AK Parti'nin öncelikli olarak yaptığı şey; ülkeyi klan siyasetinden kurtarıp toplumcu, özgürlükçü, katmanları gözeten siyaset anlayışıyla tanıştırmak oldu…
Yeni Dünya Düzeni'nin yarattığı küresel sorunlar karşısında şikayet etmeden, köşemize çekilmeden sorunlar karşısında kendi çözümlerimizi üretmeyi, üretirken de güçlenmeyi bilmek lazım…
Bir güne onca bilgi, emek, tecrübe, sorunlar-çözümler çerçevesi, iş birliği ve kazanım notları, yeni yeni yol haritaları sığar mı? Sığdı… Hem de zihnimizi tıka basa doldururcasına…
Son günlerini yaşadığını bilmeden hasretini dindirmek üzere derin bir iç çekmişti; baba toprağına, dostlarına, akrabalarına, köylüsüne ve özellikle de Çine Çayı'na… Olmadı… Oldurmadılar… Gelemedi…
Alanında çok başarılı cerrah dostumla hastası olduğu futbol üzerine sohbet ederken "Beşiktaş Ruhu'na sahip olanların sosyal-entelektüel-kendini kaybetmeyen duyarlı duruşu ve tavrı her yerde fazlasıyla görülüyor" diyerek gösterdiği takdiri "zihnimin övünç tablosuna" anında iliştirmiştim…
Siyaset mecrası hararetten yana giderek hız kazanırken, olan bitenler seçmenin hiç ama hiç umurunda değil… Herkes işinde, okulunda, evinde kendiyle ilgili konularla meşgul…
Ve son süreçte gerçekleştirdiğim Irak ziyaretlerimde en fazla öne çıkan başlıklardan biri de; diplomasinin, siyasetle birlikte sivil inisiyatiflere de kulak vermesi yönündeydi…