Katılım bankaları başarılı mı, sorusu sanırım ilk defa soruluyor.
Katılım bankaları başarılı mı, sorusu sanırım ilk defa soruluyor. Bu soruya bir cevap aramak için 40 yıla dayanan bir tecrübe bulunduğu göz önüne alındığında geç kalındığı anlaşılır. Madem en azından erkence olmayan bir tartışma yapıyoruz cevabı da vermek lazım.
Fakat bu soruya doğrudan cevap üretmeme gerek yok. Bazı değerlendirme kriterleri teklif edeyim kararıysa siz verin;
-Yöneticiler bankacılığın, finansın, İslami finans ve bankacılığın teorisine hakimse
-Bir katılım bankası genel müdürü 2021’de hangi maldan ne kadar sattığını biliyorsa
-Aynı genel müdür hangi trendlerde ortaklık stratejisi takip ettiğini biliyorsa
-Ortaklıktan süper uzun vadeler anlamıyorsa
-Aynı genel müdür ortaklık finansmanlarında “ticket size” anlamında hangi tutar ve pay oranında yatırım yapacağına ilişkin politika belirlendiğini biliyorsa
-Katılım bankaları altyapı veya yatırım projelerine konsorsiyum finansmanı sağlıyorsa
-Katılım bankaları genel kredi sözleşmesi dışında özel şartnameler oluşturabiliyorsa
-Kredi müşterilerinin ticari bankalarla çalışmasını İslami finansın “eksikliklerinin” bir gereği gibi görmüyorsa
-Katılım fonu müşterilerini yastık altı profillerden ibaret görmüyorsa
-Mevduattan daha düşük getiri sunmuyorsa
-Anaakım bankalarla her bakımdan rekabet edebiliyorsa
-Sermaye büyüklüğüyle üst sıralarda yer alıyorsa
-Ekonomide dolarizasyona ihtiyaç duyulmuyorsa
-Ekonomide kur korumalı mevduat hesabına ihtiyaç duyulmuyorsa
-Ekonomide enflasyon endeksli ürün geliştirme ihtiyacı hissedilmiyorsa
katılım bankaları başarılı kabul edilmelidir.
Böylece çok da agresif olmayan bir ölçek sunmuş oldum. Karar sizin.