Dünya dijitalleşirken buna kayıtsız kalmamış olanlar cari krizi bir fark ediliş olarak tecrübe etmektedir.
Ne demiş büyükler; gözün gördüğünden korkma. Bilinmezlik insanı ürkütür. Rüzgardan nem kaptırır. Karanlıkta kalmışçasına sürekli bir teyakkuz halinde çaresizce döndürür durur. Sonra ürkekliğinden yorulur insan. Takati kalmaz. Akışın ve sürüklenmenin rahatlığına bırakır kendisini. Uzun ve pürüzsüz bir kaydıraktan narin bir inişle finale gitmenin düşüne kapılır. İşletmelerin bir bölümünün ekonomiyle ilgili algısı tam da böyledir. Bunlara göre sürekli “bi cisim” yaklaşmaktadır.
Aslında işletmelerin işi görece basittir. Onlar ana akım eğilimleri takip etseler kendilerine çarpacak cisim arayışına son verip bu kaygılarından kurtulurlar. Dahası işlerine odaklanmaktan cisim arayışına fırsat kalmaz. Bu durumda sade ve yalnızca kendi işleri ve sektörleri hakkında bir kavrayışa ulaşmış olmaları onları büyük oranda belirsizlikten koruyacaktır. Bunlar da basit matematik işlemlerdir. Gerçekten de neredeyse her sektör için tatmin edici analizler yapılmış ve sunulmuştur. Mesela ticaretin her türü için gidiş yıllardır besbelli ve açıktır; dijitalleşme.
Dünya dijitalleşirken buna kayıtsız kalmamış olanlar cari krizi bir fark ediliş olarak tecrübe etmektedir. Bundan önce birçok krizde kendisini daha öncesinden belli eden birçok fark ediliş gibi… Ticaretin bugün itibariyle global ölçekte yüzde 8,5’u dijitalden gerçekleşmektedir. Beş yıl önce bu rakam yüzde 3 idi. 2030’a kadar ticaretin yüzde 80’inin dijitalden gerçekleşeceğine dair onlarca analiz ve rapor var. Gidişatın ana omurgası etraflıca analiz edilip uygun tedbirler alınırsa ekonominin dinamik aktörleri için korkulacak bir belirsizlik kalmaz. Kimler korkabilir; analizi ve stratejileri yetersiz olanlar, analiz yapsa da yapısal olarak zaten küçülecek olup yeni bir gayrete enerjisi olmayanlar, yetersiz analize sahip olduğu halde riski dağıtmayanlar, …
Gözün gördüğünden korkma sözünde özgüven veren bir yaklaşım da gizlidir. Bu söz bir bakıma görmeyi öğütlemektedir. Görmek için yollar aramayı. İşte yapılacak olana işaret budur. Özellikle Türkiye’deki işletmeler dünyanın birçok yerindeki rakiplerine karşı çok daha gelişkin bir ekonomi içerisinde çözüm üretebilecek durumdadırlar. Hatta gelişmiş ekonomi kabul edilen birçoklarına karşı bile. Türkiye’nin iktisadi potansiyelini ve cari durumunu anlamak için dünyayı dolaşmak (tabi bu artık en azından bir süreliğine mümkün değil) veya ekonomileri incelemek gerekir. Türkiye’nin bu krizi en az hasarla atlatacak ekonomilerden birisi olduğu apaçıktır. Üretim bir yana dursun lojistik ve kargo kabiliyetleri bile dünyanın ilkleri arasına Türkiye’yi sokmaya yeter. Bu ekonomiye güvenin, güvenmek için bakın görün zira güvenmediğiniz bir ekonomi içinde iş yapmanıza imkân yoktur.
Gözün gördüğünden korkma bir de derin mana gizler deyip bitirelim. Bizim idrakimizi zorlayan birçok şey olsa da aşan sadece Allah’tır. O’nu tam manasıyla idrakimizin mümkün olmadığını salık verir bu söz. Yani korku bizden alınmıştır. Başka bir deyişle Allah var korkmak yok.