Son günlerde yaşanılan ve ifşa edilen bazı kadın erkek ilişkilerini değerlendirmek ve ahlak kavramını yorumlamak istiyorum.
Bu yazımı üniversite eğitiminde hem psikoloji hem de felsefe okumuş biri olarak her iki alanı harmanlayarak yazıyorum. Hoş psikoloji felsefeden kopmuş bir bilim dalı.
Son günlerde yaşanılan ve ifşa edilen bazı kadın erkek ilişkilerini değerlendirmek ve ahlak kavramını yorumlamak istiyorum.
Kimsenin özel hayatı beni ilgilendirmiyor konunun o tarafında değilim. Lakin ahlak duygusu olmayan ar damarı yırtılmış kadın ve erkeklerin toplum içerisinde yanlış örnek teşkil eden yaşam hikayelerinden de son derece rahatsızım.
Psikolojik sebepler konuyu hafifletmez. Lakin yalan söylemenin ve aldatmanın haklı bir nedeni olamaz. Yaşanılan ilişkilerin de bir edebi vardır. Yasak olsun ya da olmasın!
Psikoloji bilimi genelleme yapmaz. Psikoloji, ahlâklı ya da ahlâksız tanımı da yapmaz. Psikoloji, ahlâklı ya da ahlâksız ayırmadan insan davranışlarının altında yatan nedenlere bakar. Bu nedenleri inceler. Bir davranışın nedenini bulmak için çıktığımız her yol aileye varır. Çocukluğa dönülür. Dolayısıyla ahlak da ahlaksızlık da ailede başlar.
Ahlak nedir, ideal nedir, ödev ahlakı insanın hayatının her alanında olmalı mıdır? Aşk ve savaş da buna dahil midir yoksa aşkta ve savaşta, o alanda dünyanın en ahlaksız, en aşağılık, en kötü varlığı olmak gibi bir hakkı kendimizde görmeli miyiz?
Hepimizin bildiği gibi ahlak kuralları evrenseldir. Dinler, güzel ahlakı tamamlamak içindir. Yalan söylemek dünyanın her yerinde kötüdür. Aldatmayı onaylayan bir kültür bulamazsınız. Evrensel ahlak kuralları ailede başlar. Sadakat esastır, ensest yasaktır. Bu kuralları delerseniz aile dağılır. Çünkü aileyi aile yapan bu kurallardır. Ahlak, kuraldır. Ahlak, normdur.
Bir eylem, bir çıkar veya beklenti içerisinde yapılmışsa bu eylem, koşullu eylemdir ve bu eylem ahlaki değildir. Fakat bir eylem, ödev duygusu içerisinde, hiçbir çıkar veya beklenti içerisine girmeden koşulsuz buyruk ile yapılmış ise ahlakidir.
Örneğin hoşlanmadığın halde sırf o kişi maddi veya mevki açısından sana hoş geliyorsa ve onu seviyor görünüyorsan Kant'a göre bu ahlaksızca bir davranıştır; çünkü davranışın temelinde çıkar vardır.
Alman filozof Immanuel Kant için temelde üç ilke bulunur:
• Öyle davran ki davranışın temelindeki ilke, tüm insanlar için geçerli olan evrensel ilke veya yasa olsun.
• İnsanlığı, kendinde ve başkalarında, bir araç olarak değil de her zaman bir amaç olarak görecek şekilde davran!
• Öyle davran ki iraden, kendisini herkes için geçerli olan kurallar koyan bir yasa koyucu olarak hissetsin!
Duygusal tepkiler ahlak için bir temel teşkil etmez.
O halde her ne durumda olunursa olsun her ne şartlarda yaşanırsa yaşansın evli ya da sevgili olun eğer hayatınızda bir başkası varken başka bir ilişkiye devam ediyorsanız bunun adı felsefede, sosyolojide, hukukta her ne bilimde olursa olsun “ALDATMA”dır.
Cesaret erdemdir, der Platon. Erdemli insan cesur ve iyi ahlaklıdır.
Yalan ve aldatma erdemli bir insanın ahlakına sığmadığı gibi erdemli bir insanın kitabında da asla yazmaz.
Edep Ya Hu!