltere’ye hizmet eden Gurkaları temsilen heykeller bile görmek mümkün. Gurkalar bugün de farklı ülkelerde ücret karşılığı askerlik, polislik hizmetleri veriyorlar.
Derdim ansiklopedik bilgilere boğup laf salatası yapmak değil. Chitra Kumari Koirala, kocası Gurka olarak Afganistan’da çalışan bir kadın. Kabil’deki Kanada Büyükelçiliği’ni korurken bir bombalı saldırıda hayatını kaybetmiş. Kanada ordusuna hizmet etmiyor, bir güvenlik şirketinin çalışanı olarak görülüyor. Koirala’nın alacağı tazminat kuşa çevrildiği için Kanada hükumetine dava açmış. Kanada hükumeti ise Gurkaların sorumsuz ve dikkatsiz davrandığını iddia ederek tazminattan yırtmaya çalışıyor. Chitra Kumari Koirala, Kanada’nın kocasına bir keçi gibi (bizdeki mayın eşeğine tekabül ediyor sanırım) davrandığını söylemiş. Şaşırtıcı değil. Tam olarak görevlendirilme nedenleri de bu zaten. Kendi demokratik (!), insan haklarına saygılı (!), yüksek insani standartlara sahip (!) ülkelerinin asil vatandaşlarını riskli görevlerden uzak tutarak yerine az gelişmiş olarak gördükleri ülkelerin vatandaşlarını istihdam etmek. Çok tantana çıkarsa Kanada’nın sempatik başbakanı çıkıp Gurka selamı verir ve üzüntülerini bildiren bir Gurka ağıdı söyler, tüm dünya insanlık görür.
Gelelim Türkiye’ye… Bizden devşirilen Gurkalar ise daha çok medya sektöründe istihdam ediliyor. Sadece internet üzerinden yayın yapan tetikçi mecralar kuruyorlar Türkiye’nin entelektüel (!) Gurkalarını savaştırmak için. Üçüncü dünya olarak gördükleri ülkelerden devşirip Türkiye’de çarpıştırdıkları Gurkalar da var ama bu ülkenin Gurkalarıyla bu ülkeye zarar vermek daha keyifli herhalde. Yeterince iyi hizmet edenlere heykel dikmek yerine bir ödül ihdas ediyorlar ve keçi gibi kullanmaya devam ediyorlar.
Benlik, şuur böyle bir şey işte. Kaybettiğiniz zaman kimin askeri olarak hangi coğrafyada ne uğruna harp ettiğinizi bile unutur gidersiniz. Sonrası mı? Sonrası sadece parayla halledilebilecek ufak tefek küsurat. Allah tüm Türkiye’yi Gurkalaşmaktan muhafaza buyursun. Mayın eşeği olarak yitip gideriz de kimsenin haberi bile olmaz. Zira Gurkalara vefa çoğunlukla ölene kadardır.