Doğası, havası ve tabi ki insanı ile "Karadeniz işte bu" diyeceğimiz Artvin' in şirin ilçesi ARHAVİ, Uluslararası Arhavi Kültür ve Sanat Festivali'ne bu yıl 46. kez kapılarını açtı.
29 Ağustos-2 Eylül tarihleri arasında gerçekleşen festivale yurtiçi ve yurtdışından pek çok ekip katıldı. Festivalin beş günlük etkinlik takvimi kültürel, sanatsal ve sportif açıdan gönülleri doyurmaya fazlasıyla yeterken katılımcılara takdim edilen ödüllerde teşvik açısından en üst çıtadaydı.
Gün boyu süren spor müsabakaları, renkli yarışmalar, sergiler ve eğlencelerden sonra akşamda halk oyunları ekiplerinin ve ses sanatçılarının ustalıklarına teslim olmanın tarifi imkansızdı.
Beş günlük festival boyunca gözlerimin sisi kalktı, kulaklarımın pası silindi, ruhumun civataları en kalitelisinden yağlandı diyebilirim.
Acılarımızı, coşkularımızı, kavuşmalarımızı, yürekleri yerinden söken ayrılıklarımızı, aşklarımızı, doğanın ruh halimize yansımalarını anlatan türkülerimiz ve halk oyunlarımız nerede, bilen var mı?
İlkokuldan itibaren her okulun kendi halk oyunları ekibi ve korosu vardı evvel zaman içinde bir yerlerde. Kaybettik!
Şimdi çocuklarımızın yöresine, köklerine ve kültürüne dair hiçbir fikri yok. Bu sebepten diyorum ya; başınız her sıkıştığında ve yaşanan her sıkıntıda gençleri suçlamayın!
Biz onlara ne verdik ki özümüze ve kültürümüze dair? Hiçbir şey! Onlara gerekli kültür aşılarını yapmamış olmamıza rağmen yine de genç nesil bizi utandıracak lezzette meyveler veriyor.
46. Uluslararası Arhavi Kültür ve Sanat Festivali’nde soluduğum her türküde, halayda, horonda, yöresel el emeği üründe ve geleneksel faaliyette hasret kalmışlık duyguları ile sık sık gözlerim doldu.
En son ne zaman böyle bir huzuru teneffüs ettiğimi hatırlamıyorum bile.
Ne zaman gözlerimizden burnumuzun direğini sızlatan ve utanarak “yok bi rşey gözüme toz kaçtı sadece” deyip saklayacağımız mutluluk gözyaşları aktı?
Öyle ya biz çok naif bir nesildik!
Mutluluk ve acı hallerimizin gözyaşı tsunamilerini aman kimse görmesin diye elli takla atardık.
“Bir durumu veya kişiyi hatırlatan anıları hatırlamıyorsanız; yok sayın derim ben.”
Hele ki mevzu ülkeyi emanet edeceğimiz sağlıklı, vefalı, sadık, bilinçli nesillere yatırım yapmaktan yanaysa üzerinde hepimiz ısrarla durmalıyız ve bu yönde yatırımları “sözde değil özde” yapmalıyız.
Kemençenin nazlı nağmelerini, sazın tellerinde ustaca gezinen notaların ağır abi hallerini, zurnanın bizi alıp doğanın kucağına usulca bırakan çığırtkanlığını, tulumun hırçın Karadeniz esintileri ile dolup dolup boşalmasını izlerken tüm olumsuzlukların akıp gittiğini ve ruhumun yenilendiğini hissettim Arhavi Festivali süresince.
Festivalin ev sahipliğini yapan Arhavi Belediye Başkanı Coşkun Hekimoğlu’nu her etkinlikte bıkmadan usanmadan takdir ettim. Buradan bir kez daha tebrik etmek gerekiyor.
Ortalama on ikibin nüfuslu küçük bir ilçe olmasına rağmen pek çok ilde dahi olmayan yatırımları Arhavi’ye katmış. Çok daha fazla projenin bir kısmı devam ederken bir kısmı da start verilecek tarihini bekliyor. İlçedeki tüm güzellikler bir yana her detayı düşünülerek yapılmış “Arhavi Kültür Kompleksi” ağzımı açık bıraktı. Arhavi Kültür Kompleksi; kulisi, sahnesi, yan alanları ile hem çok modern hem de tam bir engelli dostu. İtiraf edeyim böyle bir kompleksi benim ben diyen illerde dahi görmedim.
Arhavi Kültür ve Sanat Festivali 46 yıllık bir geçmişe sahip olsa da Başkan Hekimoğlu döneminde adeta zirveye taşınmış. Geçmiş yıllarda daha dar çerçevede yapılan festival son yıllarda uluslararası bir yapıya dönüştürülerek öyle geniş bir yelpazeye yayılmış ki sokaktaki çocuklar dahi düşünülmüş.
Sahil boyunca kurulan büyük eğlence alanında havuz, dans, animasyonlar vs ile çocukların keyfine diyecek yoktu.
Festivalin şu an ki temeli, bölge ve tabi ki Artvin gençliğinin sanatsal, sportif ve kültürel faaliyetler ile teşvik edilmesi üzerine oturtulmuş. Misal festivalde sahne alan muhteşem sesli gençlerin neredeyse tamamı Artvin ve Arhavili idi.
Arhavi Belediyesinin gençleri teşvikinin son örneği Arhavi Belediyesi Erkekler Voleybol Takımının Efeler Ligine yükselmesi oldu.
Çok kısa sürede elde edilen mucize tadındaki bu başarının Türkiye’de bir emsali yok diye biliyorum.
Küçük bir Anadolu ilçe takımı Türkiye’nin en iyi voleybol kulüpleri ile karşılaşacak ve o takımları Arhavi’ye getirecek! Muhteşem bir gelişme bu.
Altyapıya çocukların aktarımı da oturtulursa bölge adına tadına doyumsuz bir hal alır bu zafer.
46. Uluslararası ARHAVİ Kültür ve Sanat Festivali’nin emsalleri her bölgede yapılmalı. Hali hazırda ekonomik tasarruf paketleri art arda açılırken bizde özümüze dönerek kendi yağımızda kavrulmayı ve içimizdeki cevherleri destekleyerek işlemeyi öğrenmeliyiz.
Yöresel değerlerimiz, yörenin yetenekli gençleri ve doğru koordinasyon ile doyumsuz lezzetler elde edilebilir. Ki bunun en başarılı örneğini Arhavi Belediyesinde ve aktivist ruhlu Başkanı Coşkun Hekimoğlu’nda gördük...