Geçen cumartesi gecesi çekilen kura ile de 2020 Yılı Haziran ve Temmuz Aylarında oynanacak maçların grupları ve lokasyonları (Açılış İtalya'da, Final Paketi İngiltere'de oynanacak.) belirlendi.
Geçen ay içinde, Şenol Hoca’nın riyasetinde Milli Takımımızın Avrupa Şampiyonası Finallerine kalması tüm yurtta ve Türklük Dünyası’nda büyük bir sevinçle karşılandı. Kritik İzlanda maçından istediğimiz sonuçla ayrılarak Andorra maçını formalite haline getiren genç kadromuz bu başarıdan sonra oynadıkları liglerde kendi takımlarına dönerek işlerine güçlerine devam etmekteler. Hayat devam ediyor bildiğimiz gibi.
Geçen cumartesi gecesi çekilen kura ile de 2020 Yılı Haziran ve Temmuz Aylarında oynanacak maçların grupları ve lokasyonları (Açılış İtalya’da, Final Paketi İngiltere’de oynanacak.) belirlendi. A Milli Futbol Takımımız A Grubu’nda birinci torbadan İtalya, ikinci torbadan, İsviçre ve dördüncü torbadan Galler ile eşleşti. (İşte “şurup” gibi diye bunun için dedik başlıkta.)
Bu Avrupa Şampiyonası UEFA’nın kuruluşunun 60. Yılı şerefine bir düzine ülkede organize edilen ilginç bir turnuva olacak. Tam 12 ülke var bir şekilde maçlarda ev sahibi olacak durumda. (Aslında bu turnuvada ev sahiplerinden bir tanesi de biz olacaktık ama o zamanın TFF’si hangi akla hizmeten “istemiyoruz” dedi bilmiyoruz. Platini denen “herîf-i nâ-şerif”in kumpası ile 2016’yı sekize-yedi kaybedince bize sus payı olarak bu turnuvanın şehirlerinden birisi olmayı teklif ettiler ve hatta final paketini de bonus olarak bize vereceklerdi ama biz 2024’ü komple istiyoruz diye yan çizince Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan da olduk. İngiltere ve Almanya hem bu turnuva hem de 2024 için birlikte hareket edince biz avucumuzu yalamış olduk.)
Bizim grup olan A Grubu İtalya ve Azerbaycan’da oynayacak eleme maçlarını, B Grubu Danimarka ve Rusya’da, C Grubu Hollanda ve Romanya’da, D Grubu İngiltere ve İskoçya’da, E Grubu İspanya ve İrlanda’da, F Grubu Almanya ve Macaristan’da oynayacaklar ilk aşamayı.
Biz ilk maçımızı aynı zamanda Turnuva’nın da açılış maçını, 12 Haziran gecesi Roma’da İtalya ile oynayacağız. Sonraki iki maçımız “Gardaş” Azerbaycan’da oynanacak. 17 Haziran’da Galler ile 21 Haziran’da da İsviçre ile Bakü Olimpiyat Stadı’nda oynayacağız. Tek Millet-İki Devlet olduğumuz Azerbaycan’da Bakü’de oynamak bizim için İstanbul-Ankara-İzmir’de oynamakla eş değerde. Hem ev sahibi ülkeye ayrılan biletlerde ağırlık bizde olacak hem de maç oynayacak takım seyircilerine tahsis edilen biletlerde. İsviçre ve Galler’den Azerbaycan’a transferle Türkiye’den ulaşım kolaylığı mukayese bile kabul etmez.
Ayrıca Türk Futbolu değilse bile A Milli Futbol Takımımız “çıkış” trendinde. Grubumuzda sadece İtalya (o da kâğıt üzerinde) bizden daha oturaklı ve güçlü. İsviçre ve Galler ortalama birer rakipler ve asla gruplarda karşılaştığımız Fransa ve İzlanda’dan daha güçlü değiller.
Açılış maçında İtalya karşısında işimizin çok zor olduğu âşikâr ama bizim gençler “büyük” maçlara zihniyet olarak daha kolay konsantre olabiliyorlar ve performanslarının zirvesine de böyle maçlarda ulaşıyorlar genellikle. Tüm Dünya’nın gözü açılış maçında bizim üzerimizde olacak. Bunun için Şenol Hoca’nın motivasyon konuşması yapmasına gerek bile kalmayacaktır. Bu ilk maçı eğer bir şekilde berabere bitirebilirsek diğer iki maçımızı nispeten zorlanmadan geçer ve son 16 turuna kalifiye olabiliriz. İtalya her zaman İtalya’dır ve onlara gol atmak deveye hendek atlatmaktan daha zordur ama onların da bize gol atmaları o kadar da kolay olmayacak ve bunun için otobüsü ceza sahamızın önüne park etmemize gerek bile kalmayacak İnşaallah. Bunun için Melih, Çağlar, Kaan, Cengiz ve hatta Burak’a bile çok iş düşeceği ve bir araba dayak yiyecekleri kesin ama o maçı atlatırsak önümüz gayet açık.
Şimdiden “her mihnet kabulüm, yeter ki gün eksilmesin penceremden” diyor, Millilerimize başarılar diliyoruz.