İçlerinde gram merhamet olmayan işgalci İsrail'e karşı Türk halkı ne zaman sesini yükseltse "Önce ülkemizdeki sıkıntılara bakalım" diyenlerin manipülasyonları sonucu Filistin'de yaşanan zulme karşı duyarsızlık işledi içimize!

Ramazan ayında saldırı düzenlemekten ve can yakmaktan daha fazla zevk alıyorlar. Ruhlarına işleyen kötülük Müslümanlar için mübarek olan günlerde zirveye ulaşıyor.

İçlerinde gram merhamet olmayan işgalci İsrail’e karşı Türk halkı ne zaman sesini yükseltse “Önce ülkemizdeki sıkıntılara bakalım” diyenlerin manipülasyonları sonucu Filistin’de yaşanan zulme karşı duyarsızlık işledi içimize!

İsrail zulmünden bahsetmek bir yana onu övecek kıvamda olanlar “Bütün dünya İsrail'i kıskanıyor” başlığı ile “İsrail'de halkın büyük bir kısmı aşılandı, ülkede kısıtlamalar ve açık alanlarda maske takma zorunluluğu kaldırıldı.” haberleri ile güçlü ve cici İsrail imajı veriyorlar.

Bizler koronavirüs ile mücadele kapsamındaki kısıtlamalardan bunalırken ise 6 Ağustos 2013 yılından bu yana İsrail’in Gazze’yi açık hapishane haline getirdiğini hatırlıyor muyuz acaba!

Özellikle bir iki yıldan bu yana Gazze’de elektrik yokken açılan iftar ile kendi sofranızı karşılaştırdınız mı hiç!

Biz unutsak da İsrail hiç unutmuyor.

İsrail, çeşitli bahaneler ile Mübarek Mescid-i Aksa topraklarında Ramazan ayının gelmesiyle uyduruk bahaneler ile 2 defa Kudüs’ü bombaladı, iftar sofralarını dağıttı, iftar saatinde ezanları susturdu ve teravih namazlarında Filistinlilere saldırdı. Ses bombaları atarak namaz kılınmasını engellemeye çalıştı.

Fanatik Yahudi yerleşimciler Mescid-i Aksa'nın avlusuna girerek Müslümanların iftarını açmasını engellerken, El-Esbat (Aslanlı) Kapısı’nın yakınlarında oruçlu Kudüslüler için tahsis edilen iftar yemeklerine de el koydu. Mescid-i Aksa'daki hoparlörün kablosunu kesip akşam ezanının okunmasını engelledi.

Yapılanlara tepki gösteren Filistinli gençler ise darp edilip gözaltına alınıyor.

İşgalci İsrail Gazze’ye yönelik saldırılarını arttırdı. Gazze’yi, 4 gün içerisinde 2 defa bombaladı.

Bunlarda insanlık ve vicdan aranmaz.

Zaten uluslararası hukuku hiçe saymalarının da bir cezası yok!

Siyonist İsrail’in barış ve insanlık gibi duyguları ise genetik olarak yok.

Öte yandan Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, "Seçimleri belirlenen vakitte Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Gazze Şeridi'nde olmak üzere tüm Filistin topraklarında yapmaya kararlıyız." dedi.

Ama gel gör ki İsrail seçimleri de engelleme çabası içerisinde…

İsrail, Kudüs'te seçimlere ilişkin düzenlenen basın toplantısına engel olduktan sonra 3 adayı tutuklamış ve sonra da serbest bırakmıştı.

Gazze halkı çok yorgun, bu durumda seçimleri etkileyecek. Seçim boykot edilebilir.

Büyük sıkıntılar ile boğuşan Filistinliler için İslam ülkelerinin bir türlü bir araya gelmemesi İsrail’i daha da cesaretlendiriyor.

Kudüs'ün özgür olacağı günü bekleyen Üstat Nuri Pakdil’in ‘Anneler ve Kudüsler' şiirini hatırlayalım, belki ayaklarımıza bir Kudüs gücü gelir.

"Tur Dağını yaşa

Ki bilesin nerde Kudüs

Ben Kudüs’ü kol saati gibi taşıyorum

Ayarlanmadan Kudüs’e

Boşuna vakit geçirirsin

Buz tutar

Gözün görmez olur

Gel

Anne ol

Çünkü anne

Bir çocuktan bir Kudüs yapar

Adam baba olunca

İçinde bir Kudüs canlanır

Yürü kardeşim

Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin..."

Kendi dertlerimiz İsrail’in durmak bilmeyen saldırılarından büyük değil. Tekrar hatırlayın, hiçbir şey yapmasanız da Filistinliler için dua edin.