Başlığa bakınca aklına çok şey gelenlerin yanısıra, gayet güzel giden bir süper ligimiz var, bu da nereden çıktı diyenleriniz de yok değil. Tabii ki bu başlığı atınca altını doldurmak gerek..
Başlığa bakınca aklına çok şey gelenlerin yanısıra, gayet güzel giden bir süper ligimiz var, bu da nereden çıktı diyenleriniz de yok değil. Tabii ki bu başlığı atınca altını doldurmak gerek.. Biz de bu başlıkla ilgili bir şeyler yazacağız... Bakalım neler yazabiliriz? Hafızamızı biraz yoklayalım. Son üç haftasına girdiğimiz ve hala kimin şampiyon olacağı henüz belli olmayan anlı şanlı Süper Ligimiz’de yaşananlara şöyle bir göz atalım. Evet, söylediğimiz gibi, finişe yaklaşırken son üç haftasına girdiğimiz Süper Ligimiz, arkasında bir çok soru işareti bırakarak yoluna devam ediyor. Öylesine bir yarış var ki, kimin şampiyon olarak finişe varacağı henüz belli değil. Sonunda bir takımımız ipi göğüsleyecek. Şuanda Beşiktaş ligde iyi mücadele veren ve son haftalarda iyi de futbol oynayan, rakibi Fenerbahçe’nin önünde, üç puan avantajı ile lider durumda. Çok da güzel, göze hoş gelen, iyi maçlarla hem taraftarını hem de, taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazanmış durumda..
Süper Ligimiz’in zirvesinde bunlar olurken Avrupa Kupaları’na katılacak takımların kimler olacağı konusunda da yoğun bir rekabet var.. Görünen o ki, son üç hafta kıran kırana geçecek.. Olayları hiç bitmeyen bu anlı şanlı ligimizin zirvesinde bu dayanılmaz heyecan yaşanırken ligin altı da yangın yeri gibi.. Bu hafta sonu yapılan karşılaşmalar sonrasında Mersin İdmanyurdu ligden düşecek ilk takım olarak kesinleşti gibi.. Buraya kadar anlattıklarımız, normal olaylar, son üç haftasına girilen ligde yaşananlar normal süreç. Birinden biri şampiyon olacak , üç takım ligden düşecek.. Bunlar yıllardır yaşananlar.
Peki anormal olan nedir?
Yıllardır Süper Ligimiz’de yaşananlar, giderek gruplaşan, düşman kardeşler görüntüsüne donüşen fanatik taraftarlıklar ve bunların yaşattıkları. Futbolumuzda son yıllarda yaşananlara bakılınca bugün gelinen durumun başlangıcı ta 2012-13 yılına kadar dayanıyor. O yaşanan olaylar yanlış değerlendirilince, suçlular bu karmaşada kendilerini unutturdular.. Bir şike davasıdır ortaya atıldı ve ne olduğu, ne olmadığı, arkasında asla onarılamayacak bir çok tahribat bırakarak neredeyse ortaya çıktı.. Görünen o ki, şimdi hesaplaşmalar dönemi başlayacak.. Sike olayının ortaya atıldığı dönemden beri yapılan hatalar, suçsuz yere hapsedilenler, en önemlisi futbolumuza sürülen kara leke nasıl temizlenecek?.. O günden beri bu süreci iyi değerlendirme görevi olan Türkiye Futbol Federasyonu’nun bu konuda yaptığı hatalar, futbolumuzun ne kadar sahipsiz olduğunu göstermiştir..
O süreçte yaşananlar ve sonucunda haketmedikleri halde suçlu gösterilenler (o dönemde yargılandılar, kendilerini savunamayıp hapsedildiler) şimde ne durumdalar? Yeniden yargılandılar ve onlara atfedilen suçların haksız olduğu, komplo olduğu son yargılanma döneminde ortaya çıktı ve davalarından beraat ettiler.. Başta, bu konuda önemli hatalar yapan Türkiye Futbol federasyonu olmak üzere, bazı çevrelerin yarattığı komplo teorileri futbol takımlarımız arasında onarılması zor alan anlaşmazlıklar oluşturdu.. Bunların en önemlisi iki düşman kardeşe dönüştürülen Fenerbahçe ve Trabzonspor, futbolumuzun iki güzide kulübünün geldiği duruma bakın.
Olaysız bir maçları yok. Son yaşananlar ise işin tuzu, biberi.. Tüm bunlar yaşanırken futbolumuzu yönetenlerin bu konuda neler yaptıkları konusunda bir şeyler söyleyebilir miyiz?.. Söylenecek hiç bir şey yok.. Yaşananların unutturulmaya çalışılması ve üstünün örtülmesinden başka. İşte sonunu beklediğimiz Süper Ligimiz bu!...