Ne yani, şimdi Halit Ergenç'in karizması yok mu?
Ne yani, şimdi Halit Ergenç’in karizması yok mu? Ya da siyah saçları, kemerli burnu, keskin bakışlarıyla genç kızların ölüp bittiği Kenan İmirzalıoğlu’nun? Peki ya, saçlarına düşen aklarla daha da yakışıklı olan Richard Gere’e ne demeli? Erkan Petekkaya’yı beğenen kadınlar zevksiz mi?
Şimdi nereden mi çıktı bu? Efendim, “Ucu düşük bir burun erkeğin karizmasını bozuyormuş!” Ben söylemiyorum, gönderilen bir basın bülteninde böyle yazıyor. Üstelik dahası da var; “Ucu düşük bir burun kişiye, daha sinirli, enerjisi düşük ve olduğundan yaşlı bir görünüm verdiği için, erkeğin mesleki ve sosyal hayatında olumsuz önyargılar olarak geri dönebiliyormuş.” Cümle aynen böyle. Bir doktorun PR’ını yapacağım diye saçmalamak buna denir. Erkeklerin burun estetiğine olan talebini arttırmak için böyle içi boş bir görüşün altına sığınmak olmaz. Güldürmeyin insanı!
BİRKAN SOKULLU VE TİMUÇİN ESEN DUYMASIN!
Basın bülteninin devamında burnu kemerli erkeklerin alt beyinlerine aynı mesaj verilmeye çalışılıyor: “Erkeklerde, burundan nefes alma problemleri daha sık olabiliyor. Burun tıkanıklığı sebebiyle ameliyat olmaları gerektiğinde, çoğu zaman burun dışına da bir müdahale gerekebiliyor ve bu nefes almamalarını oldukça olumlu etkiliyor. Ayrıca, hazır genel anestezi almışken, daha erkeksi ve yakışıklı bir görüntüye sahip olmayı kim istemez ki? Devir, daha iyi nefes alan ve erkeksi burunlar devri.”
Günümüzde çoğu genç kızın “baby face” erkeklere bayıldığı bir gerçek ama estetikli bir buruna erkeksi demek ne kadar doğru bir yaklaşım? Saydığım örneklerde olduğu gibi, kemerli bir buruna sahip erkekleri karizmatik ve seksi bulan pek çok kadın da var.
Eğer, kemerli burunlar karizma bozuyorsa, Birkan Sokullu, Timuçin Esen, Ozan Güven’e milyonlarca kızın hayranlığını nasıl açıklayacaksınız? Ayrıca bir erkeğe karizma veren sadece saçı, gözleri ve burnu değil ki! Özgüveni, zekası, ses tonu, espri yeteneği, duruşu... Şimdi gel de “Ucu düşük bir burun erkeğin karizmasını bozuyor” diye gönderilen basın bültenini kullan! Zaten bültende burun estetiğine dair farklı olan, yeni olan hiçbir bilgi de yok.
Hep söylüyorum, bir PR’cı çalıştığı hekimi vezir de eder, rezil de! Hekimlerin, hastanelerin, tıp merkezlerinin iletişicimlerini seçerken çok titiz davranmaları gerekiyor. Günümüzde özellikle serbest çalışan hekimler rekabet ortamında var olabilmek, kendi seslerini duyurabilmek için PR uzmanı arayışına giriyorlar. Ama bunun için öncelikle sağlık iletişimi ve markalaşma, iyi bir basın danışmanında olması gereken özellikler, basın bülteninin nasıl olması gerektiği konusunda az da olsa bilgileri olması lazım. İşte bu yüzden hekimlerin medya ile ilişkiler konusunda eğitim almaları, tüm tıp fakültelerinde sağlık iletişimi derslerinin okutulması şart.