Bugün, Üsküdar Belediyesi'nin duyarlı ve çalışkan başkanı sayın Hilmi Türkmen öncülüğünde hizmete sokulan harika bir Kültür Sanat yuvasını anlatacağım sizlere…
Giriş kapısında ve orta zeminde bizi, mozaik sanatçısı Meyçem Ezengin’in harika eserleri karşılıyor…
Üsküdar Belediyesi’nin Kültür Sanat danışmanı Gülsüm Hasbal İsmailoğlu’nun daveti üzerine gittiğim Nevmekan, kolay ulaşımı, eşsiz manzarası, iyi planlanmış yerleşimi ile İstanbul’un hatta Türkiye’nin göz bebeği olacak, belli…
Gülsüm hanım, büyük bir heyecan ve titizlikle Nevmekan’ı anlattı…
Şu anda, farklı bilim dallarında iyi planlanarak tasniflenmiş 50 binin üzerinde kaynak kitap bulunuyor.
Ayrıca 20 bin civarında elektronik kitaba da ulaşabilme şansınız var…
Alt katta bulunan sergi salonu şu anda ünlü ebru sanatçısı Hikmet Barutçugil’in eserlerine ev sahipliği yapıyor…
Bir sonraki sergiyi de Çin’den önemli bir hat sanatçısının koleksiyonuyla sürdürmeyi planlıyorlar…
İçinde interaktif icraların yapılması için- izleyiciden kopuk olmayan- bir oval sahnenin bulunduğu Nevmekan Sahil, bu anlamda kütüphane anlayışına da yeni bir vizyon kazandırıyor…
Nevmekan Sahil, çocuklara ve engelli vatandaşlarımıza özel alanlar da oluşturmuş…
Millet kıraathanesi çalışmasının ilk örneklerinden birini İstanbul’a kazandıran Üsküdar Belediyesi tam anlamıyla bir model ortaya koymuş…
………..
‘Dimitrie Cantemir’: Tarih Kültür ve Miras…
İstanbul ‘Dimitrie Cantemir’ Romen Kültür Merkezi, Romanya ve Osmanlı İmparatorluğu arasında kurulan diplomatik ilişkilerin 140. Yıldönümünde, iki devletin mirasına adanmış bilimsel ve kültürel etkinlikler düzenliyor…
Konferans, konser, sempozyumun yanı sıra bir de antoloji çalışmasının yer aldığı programların kapsamı bir hayli geniş…
Bunlardan biri de 16 Ekim’de İstanbul Üniversitesi’nde ve 24 Ekim’de Bükreş’te gerçekleşecek olan Dimitrie Cantemir (Kantemiroğlu) sempozyumu…
Tarih, siyaset, felsefe, din, edebiyat ve müzik bilimciler için önem arz eden Kantemiroğlu’nu biraz anlatmak isterim ki; aldığım davet üzerine ben de her iki sempozyumda, Türk Müzik bilimi açısından Kantemiroğlu çalışmalarının bir değerlendirmesini sunacağım…
18.Yüzyılın başlarında Osmanlı Devleti'ne bağlı Boğdan eyaletinin beyi olan Romen asıllı tarihçi ve yazar Kantemiroğlu, İstanbul'da yaşadığı 22 yıl boyunca (1687-1710), şehrin kültür-sanat yaşamının en renkli kişisi unvanına sahip…
Dönemin seçkinlerine olan yakınlığı, Enderun ile Fener Patrikhanesi’nden aldığı eğitimi ve pek çok dilde okur yazar olması, Kantemiroğlu’nu tarihin önemli figürlerden birisi yapıyor…
1691 telif tarihli “Kitâb-ı İlmü’l-Mûsikî Ala Vechi’l Hurufat” isimli müzik teorisi ve notası içeren iki bölümlü edvarı; dönemin müzisyenlerini, çalgı bilgilerini ve makamsal niteliğini bugüne aktaran Türk müziğinin en önemli kaynak eserlerinden biri olarak kabul edilir…
Kantemiroğlu’nu Müzik bilim açısından merak edenler için;
Yalçın Tura hocanın hazırladığı Kantemiroğlu edvarının çevirisini,
“Eugenia Popescu-Judetz’in Kantemiroğlu kitabını,
ve Cem Behar’ın “Kan Dolaşımı, Ameliyat ve Musıkî Makamlar” kitabını tavsiye ederim…