Noam Chomsky şahsında yüceltilen şey bilginin, entelektüelliğin vazgeçilmez ve hiyerarşik olarak en üstte yer alan değer olmasıdır.
Amerikan aktivist, dil bilimci, filozof, mantıkçı, siyasî eleştirmen, tarihçi ve yazar Noam Chomsky 7 Aralık 1928’de dünyaya gözlerini açtı. Sıfatlarını aklımda tutmadım, ansiklopediden naklettim. Bu önemli tarihi aklımızda tutmama sebep olan şey onun hayata bakışı vesaire değil. Captain Fantastic ismindeki bir Hollywood filmi. Film, entelektüel ariliğin peşindeki kafayı sıyırmış bir babanın evlatlarını toplumun zararlı ışınlarından koruyarak ormanın içlerinde hem entelektüel hem de hayatta kalma bilgileriyle donatmasını içeriyor. Nereden bakarsanız tuhaf bir film ve bitirmek nasip olmadı. Orada baba ile çocuklar yolculuk esnasında Noam Chomsky Günü ismini verdikleri bir kutlama çıkar ortaya. 7 Aralık günü onun doğum günüdür ve tüm kutsalları reddedip rasyonelliğin zirvesine ulaşmış altı çocuklu bu tuhaf aile Noam Chomsky’nin doğum gününü kutlamaya başlar. Kendilerince bir izahları da vardır. Noel gibi deli saçması bir adetin olduğu ülkede biz de kendi değerlerimizle bayram yapabilmeliyiz. Tabii başka kişilerin bu bayrama iştirak etmediğini görebiliyoruz. Onların da çok fazla umurunda değil tabi.. Ancak yabandan çıkıp kente geçmeye başladıklarında kendilerine normal gelen birçok şeyin aslında tuhaf olduğuna hükmederler. Tersi de geçerlidir. Ari entelektüelliğe ulaşamamış diğer kişilerin zavallı olmadığı gerçeğiyle de yüzleşmiş olurlar.
Noam Chomsky şahsında yüceltilen şey bilginin, entelektüelliğin vazgeçilmez ve hiyerarşik olarak en üstte yer alan değer olmasıdır. Sovyetik bir düşünce de diyebilirisiniz. Elinde imkan olan Enver Hoca ve Pol Pot gibi kişilerin aynı düşüncelerini topluma nasıl empoze edeceklerini de tarihin sayfalarından okuyoruz. Türkiye’de de tek parti dönemindeki uygulamaların en azından Noam Chomsky günü kadar büyük bir garabet olduğunu da idrak edebiliyoruz.
İçinde bulunduğu toplumun yabancısı olmayı, yabanın içinde yaşarken geliştirdiği davranışları kutsamanın ve toplumun geri kalanını suçlamanın marazi bir hal olduğu ortada. Captain Fantastic aynı zamanda mükemmel bir sistem eleştirisini de beraberinde getiriyor. Bunun Türkiye’deki yansımalarını PKK veya FETÖ’yü destekleyen devrimci camiada görebiliyoruz. DHKPC gibi kanlı örgütlere sempati beslemeyi sağlayanda bu kendini üstün gören Noam Chomsky günün kutlayanların benzerleri arasından çıkıyor. Düşünceler insanları bir araya getiriyor ve o kişiler bir araya gelince toplumdan hep birlikte soyutlanıyorlar. Kendilerine başka gerçekler, başka kutsallar üretiyorlar. Terör örgütlerinin birbiriyle öyle ya da böyle irtibat kurmalarının, beşbenzemezlerin bir araya gelmelerinin ardında hep bu sanal, üretilmiş gerçeklik yer alıyor. Bir Noam Chomsky günü kutlar, imkanı olan kültür devrimi yapıp kadim tüm değerlerin üzerinden buldozerle geçer. Gelenekle bağların kopması işte insanları böyle tuhaf işlere sürükler.
7 Aralık’ı Noam Chomsky günü olarak kutlayan bir aile belki filmlere mahsus olabilir ama bu gariplikler hayatımızın tam göbeğinde yer alıyor. Bize de “geçmiş Noam Chomsky gününüz kutlu olsun” demek kalıyor. Hayırlara vesile olsun.