Türk misafirperverliğini her daim gösteren büyükelçi İbrahim ile uzun uzun yaşanan savaş sürecini konuştuk.

Azerbaycan 30 yıldır işgal altındaki topraklarını işgalden kurtarmasının ardından yakın temasta olduğum Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçisi Hazar İbrahim’i ziyaret ettim.

Türk misafirperverliğini her daim gösteren büyükelçi İbrahim ile uzun uzun yaşanan savaş sürecini konuştuk. Azerbaycan Ermenistan’dan topraklarını kurtarırken Türkiye’den gelen desteğe minnetlerini bildirdi. Azerbaycan büyükelçiliği kabul salonunda Türk halkından 7’den 77’ye kadar insanların gönderdiği desteklerin bazılarını sergilemeye başlamışlar. Bu sergiyi ilk gören gazeteci de ben olmuşum ve büyükelçi İbrahim ‘tarihe geçtin’ sözü beni de oldukça gururlandırdı. Gelen desteklere baktığımda Kahramanmaraş, Antalya, Konya, Yozgat, Gaziantep, İstanbul, Trabzon gibi illerden geleni, çocukların bisiklet parasını, harçlıklarını, küpelerini göndermesi, hatta bir kişi ‘eşimle karar verdik bu savaşta Azerbaycan’ın yanında olmalıyız’ diyerek alyanslarını göndermesi büyükelçi Hazar İbrahim’i oldukça duygulandırmış.

Büyükelçi İbrahim hatırlatıyor: Milli Mücadele döneminde Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine yön veren temel kavram Atatürk’ün, TBMM Bakü Büyükelçisi Memduh Şevket Esendal Bey aracılığıyla Nerimanov’a borç para istemiyle gönderdiği mektup ile o dönemlerde yardım istemesi Nerimanov Azerbaycan ve Moskova’daki önemli engellere rağmen 500 kilo altının Ankara’ya ulaştırılmasını sağlıyor. Nerimanov’un Atatürk’e yazdığı cevap mektubunda Kurtuluş Savaşı’na olan desteğini dile getirerek borç para ile ilgili tarihe geçecek şu ifadeleri kullanmıştır: "Paşam gardaş gardaşa borç vermez, el tutar.” Atatürk ve Nerimanov’un bu ilişkisi tarihimize ve kardeşliğimize not düşmüştür.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Ermenistan işgalindeki Azerbaycan topraklarının kurtarılması dolayısıyla Başkentin Azadlık Meydanı'nda düzenlenen zafer geçidi törenine katılması bizim birliğimiz ve kardeşliğimizin dünyaya bir kez daha göstergesi olmuştur. Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçisi Hazar İbrahim, "Bugün güçlü Türkiye var. Türkiye artık bölgesel güç değil küresel bir güce sahip. Aynı zamanda Güney Kafkasya'nın en güçlü Azerbaycan'ı var. Türkiye ile Azerbaycan kimsenin toprağını işgal etmedi, kimsenin hakkına girmedi, her zaman dünyada ve bölgede mazlumun yanında oldu ve destek verdi. Onların topraklarında gözümüz yok ama biz kendi topraklarımızı işgalden azat ettik. Bu savaşta 2885 askerimiz şehit oldu. Ayrıca Ermenistan şehirlerimize yaptığı saldırılarda 100 sivil şehit, 500 sivil yaralı düştü. Cumhurbaşkanımız Aliyev'in de söylediği gibi biz sivillerimizin intikamını aldık, biz topraklarımızı işgalden azat ettik. Ermenistan bizim tarihimize kültürümüze ait binalarımızı kullanılmaz hale getirmiş. Şimdi Azerbaycan geri aldığı topraklarda yaralarını sarmaya başladı” açıklamasında bulundu. Türk şirketleri Fuzuli’den Şuşa’ya yollar ve inşaatlar yapmaya başladı. Bu şirketlerden birinin de Kolin İnşaat olduğunu söyledi.

Hazar İbrahim ile meşhur Azerbaycan çayımızı yudumlayarak sohbetimizi tamamlıyoruz. Azerbaycan çay ritüelleri bir başkadır. Azerbaycan için çay öyle geçiştirilen bir içecek değildir. Çay sohbet demektir, arkadaşlık, kardeşlik, değerli zaman demektir. Ne kadar önemli olduğunu Bakü’de öğrenmiştim.

Azerbaycan Ermenistan ile girdiği bu savaşta büyükelçilik Türkiye’nin dört bir yayından gelen insanlar ile dolup taşmış. Büyükelçi İbrahim, “Herkesi karşılamaktan memnun olduk sağ olsun Türk halkı” diyor. Türkiye’de olmaktan çok mutlu olduğunu burası da “benim vatanım” diyerek dile getiriyor ve ekliyor: “Türkiye’ye ve kardeş Türk halkına minnettarım. Azerbaycan büyükelçiliği için burası da sizin eviniz kapımız her daim size açık.”

Ayrıca bana Ermenistan’dan geri alınan tarihi Şuşa şehrinin fotoğrafının baskısı olan tişört hediye etmesi de savaşın anısına çok anlamlıydı.