Bizimkiler anca birbirine laf soksun. Birbirleriyle uğraşsın. Elin kadını taaa Amerikalardan buraya laf yetiştiriyor. Bizimkilerden çıt yok. Ve ilginçtir, Google'da da arama yaptım, tek bir haber çıkmadı.
Cher Twitter hesabından demiş ki; biz Türkler zamanında 2 milyon Ermeni’yi katletmişiz. Türk askerleri kana doymuyormuş. Kürtlere de soykırım yapacakmışız. Kürtler, yanında olduğu için Trump’a minnet duymalıymış. Daha bir dolu saçma sapan şey... Öncelikle esas konuya geçmeden, Cher dinlettiğim için kulaklarımdan milyonlarca kez özür diliyorum. Sonra da onun adı artık bende Cher değil “Şer”. Şercim sana ağız dolusu bipli şeyler yazardım ama senin gibi biri için hanımefendi çizgimi bozmayacağım. Fakat şunu sormadan da edemeyeceğim. Bunadın mı? Sonuçta yaşın başın belli. Yok eğer bunamadıysan hadsiz ve cahilsin! Esas sensin kana doymazların sesi! Sana mı kaldı siyaset yapmak? Uzaktan maval okumak. Tarihimi konuşmak. Demek Şer hanfendi rahatsız oldu. Tabi sınırlarımızı güvene alacak olmamız işinize gelmedi. Yıllardır bizi tehdit eden teröristlerden kurtulacak olmamız, düşmanı huzursuz etti. Neden bu kadar uzatıyorsam, asıl adı Cherilyn Sarkisian olan birinden zaten farklı bir açıklama da beklenemezdi.
Sınır!
Mehmetçik bizim için sınır hattını güvenli hale getirmeye çalışıyor. Diğer tarafta hepimiz kaldığımız yerden hayatlarımıza devam ediyoruz. Sınırda olan veya sınırdakini bekleyen değilsek, işe güce daldığımızda olanı biteni unuttuğumuz bile oluyor. Çok acı, garip ama gerçek! Önceden planlanmış organizasyonlar, düğünler ve konserlerin birçoğu iptal edildi. Cem Yılmaz, Demet Akalın, Murat Boz ve Linet iptal etmeyen isimler arasında. Fakat onlar konserlerinden gelecek geliri Mehmetçik Vakfına bağışlamayı tercih ettiler. Tabi yine kimseyi memnun edemediler. “Yok Mehmetçiğin onların parsına mı ihtiyacı varmış. İptal etmelilermiş. Böyle günlerde eğlence mi olurmuş.” Her kafadan bir ses. Bunları diyenler sanki arabada radyo, evde televizyon açmıyor. Her gün ağıtlar yakıp ağlıyor. Yapmayın etmeyin hepimiz zaten o acı ve garip hayatlarımıza devam ediyoruz. Bari günümüzde ender bulunan “iyilik yapma” eyleminden soğutmayın insanları.
Cevaben…
Geçen haftaki yazımda Barış Harekatı için tepkisiz kalmış birkaç ismi yazdım. Ve yazımda bu isimlerden henüz, altını çizerek yazıyorum “henüz” ses yok diye yazdım. Okuyanlardan gelen edepli sorulardan birkaçı şöyle oldu. “Herkes mecbur mu sosyal medyadan duygularını paylaşmaya? Bu, neden bu kadar önemli? Paylaşım yapanlar sanki çok mu içten?” Başka bir konu için bu sorular gelse, onlara tek kelime ile cevap verirdim. Haklısınız! Ama bu konu başka konu… Öncelikle yazdıklarında ve paylaştıklarında kimin kimden samimi olduğunu kimse bilemez. Hiç beklemediğim kişiler beni utandırdı. Sosyal medyada yediğini, içtiğini, attığı her adımı paylaşanlar. Bu mecrayı basın demeci vermek için aklına estiği gibi kullananlar. Biraz gündemden düşünce kendi haberlerini kendi yapanlar. Bir bardak suda Instagram fırtınası koparanlar. Konu vatan, millet bir de Mehmetçik’se susmayacak. Hem de ilk günden son güne. Susanı da kimse unutmayacak.